Politika faizini sabit tutan Merkez Bankası, bu kararla TL likiditesini azaltarak dolara akan paranın önüne set çekmeyi amaçlıyor. 

Tüm müdahalelere rağmen dolardaki tırmanışı engelleyemeyen Merkez Bankası, şimdi de faiz koridoru silahını devreye soktu. Merkez Bankası, dün yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, gecelik faiz oranlarını borçlanmada yüzde 5 düzeyinde sabit tuttu, borç vermede ise yüzde 9’dan yüzde 12.5’e yükseltti. 

Politika faizi olan haftalık repo faizini yüzde 5.75 düzeyinde sabit tutan Merkez Bankası, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını da yüzde 8’den yüzde 12’ye yükselttiğini bildirdi. 

Enflasyonist baskı arttı 

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutuldu ancak borç verme faiz oranı yüzde 12’den yüzde 15.5’e yükseltildi. 

Merkez Bankası’nın borç verme faiz oranlarında yaptığı artışla hem dolar hem de enflasyondaki yükseliş eğiliminin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Ağustos ayı başından bu yana döviz satım ihaleleri ve doğrudan müdahaleye rağmen tırmanışını sürdüren dolar, enflasyon üzerinde risk oluşturuyor. ÖTV’de yapılan düzenlemeler, elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar da enflasyonu olumsuz etkileyecek diğer gelişmeler. 

Cari açık iyileşiyor 

Dolayısıyla Merkez Bankası borç verme maliyetlerini artırarak Türk Lirası likiditesini azaltmayı hedefliyor. Böylece Türk Lirası’nın pahalı hale gelmesini sağlayan Merkez Bankası, dövize yönelen paranın hız kesmesini istiyor. 

Merkez Bankası’ndan faiz kararı ile ilgili yapılan açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin, iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü gösterdiği, tüketici kredilerindeki büyümenin daha makul seviyelere inmesi sonucunda özel kesim tasarruflarında arzulanan artışın gerçekleşmeye başladığı belirtildi. Bu çerçevede Kurul’un, cari işlemler dengesinde belirgin bir iyileşme gözlendiğini belirterek, yılın son çeyreğinde bu eğilimin hız kazanacağına dikkat çektiği vurgulandı. 

Türk lirasında yakın zamanda gözlenen aşırı değer kaybı, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisi ve fiyatı yönetilen, yönlendirilen ürünlerdeki ayarlamalar nedeniyle, önümüzdeki aylarda enflasyonda belirgin bir yükseliş gözleneceği, Merkez Bankası’nın, bu durumun orta vadeli enflasyon beklentilerini ve görünümünü etkilemesine izin vermeyeceği bildirildi. 

Bu doğrultuda Kurul’un, borç verme faizlerinin önemli ölçüde artırılması yoluyla faiz koridorunun genişletilmesine karar verdiği ifade edildi. Kurul’un bunun yanı sıra küresel ekonomideki gelişmeleri yakından izleyerek 4 Ağustos 2011 tarihli ara toplantıda belirlenen strateji çerçevesinde, yurt içi piyasalardaki istikrarı sağlamak için gerekli politika tedbirlerini gecikmeksizin almaya devam edeceği kaydedildi. 

Merkez’in döviz satım miktarı 8 milyar $’a çıktı 

Merkez Bankası, tutarı en fazla 750 milyon dolar olarak belirlediği döviz satım ihalesinde 750 milyon dolar sattı. İhaleye 875 milyon dolarlık teklif geldi. İhalede oluşan en yüksek, en düşük ve ortalama fiyatlar sırasıyla 1.8650, 1.8575 ve 1.8623 lira oldu. Merkez Bankası’nın döviz satım ihalelerine başladığı 5 Ağustos’tan bu yana sattığı tutar ise 7.2 milyar dolara ulaştı. 700 milyon dolar olduğu tahmin edilen doğrudan satım müdahalesiyle Merkez Bankası’nın piyasadan aldığı döviz miktarı 7.9 milyar dolara ulaştı. 

