Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, tüm olumsuz bulgulara ve raporlara rağmen doğalgaz konusunu elden geldiğince canlı tutmak için her yolu deniyor. Azalmaya başlamış olan Rum halkının desteğini, düşüşten kurtarıp yükselme eğilimine sokabilmek için göz boyamaktan ve sahte mesajlar vermekten başka çaresi yok.

 

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas’ın da Anastasiadis’den pek farkı yok. Olmayan doğalgazı varmış gibi gösterip, Çin’in Kıbrıs’taki enerji sektörüne yatırım yapmak istediğini açıkladı geçen gün. Yıllar önce doğalgaz konusu ortaya çıktığında da “Kıbrıs Rum tarafında 10 bin istihdam yaratacak” diyen de gene bu desteksiz atış yapmayı ilke haline getirmiş politikacıydı.

 

Zaten bir atasözümüz var “Bozacının şahidi şıracıdır” diye. “Toplumda uygunsuz işleri yapanlar kendi haklılıklarını, benzer kişileri göstererek savunmaya çalışırlar” anlamına gelen bu atasözü adeta bu ikisini tanımlıyor.

 

Geçen hafta Dünya Ekonomik Formu (DEF) sebebiyle gittiği Davos’ta hiç fırsatı kaçırmadı ve tek taraflı ilan ettikleri sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin adı Amathusa olan 9. Parselinde keşif ve sondaj çalışmaları yapmakta olan ENI şirketinin CEO’su Descalzi’yle de bir fırsat yaratıp görüştü.

 

Maksadı da aynen TOTAL’a yaptığı gibi bir kemik de ENI’nin önüne atmak ve olası ayrılık fikirlerinden caydırmak olduğundan, bu görüşmenin ana konusunu da ENI’nin de, Fransız TOTAL gibi hiçbir şey bulmayıp, araştırmaya değmez diyerek bölgeden kaçması olasılığını önlemek oluşturdu.

 

Şimdilik Anastasiadis’in TOTAL’in önüne attığı kemik etkisini gösterdi ve TOTAL şirketinin olumsuz bulguları nedeni ile bölgeden ayrılma kararını yumuşatarak ileriki bir tarihe ertelemelerine yol açtı. TOTAL, bölgeden ayrılırken kapatacağı Kıbrıs ofisinin kapanış tarihini de şimdilik erteledi.

 

10 ve 11 numaralı parsellerde jeolojik, jeokimyasal ve jeofizik araştırmalarını tamamlayıp bir şey bulmayan TOTAL’ın bölgeden ayrılmayı ertelemesinin gerçek nedeni de, Anastasiadis hükümetinin 10 ve 11. parsellere komşu olan 7 ve 8 numaraları parsellerde mevcut iznini kullanarak araştırma yapmasına yeşil ışık yakması oldu. TOTAL her hangi ek bir ücret ödemeden 10 ve 11. parseller için elde ettiği araştırma hakkı ile ödediği ücreti, bölgeden ayrılmak isteğini öne çıkararak Rumları en zayıf noktalarından vurup 7 ve 8. parsellere saydırmayı başardı. Şimdi TOTAL bölgeden ayrılmayacak ama hiçbir ek ücret de ödemeden 7 ve 8. Parsellerde araştırma yapacak, gerekirse sondaj kuyusu da açabilecek. Her iki taraf da birbirinin önüne iri birer kemik atmış oldu böylece.

 

Zaten Kıbrıs Rum Yönetiminin doğalgaz konusunu canlı tutmasının ve gündemden düşürmemesinin çok özel bir de nedeni var.

 

Petrol ve doğalgaz şirketlerinin yaptığı her başvuruya gerekli izinleri verirken, Kıbrıs Rum Yönetimi araştırma ve sondaj ücreti adı altında milyonlarca Avro almakta. Bürokratlara ve Rum siyasilere ödenen rüşvetler de cabası.

 

Kıbrıs Rum ticari piyasasının ve Kıbrıs Rum yönetiminin, ekonominin dibe vurduğu bu onluksuz günlerinde, hiç çalışmadan ve üretmeden kağıt üstünde verdikleri izinlerle havadan kazandıkları paralar ekonomiye geçici de olsa biraz nefes aldırıyor, iflası biraz daha geciktiriyor.

 

TOTAL’ın gitmesi, bu avanta gelir kapısının kapanmasına neden olacağından Kıbrıs Rum Yönetimi TOTAL şirketi gitmesin, bölgeden ayrılmasın, olumsuz mesajlar verilmesin ve TOTAL’ın bölgedeki varlığını ökse gibi kullanabilsin diye her türlü tavizi vermekten çekinmiyor…

 

Ata ATUN

e-mail: [email protected]

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

http://www.twitter.com/ataatun