ANKARA - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) ilişkin, "Türkiye bu sınavdan şu ana dek yüzünün akıyla çıktı. Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi." dedi.

Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde video konferansla gerçekleşen Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Koronavirüs mücadelesinin hep birlikte verildiğini, başarının 83 milyon olarak herkesin olduğunu belirten Koca, "Hepimiz çok iyi biliyoruz bu mücadelede düzen, dikkat, disiplin vazgeçilmezdir. Mücadele kesintiye uğramadan muntazam devam etmelidir. Taviz vermezsek istediğimiz sonucu kısa sürede alabiliriz." diye konuştu.

Geride kalan günlerin kolay geçmediğini, "Hastalık korkusu acaba bizi ilelebet esir mi alacak?' denilen anlar olduğunu, "Salgında bir yakınımı kaybeder miyim?" diye endişe edildiğini, çocuklar ve büyükler adına kaygı duyulduğunu, hastalığa yakalananlar için "Ya iyileşmezse?" diye düşünüldüğünü anlatan Koca, bir yakınını kaybedenlerin salgın günlerinin en büyük acısını yaşadığını söyledi. Koca, "O acı da hepimiz sizinleyiz. Bilin ki elimizden gelen her şeyi yaptık." dedi.

Ramazanın hiç alışık olunmadığı bir şekilde yaşandığını, eskiden olduğu gibi ailelerin, dostların bir araya gelemediğini, sakin, mütevazı iftar sofralarının kurulduğunu belirten Koca, "Bu yılki ramazanın benzersiz bir tarafı var. Hastalığa karşı her gün yeni birbirinden iyi haberler alıyorsunuz. Bu duygularla ramazanınızı kutluyorum." ifadelerini kullandı.

- "Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi"

Salgının dünya genelinde 210 ülkeye yayıldığını ve hayatı değiştirdiğini anımsatan Koca, geçen yılın aralık ayında işin bu noktalara varabileceğinin akıllardan geçmediğini dile getirdi.

Koca, "İlk resmi beyan 31 Aralık tarihinde yapılmıştı. Türkiye sağduyusunu tam zamanında ortaya koydu. Bakanlığımız 10 Ocak 2020'de Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bünyesinde acilen bir operasyon merkezi kurdu. 15 Ocak 2020'de bu yeni bulaşıcı hastalığa karşı bir rehber hazırlayıp yayımladı. Bizim riske karşı hareket planımız, hastalığın ülkemizde görüldüğü tarihten, 11 Mart'tan tam 50 gün öncesine dayanmaktadır." açıklamasında bulundu.

Gelinen noktada dünyadaki durumu Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) rakamlarıyla anlatan Koca, şöyle devam etti:

"Dünkü veriler itibarıyla dünyada toplam 3 milyon 152 bini aşkın koronavirüs hastası bulunmaktadır. Hastalık sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı dünyada 218 bini geçmiştir. DSÖ verilerine göre, ülkeler bazında iki güncel veriyi paylaşmak fikir verici olacaktır. Can kaybının 59 bini aştığı Amerika'da dün 25 binden fazla yeni vaka açıklanmıştır. Sadece New York'da dün 521 kişi hayatını kaybetmiştir."

Türkiye'den çok önce salgının başladığı İngiltere'de son bir gün içinde açıklanan yeni vaka sayısının 3 bin 996, hayatını kaybeden kişi sayısının 586, İtalya'da ise yeni vaka sayısının 27 bin 298 olduğuna işaret eden Koca, "Şunu sormalıyız ve sorunun cevabı üstünde durmalıyız. Dünyada hala kontrol edilemez bir güç olmaya devam eden koronavirüsü Türkiye nasıl geriletti ve gözle görülecek düzeyde kontrol altına aldı?" dedi.

Koca, hep birlikte elde edilen başarının bazı nedenleri, stratejisi ve kimi önemli detaylarına ilişkin şunları söyledi:

"Bakanlığımız muhtemel bir riske karşı operasyon merkezini 10 Ocak'ta kurdu. Bilim Kurulumuzu da yine aynı gün olan 10 Ocak 2020'de kurduk. DSÖ'nün hastalığı pandemi olarak ilan etmesinden tam 31 gün önce. Bu süreçte Çin'deki ilk vakadan itibaren dünyadaki gelişmeleri, tecrübeleri izlemeye aldık. Yol haritamızı belirledik, sağlık kurumlarımızı salgın ihtimaline karşı hazırladık. Salgının başlangıç döneminde özellikle yurt dışı girişlerine karşı uyguladığımız tedbirler hastalığın Türkiye'ye geç girmesini ve ciddi zaman kazanmamızı sağladı. İlk vakamızın tespit edildiği 11 Mart tarihinden sonraki süreçte kademe kademe uygulanan tedbirler sonuçlarda çok etkili oldu.

Diyebilirim ki Türkiye bu sınavdan şu ana dek yüzünün akıyla çıktı. Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi. Başarının tamamını özetleyecek olursam, üç madde sıralayabilirim. Tedbir, tespit, hızlı tedavi."