Bono faizi yüzde 9’u aştı borsa yüzde 3.28 düştü 

Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizlerini yükseltme kararının ardından bono faizleri yüzde 9’un üzerine çıkarken İMKB bankacılık hisselerinin önderliğinde yüzde 3.28 geriledi. İMKB 55.904 puandan kapandı. Bankacılık Endeksi’ndeki kayıp yüzde 5.5’e ulaştı. Sabah saatlerinde 1.8760 TL’ye kadar çıkan dolar, Merkez Bankası’nın kararlarının ardından 1.85 TL’ye kadar indi. Dolar günü 1.8560 TL seviyelerinden tamamladı. Faiz koridorunun genişletilmesi kararı bono piyasasında sert satışlara neden oldu. Gösterge tahvilin faizi dün 0.48 puan birden yükselerek yüzde 9.19’a çıktı. 

İş Yatırım Hisse Senetleri Uzmanı Ahmet Gürsoy, “Gelişmelerin en etkili olduğu yer bankacılık sektörü. Sektör özelindeki satışlar, psikolojik olarak risk algısınının bozulduğu şu ortamda aşağı yönlü hareketi hızlandırdı” dedi. Avrupa’daki borç krizine yönelik kaygılar da piyasalarda moralleri bozdu. Pazar günü yapılacak Avrupa Birliği zirvesinin ertelenebileceğine yönelik haberler yurtdışı borsalarda da düşüşlere neden oldu. 

GÖRÜŞLER 

HSBC Stratejisti Fatih Keresteci: 

Enflasyonda önümüzdeki aylarda belirgin bir yükseliş olabileceğine işaret edildi. Bu durumun orta vadeli enflasyon beklentilerini ve görünümünü etkilemesine izin verilmeyeceği vurgulandı. Bu bağlamda faiz koridorunun genişletilmesine gidildi. Öncelikle yayımlanan metni beklentilerimize paralel olarak şahince buluyoruz. Merkez Bankası’nın enflasyon riskini ön plana çıkarması ve buna karşı mücadele edeceği vurgusu önemli. Faiz koridorunun genişletilmesi Merkez Bankası’nın kısa vadeli TL likiditesini iyice sıkabileceği anlamına geliyor. 

Finansbank Başekonomisti İnan Demir: 

Merkez Bankası borç verme faizlerindeki yüksek oranlı artış yaptı ancak borçlanma faizlerinde değişiklik yapmamayı tercih etti. Yani artık bankalararası piyasadaki faizlerin daha yüksek seviyelerden oluşmasına izin verilecek. Bu adımla birlikte TL’de kısa pozisyon taşımak pahalı hale gelecek. Gecelik faizlerindeki yukarı yönlü hareket bono için olumsuz ancak TL için olumlu. Şu an Merkez Bankası’nın temel olarak odaklandığı da önümüzdeki dönemdeki enflasyon görünümünün beklentileri bozmaması ve enflasyonun ikincil etkilerine engel olmak olduğu görülüyor. 

EFG Istanbul Başekonomisti Haluk Bürümcekçi: 

Merkez Bankası’nın daha sıkı bir duruşa kaydığı açık, hem faiz koridorunu genişleterek gecelik faizin yüzde 12’ye kadar çıkartabileceği gözdağını veriyor hem de tüm araçlar genişletici yönde kullanılabilir mesajını bu kez kullanmıyor. Buna karşılık 4 Ağustos’taki strateji doğrultusunda gerekli politika tedbirlerini almaya devam edeceğim diyor bunun ne anlama geldiği çok net değil. Herhalde haftaya açıklanacak enflasyon raporunda daha net anlaşılır. Açıklamalar faiz veya kısa vadede zorunlu karşılıklarda indirim beklentilerini ortadan kaldıracak gibi görünüyor. 

Yatırım 

Finansman Başekonomisti Levent Durusoy: 

Gevşeme eğilimine yönelik mesajlar çıkarılmış, enflasyonla ilgili riskler kabullenilmiş. Enflasyon görünümünün 2012 hedefi ile uyumlu olduğuna dair ifadenin çıkarılmış olması bu açıdan çok önemli bir değişiklik. Büyümenin yılın 2’nci yarısında yavaşladığına dair vurgu artık yok. Kısacası beklediğimiz şekilde tamamen değişmiş bir PPK açıklaması, dolayısı ile bakış açısıyla karşı karşıyayız. Alınan önlem ise Merkez Bankası’nın arzuladığı sonucu TL’nin değerlenmesi yönünde yaratabilir mi şüpheliyiz. Kurdaki hareketin spekülatif boyutu bizce sınırlı.

VATAN