Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu, Salı günkü oturumunda 45'e karşı 113 oyla Türkiye'nin denetim sürecine yeniden alınmasına karar verdi.

Türkiye, 2004 yılında denetim sürecinden çıkartılmıştı. Bugünkü kararla birlikte denetim sürecinden çıkartılıp yeniden alınan ilk Avrupa ülkesi oldu.

Kararda ayrıca, Türkiye'ye yönelik 35 maddeden oluşan tavsiyeler de yer alıyor. AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin sürmesi için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Avrupa'da insan hakları destekleme kuruluşu Avrupa Konseyi'nin yürütme kolu olan AKPM'de 47 ülkeden 324 temsilci bulunuyor.

AKPM'nin kuruluş amacı "insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü desteklemek" olarak tanımlanıyor.

HDP MİLLETVEKİLLERİ TÜRKİYE ALEYHİNDE OY KULLANDI

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde, HDP'li Ertuğrul Kürkçü ve Filiz Kerestecioğlu Demir Türkiye'nin yeniden denetim sürecine alınması yönünde Türkiye'nin aleyhine oy kullanırken, AK Parti, CHP ve MHP temsilcileri ret oyu verdi.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde 45'e 113 oyla Türkiye'yi siyasi denetime alma kararının ardından dikkatler mecliste Türkiye aleyhine oy veren isimlere çevrildi. Türkiye'den AK Parti, CHP, HDP ve MHP'den milletvekillerinin üye oldukları AKPM'de yapılan oylamada HDP Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Filiz Kerestecioğlu Demir Türkiye aleyhine oy kullandı.

Öte yandan Deniz Baykal, Haluk Koç, İlhan Kesici, Gülsun Bilgehan, Şaban Dişli, Mehmet Kasım Gülpınar, Suat Ünal, Talip Küçükcan, Erkan Kandemir Emine Nur Günay Serap Yaşar, Markar Eseyan, Burhanettin Uysal, Salih Fırat, Zühal Topcu mecliste ret oyu kullandılar.

2004 YILINDA ÇIKARILMIŞTI

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, 13 yıl sonra Türkiye'yi yeniden siyasi denetime alma kararı verdi. Karar 45'e karşı, 113 oyla alındı. Oylamada, 12 üye de çekimser oy verdi. Türkiye, 1996 yılında tabi tutulduğu denetimden 2004 yılında çıkarılmıştı.

BAŞBAKAN YILDIRIM: ATILMASI GEREKEN ADIMLARA KARAR VERECEĞİZ

Başbakan Binali Yıldırım, AB'nin Türkiye'nin üyeliği konusunda artık bir karar vermesi ve "zihin karışıklığını gidermeleri" gerektiğini söyledi.

Yıldırım, Ankara'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "O karara destek verenler, PKK'nın terör örgütü olmaktan çıkarılmasını isteyen kimseler. Avrupa'da İslamofobi, ırkçılık ve Türkiye karşıtlığı gibi politikaların AKPM'ye yansımasıdır. Uluslararası kuruluşlar maalesef Avrupa'daki yükselen ırkçılığın etkisinde kalarak böyle kararlar alıyorlar" dedi.

Başbakan ayrıca, Avrupa'nın Türkiye konusundaki tavrını net olarak koymasının ardından hükümetin de ne gibi adımlar atacağına karar vereceğini ifade etti.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, AKPM'NİN KARARINI ŞİDDETLE KINADI

Bakanlıktan yapılan açıklamada, kararın "izlenmesi gereken yerleşik usullerin dışında siyasi saiklerle alındığı" belirtildi.

Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı:

"Ülkemiz PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi en kanlı terör örgütleriyle aynı anda mücadele etmektedir. Anayasal düzenini ve ulusun varlığını hedef alan tehlikelere karşı, uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalarak, gerekli ve orantılı tedbirler almaktadır. Bu bir devletin en temel ödevi ve meşru hakkıdır."

