GÖKHAN KURTARAN
LONDRA

Londra'da bulunan "Silah Ticareti Karşıtı Kampanya" (Campaign Against Arms Trade - CAAT) verilerinden derlenen bilgilere göre İngiltere, 2010 Mayıs ayında bu yılın haziran ayına kadar 5 yıllık dönemde tüm dünyaya yaklaşık 21 milyar sterlin seviyesinde silah ihracatı gerçekleştirdi. İngiltere’nin bu süreçte toplam silah ihracatının yaklaşık yüzde 40’ı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine (MENA) yapıldı. Son beş yıllık dönemde İngiltere’nin bölgesel gerilimin ve çatışmanın yoğun yaşandığı bu bölgelere silah ihracatı 8,4 milyar sterlini buldu.

CAAT Sözcüsü Andrew Smith, "İngiltere’nin dış politikasının merkezinde gerçek bir iki yüzlülük var. Hükümet insan haklarından bahsediyor ama rutin bir şekilde insan haklarını ihlal edenleri silahlandırıyor, savaş bölgelerine çok sayıda silah satıyor. Savaş bölgelerinde silahların kontrolü diye bir şey yoktur. Bu silahların sonunda nereye gideceği ve kimlerin bunları kullanacağı konusunda hiçbir bilgimiz yok" endişelerini dile getirdi.

İngiltere’deki savaş karşıtı grup "Savaşı Durdurun Koalisyonu" (Stop the War Coalition) yöneticilerinden Lindsey German ise "Eğer İngiltere’nin savaş bölgelerine silah satışına bakarsanız astronomik rakamlar görürsünüz. Bu silahlar Nijerya’ya, Libya gibi ülkelere gidiyor. Tabii ki aslında bu silahların tam olarak nereye gittiğini de garanti edemezsiniz" dedi.

German, çatışma bölgelerine gönderilen silahların nihai rotasını bilmenin oldukça zor olduğunu belirterek, "Suriye’de ve Irak’ta neler olduğunu gördük. Bu silahlar başka insanların ellerine geçebilir. Buna verilebilecek en iyi cevap Orta Doğu ve Afrika’ya silah ticaretini durdurmaktır. Bu bölgelerdeki silahların birçoğu Britanya tarafından satılıyor. Bu, ileride söz konusu silahların kimlerin kontrolüne geçebileceğine ilişkin daha tehlikeli durumların oluşmasına yol açabilir" uyarısında bulundu.

İngiltere’nin, gerilimin ve çatışmanın yaşandığı bölgelere silah satışının bir kısmının çeşitli terör yapılarının eline geçtiğine ilişkin kesin bir bilgi bulunmuyor. Buna rağmen çatışmaların ve terör saldırılarının sıklıkla görüldüğü ülkelerde bu silahların kolayca el değiştirebileceğine ilişkin endişeler giderek artıyor.

Savaş karşıtı söylemleriyle tanınan İşçi Partisi Genel Başkanı Jeremy Corbyn, daha önce İngiltere’nin bölgeye silah satışının terör örgütü DAEŞ’in büyümesine yardımcı olabileceğine dikkati çekmişti. Corbyn, İngiltere’nin bölgeye sattığı milyarlarca sterlin değerindeki silahların, devam eden çatışma ortamına katkı sunduğunu savunmuştu.

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Independent’ın bir haberinde "DAEŞ yoktan var olmadı. Silahları yoktan gelmiyor" yorumunu yapan Corbyn, çatışma bölgelerine çok sayıda silah satıldığını vurgulayarak, "Bunların ne kadarı DAEŞ’in eline geçiyor?" sorusunu yöneltmişti.

CAAT verilerine göre, İngiltere son beş yıllık dönemde en yüksek silah satışını 5,6 milyar sterlin ile Suudi Arabistan’a gerçekleştirdi. İngiltere aynı süreçte Umman’a 948 milyon, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 338 milyon, Cezayir’e 280 milyon, Mısır’a 128 milyon sterlin değerinde silah satışı konusunda anlaştı.

İngiltere ayrıca yine aynı dönemde Pakistan’a 117 milyon, Nijerya’ya 80 milyon, Libya’ya 35 milyon, İsrail'e 56 milyon, Bahreyn'e 36 milyon, Kuveyt'e 59 milyon ve Katar'a 177 milyon sterlinlik silah satışı gerçekleştirdi.