- "Yayılımı önlerken başarılı tedaviye zemin ve imkan oluşturduk"

Bakan Koca, filyasyon yönteminin başarıdaki payının büyük olduğunun altını çizdi.

11 Mart'taki ilk vakadan itibaren her yeni hastanın temas çevresinde virüsün izinin sürüldüğüne dikkati çeken Koca, "Filyasyon dediğimiz bu iz sürme yöntemiyle hastalığı taşıyan kişinin son iki gün içinde temasta olduğu herkese ulaşmaya çalışıp gerekli olanların testlerini yaptık. Tespit ettiğimiz yeni hastaları hastalığın onlardan başkalarına geçmesine fırsat tanımadan izole ettik. 11 Mart'tan bu yana test kapasitemizi sürekli arttırırken hiçbir testi tesadüfen yapmadık. Testi, hastalığın kişiden kişiye bulaşıp yayılmasını önlemek için kullandık." bilgisini verdi.

Koca, sözlerine şöyle devam etti:

"83 milyonluk bir ülkede yaygın tarama testleri yapmak yerine şüphelilere odaklandık. Test için doğru uygulama, hasta ile temas hikayesi olan kişilere odaklanmaktır. İhtiyaç oranında test sayımızı artırdık. Bu uygulamanın daha isabetli olduğuna inanıyoruz. Şüphelilere odaklanmak yerine yaygın tarama yapan ülkeler istenen sonucu alamadı. Bu isabetli uygulamın örnek olacağını umuyoruz.

Biz filyasyonu büyük bir ağ kurarak gerçekleştirdik. Güncel veriyle söylersek sahada görev yapan filyasyon ekibi sayımız 5 bin 849'dur. Bu ekipler bugüne kadar hastaların temas zincirlerinde yer alan 468 bin 390 kişiyi tespit etmiştir. Her vakaya ortalama 4,5 temaslı kişi düşmektedir. Bunların yaklaşık yüzde 99'una, yani neredeyse tamamına ulaşılmış ve takipleri yapılmıştır. Bugüne kadar filyasyon ekiplerimizce takipleri yapılan kişi sayısı ise 464 bin 434'tür. Hastalığın yayılmasını uyulan tedbirlerle ve bu yolla önledik. Salgının tümüyle önlenmesinde de izlenecek yol yine budur. Başarıdaki bu faktör, filyasyon faktörü önemini son vakaya kadar koruyacaktır."

Bu süreçte hastane ihtiyacının da baştan planlandığına işaret eden Koca, muhtemel yatak ve yoğun bakım ihtiyacını göz önünde tutarak özel hastane, kamu ya da üniversite hastanesi ayrımı yapmaksızın alt yapısı yeterli tüm hastanelerin birer pandemi hastanesi olarak görevlendirildiğini hatırlattı.

Yoğun bakım ve ventilatör konusunda gerekli takviyelerin ve kapasite artışının sağlandığını ifade eden Koca, "Acil olmayan, ertelenebilir durumda olan hastalarımızı erteleyip hastane yataklarımızı pandemiye hazır hale getirdik. Yatak doluluk oranlarımızı yüzde 60'lardan yüzde 30'lara indirdik. Sağlık altyapısının bu şekilde hazır hale getirilmesi bize kontrolün elimizde olması gücünü verdi. Yayılımı önlerken başarılı tedaviye zemin ve imkan oluşturduk." açıklamasında bulundu.

- "Başarısı kanıtlanmış yöntem hekimlerimizce geliştirilen yöntem olmuştur"

Bakan Koca, koronavirüsle mücadelede temaslıların gözetim altında tutulduğunu anlatarak, şu ifadeleri kullandı:

"Şikayeti olan kişilerin takibinde ise son derece titiz davranıyoruz. Tedavisi hastane şartlarında yapılması gereken hiçbir vakayı, hastanın durumu ağır değil düşüncesiyle evine göndermedik, göndermiyoruz. Durumu stabil hastalarımızın tedavisi aile hekimi gözetiminde evde devam ediyor.

Türkiye, hastalığın yayılmasına karşı elde ettiği başarının aynısını tedavide de göstermiştir. Hekimlerimizin gözlemleri ve tecrübeleri neticesinde Kovid-19 hastaları için uyguladığımız tedavi dünyanın birçok ülkesinden farklılıklar göstermiştir."

Süreç içinde tecrübe kazandıkça ve yeni sonuçlar elde ettikçe hekimlerin ve Bilim Kurulunun görüşleri doğrultusunda Kovid-19 hastalığına yaklaşımda önemli değişikliklere gittiklerini aktaran Bakan Koca, "Kovid-19 hastaları için uyguladığımız başarısı artık kanıtlanmış yöntem hekimlerimiz tarafından geliştirilen bir yöntem olmuştur. Hekimlerimiz ve Bilim Kurulumuzun görüşleri doğrultusunda Kovid-19 hastalığına yaklaşımda tüm dünya için önemli değişikliklere gittik." değerlendirmesinde bulundu.