AB BAKANI ÖMER ÇELİK DE KARARI "TARİHİ BİR HATA" OLARAK NİTELEDİ

Türkiye ve AB arasındaki göçmen anlaşmasının iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Çelik, Türkiye'nin "insani sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğini" söyledi.

AKPM'de Salı günü "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" konulu bir oturum yapıldı.

Oturumda, AKPM Türkiye raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafından hazırlanan rapor görüşüldü.

Önce dün toplanan denetim komitesinde ele alınan raporda Türkiye, geçen yılki darbe girişiminden sonra ilan edilen ve üç kez uzatılan olağanüstü hâl (OHAL) bünyesinde alınan kararlar ve uygulamalar eleştiriliyor. Raporda, Türkiye'de demokratik kurumların işleyişinin bozulduğu belirtiliyor.

Denetim Komitesi, Mart ayında yaptığı basın açıklamasında, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan edilmesiyle birlikte Türkiye'de "demokratik kurumların işleyişinde ciddi bozulmalar" olduğu gerekçesiyle denetim sürecine alınması çağrısı yapmıştı.

AK PARTİ'Lİ ÜYELER RAPORUN TARAFLI OLDUĞU GÖRÜŞÜNDE

AKPM'de gerçekleşen Türkiye oturumunda çok sayıda parlamenter söz aldı.

Tartışmalarda Türkiye'nin denetim sürecine alınmasını savunanlar Türkiye'de insan haklarının çiğnendiğini ve otoriter bir rejim kurulduğunu, bu nedenle Avrupa Konseyi'nin prensiplerinin uygulanmadığını savundu.

Türkiye'nin denetim sürecine alınmasına karşı çıkanlar da Türkiye'de insan haklarının çiğnendiğini ve otoriter bir rejim kurulduğunu savunsa da, denetimin Türkiye ile diyalogu koparabileceğini ve Rusya'nın yaptığı gibi Türkiye'nin de AKPM'den çekilebileceği gerekçesiyle denetim sürecinin başlatılmaması gerektiğini belirtti.

AKPM'deki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) üyeleri de Türkiye'nin "terörle mücadele" kapsamında önlemler alması gerektiğini savunarak, hazırlanan raporun taraflı olduğu eleştirisini yöneltti.

Avrupa Demokratlar ve Liberaller Grubu'ndan AKP İstanbul Milletvekili Markar Esayan, "Terörist gruplar Türkiye'deki gelişmelerden rahatsız oldu ve saldırdı. Türkiye buna rağmen istikrarı ile ekonomik gelişmesini muhafaza etti. Bu raporda taraflı bakış olduğunu düşünüyorum. Referandumun uluslararası standartların gerisinde kaldığı iddiaları kabul edilemez" dedi.

Referandum gözetmeni olarak Türkiye'ye gönderilen kişilerin "terör örgütü sempatizanı" olduğunu söyleyen Esayan'a ise diğer katılımcılar tepki gösterdi.

Avrupa Halk Partisi Grubu'ndan AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli de raporun yanlı olduğunu öne sürdü ve güneydoğudaki eylemlerden dolayı yürütülen soruşturmalara yönelik insan hakları ihlalleri iddialarını ise "mesnetsizliğin ötesinde" olarak tanımladı.

Avrupa Halk Partisi Grubu'ndan AKP Milletvekili Talip Küçükcan da, "Eğer DAEŞ (Irak Şam İslam Devleti - IŞİD) veya başka bir örgüt sizin şehirlerinize saldırsa siz de çeşitli önlemler alırdınız. Eğer parlamentonuza saldırılırsa güçlü önlemler alırdınız. Türkiye'de yaptığımız bu, hukuka uygundur" diye konuştu.

AKP'li siyasetçilerin savundukları görüşler yönünde raporda teklif ettikleri değişiklikler ise yapılan oylamalar sonucu reddedildi.

Küçükcan oylama öncesinde yaptığı açıklamada ise raporun ve karar tasarının hatalarla dolu olduğunu öne sürerek, AKPM'nin Türkiye'nin "terörle mücadelesine" destek vermesi gerektiğini vurgulamıştı.