‘Güç Batı’dan Doğu’ya Kayıyor’ cümlesi, tarihçi Peter Frankopan’a ait. Frankopan 2015 yılında bir kitap yazdı. Kitabın adı: ‘İpekyolu: yeni dünya tarihi’.
Kitap geçen yıl bestseller oldu ve bugünlerde Hindistan’dan Çin’e ve  de Hollanda’ya uzanan bir kıtada en çok satan kitaplar arasına girdi.

‘İpekyolu’ kitabı kısa bir süre önce, ‘De Zijderoutes: een nieuwe wereldgeschiedenis‘ başlığıyla tercüme edildi ve yayınlandı. Kitap piyasaya girmeden önce Trouw gazetesinde tanıtıldı. Peter Frankopan ile bir söyleşi yapıldı. Söyleşiyi okudum. Yazar, çok ilginç iddialarda bulunuyordu. Kitabı satın almaya karar verdim. Kitapçıya gittim. Kitap henüz satışa sunulmamış. Sipariş verdim. Dört gün bekledim. Beşinci gün 750 sayfalık ‘İpekyolu’ kitabı elime geçti. Kitabı okumaya başladım. Ancak, yazarla yapılan söyleşiler ve kitabın içeriğini yansıtan iddia ve görüşler birbirinden ilginç.
Gelin bu ilginç iddialara birlikte göz atalım.

Avrupalılar diğer milletlerin tarihini bilmiyorlar...
Peter Frankopan, sözkonusu kitabı neden yazdığını şöyle ifade ediyor: Övünmek istemiyorum ama, bir çok tarih kitabı, 15 ve 16 haziran1916 arasında neler olduğunu veya Endenozya’daki Hollandalılar'ı detaylı bir şekilde yazar. Pamuk ve çay ticaretini anlatan çok iyi kitaplar da var. Ancak benim kitabımda yaptığım gibi, tarihçilerin sayısı çok az’.

Dünyanın önemsenmediği bölümlerine dikkat çekmek istediğini söyleyen Frankopan, The Economist ve Wall Street’de yayınlanan ve dünyanın çekim merkezleri olarak gösterilen yerlerin tarihini yazmaya gayret ettiğini, daha küçük yaşlarda, 'Neden diğer milletlerin tarihlerine ilgi göstermiyoruz' sorusunu düşündüğünü ifade ediyor.

Frankopan’a göre, yakın tarihte anlatılan her şey Batı etrafında dönüyor. Bu yaklaşımın, güya aydınlanmayı ve demokrasiyi bizden alan dünya karşısında bir üstünlük taslama düşüncesine sebep olduğunu söyleyen Frankopan, Avrupalılar'ın diğer milletlerin tarihini az bildiklerini ve bilinenlerin de ancak olumsuz yönler olduğunu belirtiyor.  

Futbola hakim olan dünyaya hakimdir
Frankopan’a göre, İngiltere’de yapılan Brexit ateşli tartışmalarını, dünyamızda neler değiştiğine bakmadan anlamlandırmamız bir hayli zor. 'Futbol dünyasına bakınız' diyor Frankopan: ‘Paris Saint-German futbol kulübü Katarlılar'ın elinde. AC Milan ve Inter Milan Çinliler'de. Chelsea Ruslar'da. Leicester City Taylantlılar'da. İngiltere liglerinin sadece beşi İngilizlerin elinde’ diyor Frankopan.
Bu ne demek peki? 'Futbol dünyasında ne gözlemliyorsan diğer alanlarda da bu olacaktır' diyen Frankopan, görmeye hazır olmamızı yani futbola hakim olanın dünyaya hakim olacağını söylüyor.

Çin, yeni dünya tarihinin aktörü…
Çin’in, 21. Yüzyıl politikası, İngiliz ve Hollandalılar'ın üç, dört yüz yıl önceki ticaret ağlarının aynısı olduğunu söyleyen Frankopan, tarihte Hollandalılar ve İngilizler'in ticaret, nüfus artışı sayesinde kaliteli malzeme ve adalet sistemi geliştirerek dünyanın önemli tüccarları olduklarına dikkat çekiyor. Frankopan’a göre Çin, şu anda aynısını yapıyor. Altyapıya, özellikle enerjiye yatırım yapıyor. 2030 yılında Çin’in enerji ihtiyacı, mevcutun üç katı fazla olacağını söyleyen Frankopan, Çin’in ancak siyaset politikasına da bunu yansıtıp,  yani refah düyezini yükseltip, istikrarı arttıracağını belirtiyor.   

Çok kutuplu bir dünya geliyor...
Frankopan’a göre, dünyamız çok kutuplu bir dünyaya doğru gidiyor. Bu değişimde, geleceğin pazarları olarak Çin ve Rusya, sık sık Amerika ile karşı karşıya gelecek. Suriye örneğini veren Frankopan, 'Rusya müdahale etmeseydi, Suriye’de kaos daha büyük olabilirdi' diyor. Ekonomik alanda gücün Avrasya kıtasına doğru kaydığını söyleyen Frankopan, Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın başarısı ve yeni ‘İpek Yolu’ yatırımları, Çin’in Rusya ve Avrupa ile ekonomik uyumu ilerleteciğini gösterdiğine dikkat çekiyor. Çin ve Rusya farklı alanlarda da daha çok işbirliğine girecek. Hatta diplomisi alanında da....

Evet. İpek Yolu ya da yeni dünya tarihi kitabının yazarı Peter Frankopa’nın iddia ve görüşlerinden örnekler böyle. Frankopan adeta bize, 'İlk İpek Yolu’ndan sonra ‘kölelik yolu’, ‘altın yolu’ ve ‘siyah altın yolu’ oluştu. Şimdi ise, yani yirmibirinci yüzyılda yeni bir yol oluşuyor. Bu yol Orta Asya ile kesişiyor. Bir başka ifadeyle ilk yol görünüyor. Tarihi ‘İpek Yolu’ geri geliyor diyor.
Evet bu yol, yani İpek Yolu, sadece ticaret yolu değil, aynı zaman da düşüncelerin, kültürlerin, dinlerin hatta hastalıkların kesiştiği ve yayıldığı yoldur.
Kitabı sabırla okumaya devam edeceğim.
Çok heyecanlıyım...