GÖKHAN KURTARAN
LONDRA

Hanke, Fed'in faiz artışıyla ilgili gelişmekte olan ekonomileri para politikaları konusunda uyardı. 

En son İsviçre Merkez Bankası’nın para politikasında beklenmeyen manevrasıyla daha sık tartışılmaya başlanan “kur savaşı” teriminin yerine avro/dolar paritesine odaklanılması gerektiğini söyleyen Hanke, yaşananları kur savaşı olarak görmemek gerektiğini vurguladı. 

"Daha çok parasal politikaların değişimine ilişkin göstergeler var. Dünyadaki en önemli fiyat dolar/avro kurudur. Şimdi biz burada ciddi bir değişim görüyoruz. Dünyada hemen her şeyi fiyatının belirlenmesinde bu kur oranı kullanıyor” diyen Hanke, 1,40 seviyesinde olan avro/dolar paritesinin 1,10’lara kadar geldiğini anımsattı.

Hanke, "Fakat bu oldukça sağlıksız bir değişim. Kurun daha istikrarlı bir seviyede 1,20-1,40 arasında seyretmesi gerekiyor. Uluslararası piyasalarda bu kurun sağlanması istikrar açısından son derece önemli” değerlendirmesini yaptı.

Hanke, dünyanın en temel fiyatlaması olan avro/dolar paritesinin istikrara sahip olmamasının bütün piyasalarda etkisi olabileceği uyarısını yaptı. 

-  Sıcak para çıkışı 

Gelişmekte olan ülkelere finansal krizin başlangıcından bu yana ciddi sıcak para akışı olduğunu anımsatan Hanke, şöyle devam etti:

“Çin ve Endonezya bile sıcak para akışının yönlendiği yerler içerisinde. Fakat dolar avroya karşı güçlendikçe gelişmekte olan ekonomilerin para birimlerine karşı daha da değerlenecek demektir. Bu gelişmekte olan piyasalara akan dolar şimdi bu ülkelerden çıkış yapıyor. Gelişmekte olan ekonomilerin para birimleri de yüzden değer kaybetmeye devam edecek. Fed piyasaların beklentisinden daha geç bir tarihte faiz artış kararı alabilir. Fed'in er ya da geç bu yıl içerisinde faiz artışına gitmesi bekleniyor ancak, ben bunun insanların düşündüğü kadar erken bir tarihte olacağını düşünmüyorum. Fakat faiz artışı kararı alındığında piyasalardaki sıcak akışı tersine dönecek.” ö

Genel olarak ABD ekonomisinin iyi bir performans sergilediğini ancak tahmin edildiği kadar iyi olmadığını ifade eden Hanke, bu yüzden faiz artışının öngörülenden daha geç, yılın ikinci yarısı gibi yapılabileceği düşüncesinde olduğunu anlattı.

- “Dolardaki artış fiyat baskısı yaratır

Steve Hanke, gelişmekte olan ekonomilerde emtia ithal eden ülkeler için fiyatların son dönemde kaydettiği düşüşün olumlu görülmesine rağmen, doların yükselmeye devam etmesinin ürün fiyatlarını ve enflasyonu artırıcı rol oynayacağını vurguladı.

Hanke, “Emtia fiyatlarının zayıf olmasına rağmen doların güçlü olduğunu görüyoruz. Petrol, mısır gibi neredeyse bütün emtia fiyatlarının tamamı dolar üzerinden satılmaktadır. Japonya’dan yapılan ihracat bile yen cinsinden değil dolar cinsinden yapılıyor. Dolar güçlendikçe ticareti yapılabilen bütün varlıkların fiyatları üzerindeki baskı da artacaktır. Brezilya’dan sermaye çıkışının sebebi büyük çapta bu yüzden” ifadelerini kullandı.

Doların güçlenmesiyle birlikte gelişmekte olan ekonomilerin merkez bankalarının para politikalarının giderek daha da önem kazandığını belirten Hanke, olası faiz indirimlerinin düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanarak, kredinin yüksek faiz getiren bir para birimine yatırılması olarak tanımlanabilecek olan “carry trade” işlemlerine darbe vurabileceğini belirtti.

Hanke, “Dolar yükselirken faizlerin düşürülmesi halinde gelişmekte olan ekonomiler sermaye akışları için daha az çekici bir hal alacaktır” dedi.