Daha önce yazdığım "Hükümet-Cemaat" konulu yazılarımda hep kardeşlikten bahsettim.

Gelişen, demokratikleşen, yüz yıllık sorunlarını halleden bir Türkiye'de kardeşlerin, fitnecilerin oyununa gelmeyecek kadar ferasetli olduğunu yazmıştım.

"Diktatör, tek adam, Yezid, Firavun" gibi sözlerin havada uçuştuğu bir atmosferde maalesef artık "kardeşlikten" bahsedemiyorum. Bir kardeşin diğer kardeşe söylememesi gereken sözler, hakaretler uçuşuyor havada.


***


Dershaneleri kapatmayı seçim bildirgesine dahi yazan CHP "dost" oldu aniden.

İkna odalarında hangi "cemaatten" olduğuna bakmadan kızların eğitim hayatını söndürenler, "dost" oldu bir anda.

Baro'dan içeri başörtülü sokmamaya yemin edenler "baş tacı" yapıldı.

Varsa yoksa tek düşman AK Parti oluverdi.

Hiçbir meseleyi konuşmaya bile yanaşmayan kardeşler, bavuldan belge çekenlerin yanına hizalanıp salvoya başladı.

Kardeşi yerden yere vurmak için kocaman kocaman manşetler atıldı.

Hatta o yetmedi Taraf'ın ne yapmak istediği çok belli manşetleri ertesi gün bir kez daha manşetlere taşındı.


***


Hazırlayan öyle bir "kopuş" planlamış ki ustalıkla devam ettiriliyor hala.

Mesele artık dershane değil.

Bunu herkes çok iyi görüyor.

Ekrem Dumanlı yazısında "Bazı kişiler konuyu bir eğitim tartışması olmaktan çıkartarak siyasi platforma çekmek için çırpınıyor" diyordu.

Oysa Taraf'ın manşetlerini Zaman'ın manşetleri haline dönüştürdüklerinde, çırpınanların asıl kendileri olduğunu fark edemiyorlardı.


***


2007'de muhtıra yemiş bir Hükümete "2004'te MGK belgelerini neden imzaladın" sorusunun arsızca sorulması manipülasyonun zirvesiydi.

Cemaat tabanının oylarını CHP'ye kazandırma çabasından başka anlama gelmiyor artık bu manevralar.

Biliyorlar ki Cemaat'in o vefakâr, cefakâr Anadolulu tabanı ile Erdoğan arasındaki gönül köprüleri kolay kolay yıkılmaz. Ama yıkılması için her türlü enstrüman kullanılıyor birileri.


***


Deniliyor ki "Erdoğan, Cemaati bitirmek için dershaneleri kapatıyor."

Bu iddiayı ortaya atanlar, Erdoğan'ı da Cemaati de zerre kadar tanımıyor.

11 yılda ekonomisi bile 15 kat büyüyen bir Cemaat'i, Erdoğan'ın bitirmek istediğine hiç kimseyi inandıramazsınız!


***


Türkiye'de bir zihniyet değişimi yaşandı. Şimdi bu değişiklik eğitim konusunda da yapılmaya çalışılıyor. Sağlıkta yaşanan eğitimde neden olmasın. "Özel hastaneler kapatıldı mı?" diye soranlar sormakta haklı. Ama neden bunu Bakan Avcı'ya söylemiyor? Bakan ön yargıya isyan edip müzakere için hala beklediğini söylüyor. Neden tüm kapıları kapatıp "KA-PAT-TIR-MA-YIZ!"dan başka cümle kurulmuyor?


***


Eğitim zihniyetinin tümüyle değişmesi gelişmesi revize edilmesi şart. Dershanelerin bu ülkeye hizmetini kimse inkar etmiyor ama artık değişmesi gerekiyor sistemin.

Sadece iki çocuklu bir aile için her yıl 6-8 milyar para ayırmanın ne demek olduğunu düşünmek bile olayın sosyoekonomik boyutunu gösteriyor.

İnsanlar devlete vergilerini veriyor ve devlet de vatandaşına en iyi eğitimi adil bir şekilde vermek zorunda.


***


Ayrıca yıllardır vatandaşların cebinden eğitim için ekstra para çıkması devlete olan güveni de sarsıyor.

Cemaate sempatisi olan biriyim.

Dünyanın en ücra köşelerine giden insanları ancak saygıyla ve takdirle izliyorum hala da öyle.

Ama "cemaat" adına kardeşlik hukukunu hiçe sayan fitnecilere prim verilmesi gerçekten içimi acıttı…

(Aktüel'den)