Ankara Antlaşması Vizesi ile İngiltere’de 4 yıl süreyle bulunmuş olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sürekli oturma izni (IndefiniteLeavetoRemain-ILR) başvurusu yapmalarının 16 Mart 2018 itibarıyla İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmeyeceği açıklandı.

yeni durumla ilgili ayırtılı bilgiler verdi. Bundan sonra ne olacak? Ankara Anlaşması vizesi ile İngiltere’de iş yapanlar nasıl bir yol izleyecek?

İşte bu soruların cevapları:

Ankara Antlaşması Vizesi, ilk başvurusu olumlu sonuçlanan başvuru sahiplerine 1 yıl süreli olarak verilmektedir.İngiltere’de Ankara Anlaşması Vizesi ile bulunuyorken verilen 1 yıllık geçici oturum iznini kapsayan vize süresi bitmeden uzatma başvurusu yapılarak kalış süresi uzatılabilmektedir. Bu uzatma başvurusu sonucu 3 yıla kadargeçici oturum izni alınabilmektedir. Başvuru sahibinin şartlarına göre uzatma 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl vb. sürelerleverilebilmektedir. Uzatmalarla birlikte İngiltere’de kalış süresini 4 yıla tamamlayan Ankara Antlaşması Vizesi başvuru sahipleri sürekli oturum izni (IndefiniteLeavetoRemain-ILR) başvurusu yapabilmekte ve gerekli şartları sağlıyorsa bu izni alabilmekteydi. Ancak bu kategorideki başvurular 16 Mart 2018 itibarıyla durduruldu.

Ankara Anlaşması Vizesi başvuruları, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da İngiltere’de iş kurarak yerleşebilmesi amacıyla uyum süreci için yapılabilmekteydi. Bu anlaşmanın kuralları stand-still ilkesi gereğince değiştirilemez olmasına karşın İngiltere Göçmenlik Mahkemesinde görülen Aydogdu v SSHD [JR/15737/2015davasında davacının sürekli oturum izni (indefiniteleavetoremain) alması engellendi. Bunun gerekçesi olarak da hakim tarafından Türkiye’nin AB’ye uyum süreci için öngörülen bu anlaşmanın Türkiye’nin AB’ye giremediği, girmesinin de oldukça zor görünmesi ve İngiltere’nin de Brexit kararıyla AB’den çıkması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının İngiltere’ye sürekli oturum izni veya İngiltere vatandaşlığı alarak yerleşmesinin artık anlamsızlaşması verilmişti.

Dava kararından sonra İçişleri Bakanlığı, Ankara Antlaşması kapsamında İngiltere’de bulunan kişilerin sürekli oturum başvurularını geçici olarak durdurma kararı almıştı. Durdurma kararının bitip başvuruların devam edip etmeyeceğine dair sonucun netleşebilmesi için mahkemenin bu davaya ilişkin nihai kararı bekleniyordu. Aydogdu v SSHD [JR/15737/2015] davasındaki kararın ardından bu davaya bakan avukatların bir üst mahkemeye (UpperTribunal) temyiz başvurusu yapmamış olması nedeniyle da karar kesinleşmiş oldu. Kararın kesinleşmesinin ardından bu vize kapsamındaki sürekli oturum izni başvurularını durdurmuş olan İçişleri Bakanlığı ise 16 Mart 2018 itibarıyla başvuruları kabul etmeyeceğini açıkladı.

Peki Bundan Sonra Ne Olacak?

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, 16 Mart 2018 tarihinden sonra sürekli oturum izni (IndefiniteLeavetoRemain-ILR) başvuruları yapılamamasına karşın Ankara Antlaşması Vizesi başvuruları ve uzatma başvurularının devam edeceği bildirildi. Yani İngiltere’de 4 yıl bu kapsamda kalındıktan sonra sürekli oturum başvurusu yerine uzatma başvurusu yapılmaya devam edilebilecek ve başvuru sahibi işini başarılı bir şekilde devam ettirebiliyorsa uzatma alabilecek.

Artık Sürekli Oturum Alınamayacak Mı?

Sürekli oturum izni (IndefiniteLeavetoRemain-ILR) ilerleyen süreçte yapılacak olan yeni düzlemeye göre devam edecek. Yapılacak olan düzenlemeye göre farklı şartlarla bu başvurular devam edebilir. Gelecek olan düzenlemeye göre başvurularda diğer vize kategorilerinden yapılan sürekli oturum başvuruları gibi finansal yeterlilik sınırı, İngilizce dil şartı, Life in the UK (İngiltere’de Yaşam) sınavı sonucu gibi şartlar getirilebilir. Bunun dışında sürekli oturum (ILR) yerine yalnızca uzatmalarla 10 yıl İngiltere’de kalınmasının ardından LongResidence kategorisinde başvuru yapılarak sürekli oturum alınabileceğine de karar verilebilir.

