Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, geçtiğimiz yılın nisan ayında “DİR’e karşıyız” söylemiyle Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılar Birliği (EZZİB) Başkanlığı’na seçilen Gürkan Renklidağ’ın, Bakanlık’a Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında sıfır gümrük ile ithalata izin verilmesi için başvuruda bulunmasına tepki gösterdi. Asa, “Sayın Renklidağ, bundan bir yıl önce DİR’in gündemlerinde olmadığını ifade etmişti. Ancak geçtiğimiz günlerde EZZİB tarafından bir rapor hazırlanarak, 'Sofralık zeytin ve zeytinyağında Gümrük Vergisi’nin kaldırılması ve DİR kapsamına alınması’ için müracaat edildiği yönünde bilgi aldık. Görüyoruz ki bir yılda maskeleri düştü” diye konuştu.

“ZAMLAR İTHALATIN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN”

Asa, yaklaşık altı aydır zeytinyağı fiyatlarına yönelik açıklamaların ithalata zemin hazırlamak için gündeme getirildiğini belirterek, “Son dönemlerde ‘zeytinyağı yok’ denilmesindeki asıl amaç, önce fiyat artışı yaparak piyasaları pompalamak, sonra da zeytin ve zeytinyağı ithalatının önünü açmakmış. Bu konu EZZİB’in üreticiye olan bakış açısını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye’de zeytinyağı sektörüne yön veren lobi, üreticileri hiçe sayarak zeytinyağı sektörünü baltalamaya çalışmaktadır” ifadelerini kullandı. 

“BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA”

Ülke genelinde sofralık zeytin ve zeytinyağı sıkıntısı yaşanmadığına işaret eden Asa, şöyle konuştu: “Yılda ortalama 450 bin ton üretim kapasitesine rağmen sofralık zeytinde de DİR için müracaat edilmesi bardağı taşıran son damladır. Sofralık zeytin ve zeytinyağında 2001-2002, 2005-2006 ve 2011-2012 yıllarında arz fazlalığı oluşmasına rağmen bu talebin gündeme gelmesi, sofralık zeytin üreticisine vurulacak en büyük darbedir. Kolay yönden kazanç sağlama ve üreticiyi bitirme amaçlı bir projedir.”

 

“AMAÇ ÜRETİCİYİ BİTİRMEKTİR”

Zeytinyağı üreticisinin darboğazda olduğu şu günlerde EZZİB’in talebinin anlaşılamaz olduğunu vurgulayan Başkan Asa, “Burada amaç iç piyasa fiyatlarını baskılayarak, zeytin ve zeytinyağı üreticisini bitirmektir. Yaklaşan hasat dönemi öncesinde DİR’in gündeme getirilmesini üretici fiyatlarına müdahale etmek olarak değerlendiriyorum. Kaldı ki ülkemizde zeytinyağı vardır, yüksek fiyat beklentisiyle aracılar tarafından stoklanmaktadır” dedi. 

“İTHALAT YERİNE ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ”

Asa, Türkiye’nin sahip olduğu zeytin ve zeytinyağı potansiyeline rağmen İspanya’yı geride bırakarak dünya lideri olabilmesi için öncelikle ithalattan vazgeçip kendi üreticisinin yanında olması gerektiğini söyledi. Renklidağ’ın sektöre ilişkin açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Asa, şöyle devam etti:

Türkiye sofralık zeytinde 450 bin ton, zeytinyağı üretiminde ise ortalama 170-190 bin ton üretim kapasitesine sahiptir. Verilen teşviklerin ardından zeytin ağaç sayımız 2014 yılında 164 milyona çıkmıştır. Bunun 140 milyonu meyve veren ağaçlardan oluşmaktadır. 2014 yılı sonu itibariye Türkiye’nin toplam üretim miktarı ise 1 milyon 768 bin tona ulaşmıştır.  

“KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Türkiye’nin, 282 milyon ağaç sayısı ve yıllık ortalama 7 milyon ton üretime sahip olan İspanya’yı geride bırakarak lider olabilmesi için öncelikle ithalattan vazgeçip kendi üreticisinin yanında olması gerekmektedir. DİR kapsamında ithalat spekülatif amaçlarla gündeme getirilmiştir ve haksız kazançların yolunu açacaktır. Bu talebin, sektöre faydadan ziyade zarar getireceği ve dolayısıyla sektörde telafisi olmayan yaralar açacağı aşikardır. Bizim önerimiz, ihracatçının zeytinyağını ihraç ettiği ülkedeki vergi farkının, devlet tarafından desteklenmesidir. Böyle bir destek söz konusu olduğunda, DİR kapsamında ithalata gerek kalmayacak, ithalat talebi için bahane ortadan kalkmış olacaktır.”

Başkan Asa, ithalat konusunun 32 bin ortağı ve 8 kooperatifi ile sektörün lideri olan Marmarabirlik için büyük hassasiyet taşıdığını belirterek, önümüzdeki süreçte de konunun yakından takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.