Yaz aylarında durgun ilerleyen ev satışları, Brexit tarihinin yaklaşmasıyla birlikte 2015 yılından bu yana görülen en yüksek seviyelere ulaştı.
Müşteri çekmek isteyen ve en düşük mortgage faizlerini vermek için birbirleriyle yarışan bankalar, mortgage piyasasındaki paylarını büyütmek için de yeni adımlar atıyor.
The Guardian gazetesinin haberine göre, HSBC bankası, ev almak isteyenlere mortgage vermek için ekstra 35 milyar sterlin ayıracak.Bankanın, şu anda ülkenin mortgage piyasasında yüzde 7’lik bir paya sahip olduğu ve bu oranı yüzde 11’e çıkarmayı hedeflediği belirtiliyor.
Rakip bankalar, HSBC’nin bu agresif hamlesinin, müşteriler için yoğun şekilde rekabet edilen piyasadaki kar marjını kısıtlayacağını söylüyor.
The Guardian gazetesine göre bu rekabet, iyi mortgage anlaşması arayan müşterileri oldukça sevindirmesine rağmen, Tesco Bank ve tüketici grubu Which? gibi bazı borç veren kurumları mortgage piyasasından çıkmaya zorladı.
HSBC UK’in baş yöneticisi Ian Stuart, bu konuda HSBC’yi suçlamanın adil olmadığını, çünkü bankanın mortgage piyasasında nispeten küçük bir paya sahip olduğunu açıkladı.
Birleşik Krallık genelindeki bankalar ve mali hizmet sunan şirketleri temsil eden UK Finance tarafından yayınlanan veriler, mortgage piyasasında Lloyds Banking Group’un yüzde 20, Nationwide’ın yüzde13 ve Santander’in ise yüzde 11’in biraz üstünde bir paya sahip olduğunu gösteriyor.
Mortgage piyasasındaki rekabet arttıkça müşterileri çekmeye yönelik “cashback” ya da ücretsiz değerlendirme sunan veya yasal ücret alınmayan mortgage anlaşmalarının sayısı da giderek artıyor.
Finansal veri sağlayan Moneyfacts.co.uk, Mayıs ayında ekstra teşvik sunulan mortgage anlaşmalarının sayısının 1,518 olduğunu açıkladı. 2017 yılının Mayıs ayında bu sayının 920 olduğu görülüyor.
Ekstra teşviklerden ve düşük faiz oranlarından yararlanarak ev almak isteyenler, Brexit’in gerçekleşeceği tarihten önce satın alma işlemlerini tamamlamak için harekete geçmiş durumda. Emlak sitesi Rightmove’un verilerine göre, Ağustos ayında ev satışları için gerçekleşen anlaşmalar, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 6,1 oranında arttı.
Ulusal İstatistik Ofisi’nin verileri, ülke genelindeki ev fiyatlarının Nisan 2012’den itibaren düzenli bir şekilde artmaya başladığını, fakat, 2016’daki Brexit referandumu sonrasında ise bu artışın durgunlaşmaya başladığını gösteriyor.
Referandum sonrasında ev fiyatlarındaki yıllık artış hızının yüzde 8,2’den düşüşe geçerek Haziran 2019’da yüzde 0,9’a kadar indiği görülüyor. Son dönemlerde Londra ve İngiltere’nin güney bölgelerinde fiyatlar düşüyor. Konut piyasasını yakından takip eden ekonomi uzmanları, Brexit konusundaki belirsizliklerin bunda büyük rol oynadığını ifade ediyor.Buna rağmen, Rightmove’un direktörü Miles Shipside, son verilerin, alıcıların Brexit tarihinden önce satış işlemlerini tamamlamaya çalıştığını gösterdiğini söyledi ve konuyla ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Başka bir Brexit tarihinin yaklaşması alıcılar için yeni bir şey değil, fakat, bu kez durum daha belirgin görünüyor. Ekim sonunda Brexit’in durumunun ne olacağı henüz kesin olmasa da anlaşmalarını kesinleştirmeye çalışan kişilerin sayısı giderek artıyor.”