Son dönemde ABD'de yaşayan ve çalışan bilim insanlarımızın başta Prof. Dr. Aziz Sancar ve Prof. Dr. Vamık Volkan üzere başarıları ses getirdi.

'onedio.com' sitesinde yeraalan haber yorum şöyle:

Belki de gelecekte benzer başarıları yakalayacak genç bir Türk öğrencinin başarı öyküsünden bahsedeceğim size.

Henüz küçük yaştayken Türkiye’den ABD’ye göç etmiş bir ailenin çocuğu olan 17 yaşındaki İsmail Günaçar, Cincinnati Üniversitesi Bio-Kimya Bölümü’nden mezun oldu!

İsmail Günaçar bu başarısıyla bilim alanında Cincinnati Üniversitesi'nin tarihindeki en genç mezunu olurken, genel anlamda da üniversitenin en genç ikinci mezunu oldu.

"Bende süper zekâ ya da dâhilik diye bir şey yok, sadece arkadaşlarımdan daha fazla azmim var."

Henüz 17 yaşında Cincinnati Üniversitesi’nden bio-kimya alanında diploma almasına ve büyük bir başarı kazanmasına karşın kendini sıra dışı veya özel biri olarak görmüyor İsmail:

"Açıkçası, özel birisi olduğumu düşünmüyorum. Bende süper zekâ ya da dâhilik diye bir şey yok, sadece arkadaşlarımdan daha fazla azmim var."

İsmail başarılı lise öğrencilerinin katılabildiği bir eğitim programı sayesinde üniversiteden ders almaya başlamış. Normalde program lise son öğrencileri için olmasına karşın, o 12 yaşında ders alma başarısı göstermiş.

İsmail'in başarısının anahtarı azminin yanında, başarılı lise öğrencilerinin katılabildiği bir eğitim programı:

ABD’deki liselerde başarılı öğrencilere üniversiteden ders alma fırsatı veriliyor. Normalde bu program lise son sınıf öğrencileri için, ama ben lise bir öğrencisi olarak başlayan ilk öğrenciydim. 12 yaşında Cincinnati Üniversitesi’ne gidip ders aldım.

Yaşının küçüklüğünden dolayı İsmail'in hocaları epey şaşırıyormuş:

İsmail, yukarıda da değindiğimiz gibi, Nobel Kimya Ödülü kazanan Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar'ın çalışma alanından, yani bio-kimya alanından mezun. Hedefi de bu alanda ilerlemek: 

Bio-kimyayı çok seviyorum. Tam olarak nerede uzmanlaşacağımı bilmiyorum. Amerikan tıp fakülteleri genelde 22 yaş üstü ögrencileri alıyor. Ben de bu arada yüksek lisans yapıp bio-kimya araştırmalarıma devam edeceğim. Örnek aldığım kişiler ise Aziz Sancar, Elon Musk ve Oliver Sacks. Bir gün onlar gibi olmak istiyorum.

Henüz 12 yaşında üniversiteden ders almaya başlayan İsmail'in o döneme ait öğrenci kimliği...

Profesörlerim çok şaşırıyordu. Üniversiteye başvurunca, aldığım bütün dersler sayıldı ve sadece birkaç ders alarak üniversiteden 17 yaşımda mezun oldum. Bio-kimya bölümünü bitirdim. ABD’de 'Bachelors of Science' denilen 'BS' diplomam var. 

"Başarılarımı, babama borçluyum. Babam, biz küçükken ABD’ye göç etti, eğitimimiz için. Türkiye’de diş hekimiydi, ABD’de de mesleğini devam ettirmeyi başardı."

Hiç şüphesiz ABD'nin potansiyeli olan insanlara fırsatlar tanıyan sisteminin de İsmail'in kazandığı başarıda payı büyük. İsmail yine de aslan payını babasına veriyor: 

"ABD’de gerçekten de, Türkiye’den daha fazla eğitim fırsatı var. Ancak başarılarımı, babama borçluyum. Babam, biz küçükken ABD’ye göç etti, eğitimimiz için. Türkiye’de diş hekimiydi, ABD’de de mesleğini devam ettirmeyi başardı."

"Aziz Sancar'ı örnek alıyorum ve onun gibi olmak istiyorum..."

Yalnız herkesin, hepimizin sorgulaması gereken bir nokta var: Neden Türkiye'de yetenekli insanların bilim alanında başarılar elde edebilmesinin imkânları yok? Neden genç, çalışkan, başarılı ve zeki insanlar benzer eğitim olanaklarına Türkiye'de sahip değiller? Neden kısır siyasî mücadeleler yerine, eğitime, bilime, felsefeye, sanata, spora yatırım yapmıyoruz?  Sanırım sadece yurt dışında yaşayan Türk bilim insanlarının başarıları ile övünmek istemiyorsak, bu soruların cevabını vermemiz gerekiyor.

Kaynak: www.onedio.com