Balkan Harbin Gölgesinde ‘İşkodra’da Aşk’, Ahıska’dan Geriye Ne Kaldı? ‘Dut Ağacı’ ve Sarıkamış’tan Nargin Adası’na ‘Karda Ayak İzleri’ romanlarının yazarı Dr. Tayfun Atmaca, yeni kitabıyla okuyucu ile buluştu.

Yazarın kaleme aldığı, Enver Paşa’yı her yönü ile anlatan Turan Yolunda Osmanlıya Sevdalı bir Türk ‘Enver Paşa’ adlı araştırma türünde ki eser, Lazer Yayınlarından çıktı.

Yazarın, tarihi kaynakları titizlikle incelediği ve uzun bir araştırma neticesinde yayınladığı eser, bugüne kadar yazılmış ‘Enver Paşa’ konulu kitaplardan farklılık arz ediyor.

Daha önce yazılan eserler de o günlerde ve günümüzde üzerinde araştırma yapan yazarların çoğu Enver Paşa konusunda politik yaklaşmalarından dolayı, eksi veya artı bazı doğruları görmekten uzak kaldıkları anlaşılıyor. Mesela Türkiye Cumhuriyeti’nde iktidarlar el değiştirdikçe Osmanlının son dönemine dair ilişkiler ve yorum üslupları değişkenlik gösteriyor.

Enver Paşa’yı objektif bakış açısıyla her yönü ile ele alan eserde, en son karar okuyucaya bırakılmış.

Eser, sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış olmasının yanısıra, zengin kaynakçası ile araştırmacıların istifadesine sunuluyor.   

Enver Paşa ve Naciye Sultan

Yirmili yaşlarında, 1908’de Genç Türklerin yapmış olduğu devrimden sonra Hürriyet Kahramanı olarak tarih sahnesine çıkan Enver Paşa, Naciye Sultan ile evlenerek tarihi bir karar almış, saraya damat olmuştur.

Naciye Sultan’ı diğer sultanlardan farklı kılan en önemli husus hiç şüphesiz ki devrinin ileri gelen devlet adamlarından biri olan Enver Paşa ile evlenmiş ve onun vasıtasıyla daha önce hakkında fazla bilgi sahibi olmadığı bir âleme yani halkın arasına karışmış olmasıdır.

Naciye Sultan gerek hanedana mensup bir sultan, gerekse Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa’nın eşi olması hasebiyle devrinde büyük bir prestij elde etmiş, ülke içindeki çeşitli şehirlere yaptığı seyahatler ve kurduğu hayır ve çalıştırma cemiyetleriyle farkını ortaya koymuştur.

Akranı birçok sultan Erenköy’den ötesini bilmezken o, eşiyle birlikte şehir şehir dolaşmış, halkın arasına karışarak dertlerini dinlemiş, yardımlarda bulunmuştur. Hamiliğini üstlendiği Asker Ailelerine Yardımcı Hanımlar Cemiyeti ile bir asker eşi olarak asker ailelerinin sefaletine seyirci kalmadığını göstermiş, kendi zümresinden hanımların da bu tür hayır faaliyetlerine duyarsız kalmaması yönünde büyük bir örnek teşkil etmiştir.

Hamisi olduğu diğer bir cemiyet, yani Kadınları Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi ile Osmanlı Devleti’nde Müslüman kadının çalışma hayatına girmesine dolaylı da olsa zemin hazırlamış, bu kadınların hayatlarını onurlu bir biçimde idame ettirebilmeleri için manen ve madden her türlü katkıda bulunmuştur.

Osmanlı Devleti’nin son yıllarına damgasını vuran Enver Paşa, devletin Birinci Dünya Savaşı’na girmesinden, hatta Osmanlı’nın yıkılmasından da büyük ölçüde sorumlu tutulmuştur. Bizzat kendisinin yönettiği Sarıkamış Harekâtı hüsranla neticelenince, Birinci Dünya Savaşının bütün yükü onun omuzlarına yıkılmıştır. Evet, Osmanlı Devleti’nin çöküşü aynı zamanda Enver Paşa için de sonun başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Savaş sonunda sadece askeri ve siyasi kariyerini değil, ülkesini de terk etmek zorunda kalan Enver Paşa, sürgünde geçen yıllarını Türkistan’da bir Turan devleti kurabilmek için harcamıştır.

Tarih, 4 Ağustos 1922 gününe geldiğinde Kurban Bayramının ilk günüydü ve bayram namazı kılınacaktır. Fakat Kulikov kumandasında Bolşevik askerleri Enver Paşa’nın kaldığı köyün etrafını sardılar ve aralarında kanlı bir çarpışma başlamıştır. Enver Paşa, kılıcına sarılarak, saldırıyı püskürtmeye çalıştı ise çağdaş mitralyöz, ortaçağın ünlü silahı olan kılıcı yenmiştir. Enver Paşa, vurulmuştur. “Büyük Amaç” besleyen “Büyük Komutan Enver Paşa”, Pamir Dağları’nın “Yalnız Türk’ü Enver Paşa”, Kurban Bayramının birinci gününde ve henüz 41 yaşında iken mahalli Basmacı kuvvetleri ile Ruslara karşı girişmiş olduğu çarpışma esnasında hayata şehit olarak veda etmiştir.

Belgesel diliyle yazılan eserde, farklı bir Enver Paşa düşüncesinden yola çıkılmış, sevgili eşi Naciye Sultan’a yazdığı ve onun cevapladığı mektuplar, yaşanan olayların kronolojisine sadık kalınarak, tarih severlere mektuplar üzerinden Enver Paşa’yı anlamaları yoluna gidilmiştir.  

Yazarın yayınlanmış kitapları:

 XX. Yüzyıl Sonunda Azerbaycan-Türkiye Münasebetleri, (Yüksek Lisans Tezi) (1999),  Küreselleşme Çağında Türkiye-Azerbaycan, (Doktora Tezi) (2003), Teknik Yardım Projelerinin Hazırlanması, Uygulanması, İzlenmesi ve Değerlendirilmesi, (TİKA Uzmanlık Tezi) (2004), Tarihi Hoşgörü ile Yazmak “Fermanlar” (2005), Zamanın Durduğu Mekân Ethem Camii ve Saat Kulesi (2005), Arnavutluk’ta Sosyal Hayat “Fotoğraf Albümü” (2006), Tarihte İz Bırakan Dostluğun Mimarları Zogu-Atatürk (2007), Sömürülen Topraklarda Sürgünler ve Soykırımlar (2009, 2013), Türk Dünyası Atlası (2014), Balkan Harbi’nin Gölgesinde “İşkodra’da Aşk”, (Roman) (2015),  Dünya Tarihi 1915 (2015), Savaşın Kadınları (2017), Darbelerin Gölgesinde, Bir Düğün Gecesi (2018), Ahıska’dan Geriye Ne Kaldı? “Dut Ağacı”, (Roman) (2018), Bir İnsan ve Sanatçı Olarak, “II. Abdülhamid”, (2020), Sarıkamış’tan Nargin Adasına “Karda Ayak İzleri”, (Roman) (2020),  Turan Yolunda Osmanlıya Sevdalı bir Türk “Enver Paşa”, 2023.