Olay sonrası "Kazazedelerin kanında yabancı bir madde bulunamadı" tespiti yapan kurum, İstanbul Adli Tıp'tan gelen 'yoğun şekilde karbonmonokside rastlandı' raporu sonrası 'özür' açıklaması yaptı. Malatya Özel Yetkili Savcılığı 'kasıt' ihtimalini araştırıyor

Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının vefat ettiği 'helikopter vakasında' yaşanan çelişkili konular, BBP hukuk kurulu tarafından adım adım takip ediliyor. Helikopter üzerindeki cihazların sökülmesi ve sonrasında kaybolması, radar görüntülerinin silinmesi ve kaybolması gibi konuların ardından, şimdi de Adana Adli Tıp Kurumu'nun verdiği yanlış ve çelişkili raporların peşine düşüldü. BBP hukuk kurulu, Adana Adli Tıp Kurumu'nun kazazedeler için hazırladığı 'vefat edenlerin kanında herhangi bir yabancı madde bulunamamıştır' raporunun kasıtlı olarak hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda araştırma yapılmasını istedi. Malatya Özel Yetkili Başsavcılığına konuyla ilgili verilen dilekçede bu konuya özellikle vurgu yapılarak, Adana Adli Tıp Kurumu'nun kazazedeler üzerinde hiçbir yabancı madde bulamamasına rağmen, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun incelemesinde insan kanında olmaması gereken çok yüksek oranlarda karbonmonoksit çıkmasının açıklaması istendi. 

'KARBONMONOKSİT YOK' DEDİLER 

Adana Adli Tıp Kurumu'nun verdiği raporda, 'Kazazedelerin kanında 4 bin maddeye baktık. Herhangi bir yabancı ve zehirli maddeye rastlanmadı' açıklamasından tatmin olmayan BBP'liler, DDK'nın araştırma aşamasında yeniden ölçüm yapılması istemişti. Hukuk kurulu, ölçümlerin Adana dışında daha yetkin bir yerde yapılmasını istemiş ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesi'nde araştırma yapılmıştı. Bu araştırmanın sonucunda vefat eden 6 kişinin kan örneğinde yüzde 20'lere varan karbonmonoksit zehri bulunmuştu. Normal insan kanında sıfır oranında bulunan, ancak çok fazla sigara içen ve trafikte görev yapan trafik polislerinin egzoz solumasından kaynaklı olarak en fazla yüzde 3 olarak tespit edilen oran, bütün kazazedelerde 4 ile 8 kat fazla çıktı. Durum Adana Adli Tıp Merkezi'ne sorulduğunda 'zehir yanlışlıkla görülemedi' açıklaması yapıldı. Fakat bu açıklama kimseyi tatmin etmedi. BBP hukuk kurulu Adana Adli Tıp Kurumu'nun olaydaki kastı ya da ihmalinin araştırılması için Malatya Özel Yetkili Savcılığı'ndan talepte bulundu. 

İKİNCİ RAPOR: AKUT ZEHİRLENME 

Yapılan ikinci incelemede, Yazıcıoğlu'na ait kan örneğinde yüzde 13.1, pilot Kaya İstektepe'de yüzde 26.6, Erhan Üstündağ'da yüzde 21.8, Yüksel Yancı'da yüzde 8.5, İsmail Güneş'te yüzde 27.0 ve Murat Çelikkaya'da yüzde 10.1 oranında karbonmonoksit bulunduğu tespit edilmişti. Yüzde 20'nin üzerindeki karbonmonoksit oranı 'akut zehirlenme' başlangıcı olarak kabul edilmekte. Yüzde 20 ile 50 arasındaki oran ise 'ağır akut zehirlenme' teşhisine giriyor. Bu nedenle pilot Kaya İstektepe'nin kanındaki yüzde 26.6 karbonmonoksit yüksek bir oran olarak değerlendiriliyor. Pilotun helikopterin kontrolünü kaybetmesine, bu zehirlenmenin sonucu ortaya çıkan aşırı baş ağrısının sebep olmuş olabileceği belirtiliyor. Karbonmonoksitin yüksekliğiyle ilgili iddiaların en ciddisi, helikopterin bulunduğu alanda uçuş yapan F-16 uçağının helikopterin üzerinde sorti yaparak egzoz gazını helikoptere basınç olarak uygulamış olma ihtimali. Bir başka iddia da kazadan sonra bölgeye ulaşanların karbonmonoksit gazı içeren tabletlerle 6 kişiyi zehirlediği yönünde. 

Keş Dağı'nda gizemli telefon 

Helikopterin düşmesi sonrası cep telefonuyla yaralı halde 112 Acil'i arayan gazeteci İsmail Güneş'in, bu görüşme haricinde 12 dakikalık bir konuşma daha yaptığı belirlendi. Arama dökümlerine göre Güneş, helikopterin düştüğü gün 16.34'ten 19.04'e kadar 16 defa aynı kişiyle görüştü. Güneş'in bu görüşmelerde ne konuştuğu, ne söylediği merak konusu. 112 Acil ile 9 defa iletişim kuran Güneş ile son görüşme saat 17.23'te yapıldı. Güneş, 112 Acil görevlisine '0543' ile başlayan numarayı verirken telefon kesildi ve bir daha kendisine ulaşılamadı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)'ndaki ayrıntılı telefon dökümlerine göre İsmail 

Güneş'in son telefon konuşmasını 19.04'te yaptığı anlaşılıyor. Güneş, Emra Kara ismine kayıtlı 0 506 9787085 numaralı telefondan 16 kez aranarak görüşme yaptı. Telefon Sivas'taki SRT televizyonunda muhabirlik yapan Emra Kara'ya ait ancak Kara, bu görüşmeleri kendisinin yapmadığını söylüyor. Kara, "O gün telefonla defalarca aradım fakat ulaşamadım. Görüşme detaylarında adımın çıkmasına şaşırdım. Aramaları ben gerçekleştirmedim" diye konuştu. Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz ise korsan programlar vasıtasıyla görüşmelerin 'Emra Kaya aramış gibi' gösterilmiş olabileceğini söyledi. Yavuz, "Bu dosyada kuşkulu nokta çok" dedi. 

Erhan SEVEN – Yeni Şafak