TL cinsi zorunlu karşılıkların altın olarak tutulmasına imkân verilirken, dövizin ani yükselmesi halinde doğrudan müdahale edilecek. Beş maddelik yeni eylem planının Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından açıklanmasının ardından dolar 1,75 seviyesine kadar inerken, faizler de yüzde 10'u aştı. Gün sonunda dolar 1,7680 liradan, Euro 2,4440 TL'den kapanırken, faiz yüzde 9,95'e çıktı. Yeni dönemin kodlarını açıklayan Başçı, fiyat istikrarına ilişkin risk olması halinde bankaların gecelik borçlanma maliyetinin bir süre için yüzde 12,5 seviyesine yakın seyretmesine izin verileceğini kaydetti. Merkez Bankası'nın 2 faizi olduğuna dikkat çeken Başçı, "Bir yüksek, bir de düşük faizi var. Gerekli gördüğümüzde bu 12,50'dir, gerekli gördüğümüzde 5,75'tir. Bunun kontrolü bizdedir ve bunu günlük olarak yapıyoruz. Şu anda dünyada, günlük bazda politika yapabilecek Merkez Bankası'ndan daha güçlü hiçbir merkez bankası yok." dedi.

Merkez'in 5 maddelik Eylem Planı şöyle: "Enflasyonun orta vadeli hedeften sapmasına izin verilmeyecek. Fonlama yoluyla gecelik faiz 5,75-12,5 arasında tutulacak. TL zorunluluk karşılıkların yüzde 40'ı kadar olan kısmı döviz, yüzde 10'a kadar kısmı altın olarak tutulabilecek. Ağustos 2009-Temmuz 2011 arasında alınan 26 milyar dolarlık döviz ile piyasaya doğrudan müdahale edilebilecek. Faiz koridoru aracılığı ile etkin likidite yönetimi devam edecek." Ağustos 2009-Temmuz 2011 dönemlerinde 26 milyar dolarlık döviz satın alındığını ifade eden Başçı, ihtiyaç olması halinde bu miktarın satılabileceğini söyledi. Doların ateşini düşürmek amacıyla bu kapsamda şimdiye kadar 8,5 milyar dolarlık satış gerçekleşti. Zorunlu karşılık politikası hakkında bilgi veren Başçı, AB liderler zirvesinden çıkacak sonuca ve bunun dış piyasalarda algılanmasına bağlı olarak gerekmesi halinde Türk Lirası zorunlu karşılık oranlarında sınırlı bir indirime gidebileceklerini, buna ilave olarak Türk Lirası zorunlu karşılıkların yüzde 40'a kadar olan kısmının döviz olarak tutulabilmesine de izin verebileceklerini kaydetti.

ÖNLEM ALMASAK DOLAR daha da YÜKSELİRDİ

Türk Lirası'nın değerlenmesine ilişkin olarak alınan önlemlerin sorulması üzerine Başçı, müdahalenin sebebini şöyle açıkladı: "Dolarda 1,90'ı geçmiştik, sepette de 2,20-2,22'leri görmüştük. Orada biz hiçbir şey yapmasaydık kesinlikle TL'de daha güçlü bir değer kaybı olabilecekti." ÖTV artışlarına ilişkin hükümete bir uyarıları olup olmadığının sorulması üzerine de Başçı, temel görevlerinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu hatırlattı. Sigarada ortalama yüzde 38 civarında bir artış olduğuna, enflasyon hedefinin ise yüzde 5,5 düzeyinde bulunduğuna dikkat çeken Başçı, "Çok net bir şekilde olumsuz bir etki gözlenebilir o yüzden bunun etkilerini hemen ilettik." dedi. Bu arada Merkez Bankası enflasyon tahminlerini yükseltti. Yıl sonu için önceki toplantıda enflasyon tahminini yüzde 6,9 olarak belirleyen banka, öngörüsünü 1,4 puan artırdı. Başçı, enflasyonun 2011 yılı sonunda orta noktası yüzde 8,3 olmak üzere yüzde 7,8 ile yüzde 8,8 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini bildirdi. Banka 2012 yıl sonunda enflasyon hedefini yüzde 5,2 olarak sabit tuttu. Sigaradaki son yapılan ÖTV artışının enflasyona etkisi 0,6 puan olarak hesaplanırken, Başçı, cep telefonu ve alkollü içkilerdeki vergi artışının enflasyonu çok etkilemediğini bildirdi. Başkan Başçı, memurlara verilecek olan zammın hatırlatılması üzerine ise artışın enflasyon hedefiyle uyumlu olmasının iyi olacağını dile getirdi.

'Özlenen yapıya kavuştu'

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın yıllardır özlemini duydukları bir yapıya dönüştüğünü ve proaktif bir davranış benimsediğini belirtti. "Merkez Bankası meselelerin peşinden koşan değil, meselelerin önünden koşan bir yapıya dönüşmüştür." diyen Çağlayan, "Keşke geçmiş dönemlerde, bir yıl öncesine kadar bunlar alınabilse, bugün Türkiye'ye böylesine yüksek bir dış ticaret açığı yaşamasaydı. Cari açık bu kadar konuşulur hale gelmeseydi." dedi.

'TL'ye istikrar kazandırır'

ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Merkez'in hem enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmak hem de TL'ye istikrar kazandırmak istediğini, munzamlarla ilgili esneklikle de bankaları bu anlamda rahatlatmak için yer açtığını bildirdi. Dağdeviren, bankanın yılın kalan döneminde kısa vadeli gecelik faizi aktif olarak politika faizine benzer bir şekilde kullanacak olmasını en önemli unsur olarak gördüğünü ve Merkez'in likidite yönetimini kendi kontrolü altına aldığını ifade etti.