AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, yüzde 50 dolar, yüzde 50 avrodan oluşturulan döviz sepeti, ekim ayında TL karşısında yüzde 4,4 gerileyerek 2012 yılının ocak ayından bu yana en sert düşüşünü kaydetti. 2014 yılının aralık ayından bu yana hızlı yükseliş trendinde hareket eden döviz sepeti, eylül ayında 3,2741 ile tarihi zirvesini gördükten sonra ekim ayında düşüşe geçerek 3,06 seviyelerinde dengelendi.

ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırım sürecine ilişkin belirsizlik nedeniyle gelişen ülke varlıklarında oluşan satış baskısı, eylül ayında faizlerin yükseltilmemesinin yanı sıra Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Çin Merkez Bankasının genişlemeci adımlarının etkisiyle hafifledi.

Bu dönemde dolar/TL tarihi zirvesi olan 3,0753'ten 2,86'ya, avro/TL ise 3,48 sınırından 3,17'lere kadar geriledi. Analistler, Fed'in faiz artırım sürecine ilişkin beklentilerin kurlar üzerinde ana belirleyici olmaya devam edeceğini, yurt içinde ise genel seçim sonuçları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerinin izleneceğini dile getiriyor.

Bu hafta sonu gerçekleştirilecek genel seçim sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde oluşacak aritmetik ve gelecek hafta ABD tarım dışı istihdam verisi ile kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin Türkiye değerlendirmesinin kritik virajlar olduğuna değinen analistler, dolar/TL'de pozitif senaryoda 2,80, olumsuz senaryoda ise tarihi zirvelerin görülebileceğini öngörüyor.

"TL, yurt içi ve yurt dışı gelişmeler nedeniyle kurtlar sofrasında"

Işık FX Araştırma Uzmanı Gökhan Özkan, küresel piyasalardaki gelişmeler ve yurt içindeki seçim süreci nedeniyle TL'nin "kurtlar sofrasında" olduğunu belirterek, artan oynaklığın gelecek günlerde de devam edebileceğini söyledi.

Seçim sonrası süreçte Fed, Çin ve özellikle siyasi gelişmelerin, TL'nin yakasına yapışacağına dikkati çeken Özkan, "Fed ekim ayı toplantısını pas geçse de sözlü yönlendirmesiyle doların güç kazanmasına neden oldu. Açıklamalarında belki de ilk defa bu kadar şahin tavır takınan Fed'in bundan sonra atacağı her adım tüm kurlarda etkisini artıracak" dedi.

Özkan, Fed'in aralık ayını da pas geçmesi durumunda ABD'de bankaları ve finansal kuruluşları zor bir duruma sokabileceğini hem de küresel piyasalarda belirsizlik ortamını iyice artırabileceğini ifade ederek, gelişen ülke para birimlerinin de sıkıntılı bir süreç içerisine girebileceğini vurguladı.

Yurt dışı piyasalarda oluşan belirsizliğin yanında yurt içi piyasalarda seçim sonuçları ve sonrası gelecek açıklamaların oynaklığı artırabileceğine değinen Özkan, son dönem kur hareketlerinin, hükümet kurulabileceğine ilişkin bir fiyatlama yaptığını, ancak Fed'in son açıklamalarının, faiz artırımı için aralık ayını yeniden ön plana çıkarmasının TL'nin değer kazanımlarını sınırladığını belirtti.

Özkan, seçim sonuçlarının tek parti hükümeti kurulmasını sağlayacak sonuca işaret etmesi durumunda "ekonomik istikrar yeniden canlanabilir" algısının oluşacağını ve döviz kurlarında geri çekilmenin hızlanabileceğinin altını çizdi.

En kötü senaryonun ise koalisyon gerekliliğine işaret eden bir sonuçta partilerin koalisyon hükümetine sıcak bakmaması olacağını dile getiren Özkan, seçimin ardından tek parti hükümeti çıkması durumunda TL üzerine pozitif fiyatlamalar görülebileceğini söyledi. Özkan, şunları da kaydetti:
"Bu süreçte önemli teknik seviyelerden biri olan 2,8750'nin aşağı yönlü kırılması durumunda 2,85-2,80 seviyesinde bir konsolidasyon yaşanabilir. Hareketin devamı ise teknik açıdan 2,75 seviyesinin kritik olabileceğini gösteriyor. Ancak Fed'in yeniden devreye girmesi, düşen fiyatlara talebi artırıp teknik bir ani düzeltmeyi de gündeme getirebilir. Uzun vadeli düşünen yatırımcılar için Fed etkisi dolar lehine fiyatlamayı yeniden gündeme getirecektir. En kötü senaryo durumunda ise fiyatlamalar, yeni zirve arayışına girecek şekilde olacaktır."