Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Zeybekci, öngörülenden daha uzun süre yürürlükte bulunan anlaşmanın sistematik sorunlar barındırdığını belirtti.

Zeybekci, bu anlaşmanın karar mekanizmalarında Türkiye'nin asla olmadığının altını çizerek, "Gümrük Birliği, AB'nin 3. ülkelerle düzenlemiş olduğu her türlü anlaşmaya Türkiye'nin çok edilgen bir şekilde tek taraflı olarak tabi olduğu bir anlaşma. 3. ülke AB'den elde ettiği hakları otomatik olarak Türkiye'den elde ederken, Türkiye'nin 3. ülkeden o hakkı elde edememesine neden olan, egemenlik anlayışıyla da çelişen bir anlaşma. Diğer taraftan da o günün şartları bugün düşünemediğimiz için, ben bugün çok da eleştirmek istemiyorum" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bu anlaşmadan bazı noktalarda kazançlı çıktığına da işaret eden Zeybekci, ülkenin bütün kurum ve kurallarıyla AB ile entegre olabilecek, rekabet edebilecek bir standart ve kaliteye kavuştuğunu belirtti.

Zeybekci, dünyanın ekonomik haritalarının yeniden çizildiğinin altını çizerek, "AB'nin, ABD ile imzalayacağı TTIP ile ABD, AB'den elde ettiği tüm hakları otomatik olarak Türkiye'den elde ederken, Türkiye'nin aynı hakları ABD'den elde edememe durumu var. Bu katlanılabilir bir şey değil" diye konuştu.

'OLUMLU BİR NOKTAYA GİDİYORUZ'

Bu noktada, Gümrük Birliği'nin günün koşullarına göre güncellenmesinin bir zorunluluk haline geldiğini kaydeden Zeybekci, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanımızla 2014 yılının ocak ayında Brüksel'e gerçekleştirdiğimiz ziyaret sırasında o zamanki AB Ticaret Komiseri Sayın Karel De Gucht ile yaptığım görüşmede bunu açıkça konuştuk. TTIP hayata geçtiğinde Türkiye'nin buna taraf olmaması durumunda Gümrük Birliği'nin sürdürülemeyeceğini söyledik. Takiben kısa zaman içerisinde gerçekleştirilen bir dizi temas neticesinde Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecine ilişkin müzakerelerin başlatılmasının gerekliliği hususunda Komiser De Gucht ile mutabakata vardık.

Son olarak, bu yılın ocak ayında Brüksel'de ticaretten, ulaştırmadan, genişlemeden sorumlu komiserlerle faydalı görüşmeler yaptık. Bugüne kadar telaffuz edilemeyen birçok alanda Türkiye olarak istediklerimizi resmi belgelere geçirdik. Gümrük Birliği anlaşmasında olumlu bir noktaya doğru gidiyoruz. Türkiye'nin bu anlaşmaya ilişkin tüm savları kabul edildi. AB ile Gümrük Birliği anlaşmamızda dahil olmamış alanları da görüşmelerimize alarak yeni bir yol haritası oluşturuyoruz." Zeybekci, Türkiye'nin AB Ortak Ticaret Politikasına yön veren çok önemli bir organ olan Ticaret Politikası Komitesi'ne katılmasının kabulünün, süreçte sağlanan ilerlemenin değerlendirilebilmesi bakımından çok önemli olduğunu belirtti.

Gümrük Birliği'nin gereği olarak, Türkiye'nin TTIP sürecine, zamanı geldiğinde "rıhtımlama yöntemi" ile dahil edilmesi hususunda AB'nin gösterdiği anlayışın da bu noktada önem taşıdığına işaret eden Zeybekci, "Taraflar arasında, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecine ivme kazandırılması hususunda görüş birliği sağlandı" dedi.

PRENSİPTE MUTABAKAT SAĞLANDI

Zeybekci, bu ay içerisinde bir araya gelen teknik heyetlerin de müzakere çerçevesini belirleyen "ortak rapor" üzerinde prensip olarak mutabakat sağladığını bildirdi. Nihat Zeybekci, "Raporda Gümrük Birliği'nin aksayan yönlerinin gözden geçirilmesi ve mevcut ikili ilişkilerin kapsamının geliştirilerek özellikle hizmetler, kamu alımları ve tarım ürünleri ticaretinde karşılıklı pazara giriş koşullarının iyileştirilmesi hususlarının birlikte müzakere edilmesi öneriliyor" diye konuştu.

'YENİ ANLAŞMA ORTAYA ÇIKACAK'

Ekonomi Bakanı Zeybekci, bu yılın mayıs ayı sonunda "ortak rapor" üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının beklendiğini kaydetti.

Gümrük Birliği konusunda AB ile resmi müzakerelere 2016 yılında başlanmasının öngörüldüğünü bildiren Zeybekci, "Türkiye olarak tüm kaygılarımızın giderildiği, AB ile yeni bir Gümrük Birliği anlaşmasının şeklinin ortaya çıktığı, TTIP anlaşmasına Türkiye'nin de monte edilmesiyle ilgili formülün ortaya konulduğu bir süreci, 2016'nın ortasına kadar sonlandırırız diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.