Bahçe kulübesi/müştemilatı işiyle uğraşan Paul Deary isimli bir İngiliz “35 yıldır bu işi yapıyorum, bu kadar sipariş aldığımız görülmedi” deyince ve keresteciler federasyonu da “İnsanlar çılgınca müştemilatlarını yeniliyor. Stoklar azalınca hangi tür kereste olduğuna bakmadan kullanıyoruz. O kadar çok para harcıyorlar ki bu geçici bir heves olamaz” diye yazınca bahçelerinin İngilizler için ne anlama geldiğini yazmayı geçirdim aklımdan.

İngilizlerin büyüklüğünün önemli olmadığı bahçelerine verdikleri önem ile başlamak gerekir belki. Bitkibilimci gibi bilgili, ilgili ve sıkılmadan bahçelerinde saatler geçirip düzenlerken görebilirsiniz onları. Kraliyet Bahçıvanlık Derneği, The Royal Horticultural Society, üyesi ve takipçisi olan, işlerini ciddiyet, özen ve zevkle yapanlar sadece artık seyahat edemeyecek kadar yaşlanmış ve ne işle uğraşacağını bilmeyen çok yaşlı İngilizler değildir. Ayrıca, el emeği ve işçilik gerektiren işlerin fiyatlı olması ve İngilizlerin genelde hobi sahibi olmaları sebepleriyle bahçeli evlerde olması gereken araç gereç ve diğer malzemeyi koymak için yapılmıştır kulübeleri. Evlerin hala soba tertibatına sahip olduğunu veya bazılarında hala odun kullanıldığını düşünürsek elbette kömürlük de denilebilir. Ayrıca aniden bastıran yağmurdan kaçıp sığınılacak bir yerdir…SHED

Ancak salgın ile beraber şehirlerde ve kırsal kesimde hızla artan bir oranda insanlar bahçelerindeki kulübelere yatırım yapıyor, yeniliyor, konfor, ısıtma, elektriklendirme ve tabi evdeki uzanmıyorsa wifi bağlantılarını gözden geçiriyorlar. Bu son bir yıllık dönemde popüler olan ve satışların yüzde yüzden fazla artmasına sebep olan kulübe severcilik salgınla ve evden çalışma uygulamalarının hükümet destekli de özendirilmesiyle yaygınlaşmaya başladı. Çalışma ofislerine dünüştürülen kulübeler daha büyük, daha süslü ve konforlu hale getiriliyor.

İngiltere’nin bahçelerindeki kömürlük veya ardiye gibi eklemelerde yazan yazarları vardır. En ünlüleri George Bernard Shaw, Dylan Thomas, Roald Dahl…Ancak, bu defaki başka bir furya…Ofis olarak kullanılan bu kulübelerin uzun vadede getireceği etkilerin özellikle şehir yaşamında ciddi ve kalıcı değişikliklere sebep olacağı düşünülüyor. Şehrilerde, özellikle kabalık iş mekanlarının bulunduğu semtlerde bazı işlerin azalacağı, hatta kafelerin, taksi şöförlüğünün tamamen ortadan kalkabileceği, toplu taşıma sisteminin sıkıntılar yaşayacağı ve şehirlerdeki pahalı ofis binalarının ve yakın civardaki konut fiyatlarının değer kaybedeceği düşünülüyor.

Tabii...bu olayı hemen gezmekten keyif alacağınız küçük bir kasabaya da bağlamak isterim. Ünlü İrlandalı yazar George Bernard Shaw St. Albans yakınlarındaki minik bir köyde evinin bahçesinde sürekli güneşe doğru dönen kulübede yazar. Elbette bugünkü bahçe ofisleri ile karşılaştırılınca konforsuzdur ve yalın bir yaşam tarzına işaret eder. Ancak kendisinin huysuz ve herşeyi eleştiren biri olduğuna, yalın hayattan hoşlandığına bakarak yazarken bahçeden ilham aldığı gibi garip huyları olduğu düşünülse de bugün bu tercihin peşinde koşuyor İngilizler.

Evi bugün müzedir, Londra’dan veya Luton Havaalanı’ndan çok kolay ulaşılabilir. Haritanıza ‘Shaw Corner’ yazınca sizi İngiltere’nin en güzel köylerinden birine çıkaracaktır. Shaw’ın evinde ve civardaki diğer evler etrafında dolanırken değişimin güzel ama tahrip etmeden de mümkün olabileceğini aklınızdan geçirirsiniz diye düşünüyorum. Bu noktada ülkemizdeki bozulmayı düşünerek biraz da iç geçirebilirsiniz. Ama etrafta çok güzel kahveler var. Bir tanesine gidin derim. Çok da güler yüzle karşılanacaksınız.