Siyasi belirsizlik ortamı, yavaşlayan ekonomik büyüme ve yükselen enflasyon nedeniyle, İngiltere Merkez Bankası geçen hafta temel faiz oranlarını en düşük rekor seviye olan yüzde 0.25’te tutma kararı almıştı.

Buna rağmen, enflasyonun belirlenen hedefi aşmaya devam etmesi ve Brexit sürecinin pürüzsüz bir şekilde geçmesi halinde, temel faiz oranlarının yatırımcıların tahmin ettiğinden daha yakın bir zamanda yükselebileceğine dair sinyaller de verildi.

İngiltere Merkez Bankası ayrıca, Brexit referandumu ve oluşan fiyat artışları nedeniyle bu yıl yaşam standartlarının düşeceği konusunda uyarılarda da bulundu.

Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, yaşam standartlarının 2018’de düzelmeye başlayabileceğini, fakat bu süre zarfında enflasyonun maaş artışlarından daha yüksek olarak aileler üzerinde daha fazla baskı oluşmasına yol açabileceğini söyledi. Carney, enflasyonun halihazırda son 3 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu ve 2017 boyunca da artmaya devam etmesinin beklendiğini belirtti.

Carney’e göre, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasına yönelik müzakereler devam ederken, bu durumun yarattığı belirsizlikler de işletmeler üzerinde baskı oluşturmaya başladı ve işletmelerin maaşları yükseltme konusunda daha çekimser olmasına sebep oldu. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, konuyla ilgili açıklamalarına şu şekilde devam etti:

Şirketlerin gelecekleri hakkındaki belirsizlik, ileri dönemdeki masraflar ve piyasa erişimi konusu netlik kazanana kadar ve maaşları daha hızlı bir şekilde yükseltmek için isteksiz yapıyor olabilir.” Bunun yanında, ekonomik büyümenin bu yıl, 2016’daki yüzde 1.8’lik seviyeden yüzde 1.9’a çıkacağı tahmin ediliyor. Fiyat artışlarının beklenenden fazla olmasıyla, Merkez Bankası enflasyon tahminlerini de yükseltti. Banka, şubat ayındaki yüzde 2.4’lük enflasyon seviyesi tahminlerini yüzde 2.7’ye çıkardı.