Ankara Antlaşmasıyla ilgili böyle kararların alınmasının temel nedeninin ise Brexit yani İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışı olduğu görülüyor. İngiltere AB’den çıkarak yabancıların ülkeye gelerek yerleşmesini de engellemeyi amaçlıyor. Çünkü yabancılar İngiltere’de istihdamı daraltıyor ve devlet sosyal yardımlarından yararlanıyorlar.

Mart 2019 itibarıyla AB’den çıkış süreci tamamlanacak olan İngiltere, çıkış sonrası AB ülkeleriyle gümrük birliğinin de sona ermesi nedeniyle gümrük vergilerinden muaf olmadan mal ve hizmet sunabilecek. Yani İngiltere’nin mal ve hizmetleri diğer AB ülkelerinde gümrük vergisine tabi olacak. Bu da fiyatların yükselmesine neden olup İngiltere’nin mal ve hizmetlerinin rekabetçi olmasını engelleyerek pazar kaybına yol açacaktır. Bu nedenle şirketler zarar edecek, bu da devletin kazanacağı kurumlar vergisinin azalmasına yol açacaktır. Bu durumda 2008 Ekonomik Krizi’ndeki gibi Brexit sonrası işten çıkarmalar da yaşanabilir. Gerek kurumlarda gerekse de bireylerde gelir kaybı olabileceği düşünülüyor. Gelir kaybı ise işsizlik maaşı gibi sosyal yardım taleplerinin artışına yol açabilir. Vergilerin azalması ve sosyal yardım taleplerinin artması sonucunda ülkede ekonomik kriz yaşanabilir. Bu krize karşı çözüm olarak ise devletin vergi artışı ve sosyal yardımlarda kısıtlama yoluna gitmesi söz konusu olabileceği İngiltere’de çeşitli çevrelerce değerlendirilmektedir.

AB’den çıkışın daha yumuşak olabilmesi ve ülkede kriz yaşanmaması adına İngiliz hükümeti son dönemlerde AB’den ayrılmasına rağmen gümrük vergilerine tabi olmadan mal ve hizmetlerini satabileceği Serbest Ticaret Antlaşması’nı tek çıkış olarak görüyor. Bu nedenle AB başta olma üzere ABD, Çin, Hindistan, Türkiye ve diğer bazı ülkelerle yoğun görüşme trafiğine başlamıştır.

AB adına Almanya ve Fransa ittifak etmiş şekilde İngiltere’nin talep etmiş olduğu Serbest Ticaret Antlaşması’nı kesin bir şekilde reddetti. Bu ülkelerin İngiltere’nin önünü tıkamasının temel gerekçesi olarak İngiltere’ye böyle bir imtiyazın sağlanmasının, gümrüksüz bir şekilde mallarını satabilmesine izin verilmesinin, kişilerin serbest dolaşımının olmadığı şartlarda yapılamayacağı ve İngiltere’nin AB’den ayrılmasının diğer AB ülkelerine örnek teşkil etmemesi olduğu ileri sürülüyor.

Serbest Ticaret Antlaşmasıile ilgili olarak ABD’den de gerekçelerinin çok da belli olmadığı bir şekilde kesinlikle böyle bir anlaşmanın yapılamayacağı açıklaması yapıldı. Hindistan ise vatandaşlarına vize serbestisi getirilmesi halinde böyle bir anlaşma yapılabileceğini belirtti.

Türkiye ise son dönemde Almanya ve diğer AB ülkeleriyle problemli bir süreçte olması nedeniyle İngiltere ile yakınlaşmış olduğu için, Türkiye ile bir ticaret anlaşmasının da gündemde olması dolayısıyla, bir anlaşma yapılması T.C. vatandaşlarının lehine olabilir. Bu durumda Ankara Antlaşması Vizesi devam etmese dahi yeni bir kategorinin T.C. vatandaşlarına açılması söz konusu olabilir. Bu durum daha önce İngiliz ve Türk yetkililer tarafından da açıklanmıştı.

Serbest Ticaret Antlaşmasıve Ankara Antlaşması Vizesi ile ilgili detaylar netleştiği takdirde web sitemizin İngiltere Vizesinde Son Gelişmeler bölümünden duyuru yapılacaktır. Ankara Antlaşması başvuru sahipleri, başvuru yapmayı düşünen kişiler ve süresiz oturum başvurusu yapacak olanlar buradan gelişmeleri takip edebilirler.

İngiltere vizesi, İngiltere Ankara Anlaşması Vizesive İngiltere Vizesi Retlerine İtiraz (idari itiraz, itiraz davası ve itiraz kapsamlı yeniden değerlendirilme başvuruları) İngiltere Vizesi Danışmanlık Hattı vasıtasıyla iletişime geçebilirsiniz.