Ağustosta yıllık enflasyon yüzde 15,01 ile son 15 ayın en düşük seviyesine geriledi.

Ağustos ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 0,86 ile piyasa beklentisinin oldukça altında artış göstererek, bu yılın en düşük ikinci aylık enflasyonu görüldü. Yıllık enflasyon da 1,64 puan azalarak yüzde 16,65'ten yüzde 15,01'e geriledi. Böylece yıllık enflasyon son 15 ayın en düşük seviyesine gerilemiş oldu.

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, ağustos ayında TÜFE'nin yüzde 0,86 artışla yüzde 1,34 artış yönündeki medyan beklentinin altında gerçekleştiğini belirtti.

Enflasyonun geçen yıla göre belirgin gerilemesinde, gıda fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi ve gıda dışı diğer gruplarda artışların kur şokunun yaşandığı geçen yıla göre ılımlı kalmasının etkili olduğunu söyleyen Bürümcekçi, ağustosta, meyve-sebze dışı diğer işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düşüşün gıda enflasyonunu aşağı çekerken, enerji grubunda yüzde 0,34 ile geçen yılın çok altında artış izlendiğini kaydetti.

Bürümcekçi, kurlara hassas olan gruplarda (mobilya, ev içi tekstil, ev aletleri, araç satın alımı vb) ise temmuz ayındaki belirgin artıştan sonra sınırlı artışlar veya geri çekilmeler izlendiğini bildirdi.

Gıda enflasyonunun işlenmemiş ve işlenmiş gıda fiyatları kaynaklı gerilediğine dikkati çeken Bürümcekçi, şöyle devam etti:

"TÜİK'in hesaplamasına göre geçen yıl ağustos ayında işlenmemiş gıda fiyatları aylık yüzde 1,90 azalırken bu yıl ise yüzde 2,32 azalış gösterdi. Dolayısıyla işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 12,4 seviyesinden yüzde 11,9'a gerilerken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise yüzde 22,3'e geriledi. Böylece, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 17,2'ye gerilerken, Enflasyon Raporu gıda fiyatı yeni varsayımının (yüzde 15) üzerinde kaldı. Endeks tarihindeki ortalama yıllık artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının 2019 yılındaki seyri enflasyonun TCMB'nin yüzde 13,9 olan yıl sonu tahmininden sapma konusunda önemli belirleyicilerinden biri olacaktır."

"Eylül ayında ciddi bir lehte baz etkisi var"

Ekonomist Bürümcekçi, ağustos sonunda önceki aya göre 1,64 puan azalışla yüzde 15,01'e gerileyen yıllık TÜFE'nin, Enflasyon Raporu'nda yer alan yıl sonu TCMB tahmininin (yüzde 13,9) ve enflasyon hedefi (yüzde 5) etrafındaki belirsizlik aralığının (+/-2 puan) yukarısında oluştuğuna dikkati çekti.

Gelecek dönem seyri açısından gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamalarının enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyeceğini söyleyen Bürümcekçi, kısa vadede doğalgaz ve şehiriçi ulaşım zamlarının yukarı yönde etkide bulunacağını ancak geçen yıl eylülde yüzde 6,3 ile çok yüksek aylık artış görülmüş olmasının ciddi bir lehte baz etkisi oluşturduğunu dile getirdi.

Bürümcekçi, buna karşılık, son günlerdeki kur artışına rağmen temmuz ayı ortalamasına göre kur sepeti bazında yüzde 1,3 civarı ilave düşüş kaydedilmesi ve yıllık bazda değer kazancı bölgesine geçilmesinin kurlardan fiyatlara geçiş riskinin olmadığına işaret ettiğini söyledi.

Dolayısıyla son günlerdeki değer kaybının bir kur atağına dönüşmediği durumda geçen yılın oluşturduğu lehte güçlü baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonun düşüşünü sürdürerek üçüncü çeyrekte baz etkisi ile tek haneye gerilemesinin olası olduğuna dikkati çeken Bürümcekçi, "Son çeyrekte ise tekrar yükselerek yılı yüzde 13 civarında bitirmesi olası duruyor." diye konuştu.

"Merkez Bankası faiz indirimlerine devam edecek"

AA Finans Analisti Bürümcekçi, Merkez Bankasının temmuz toplantısında politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faizini 425 baz puan indirimle yüzde 19,75 seviyesine çektiğini anımsattı.

Bankanın belirgin faiz indirimine gerekçe olarak, güncel tahminlerin yıl sonu itibarıyla enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu'nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmekte olmasını öne çıkardığını hatırlatan Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kurul'un, para politikası duruşuna ilişkin mesaj cümlesi ise, 'Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir.' olarak değiştirilmişti. Bu ise, önden yüklemeli olarak başlayan faiz indirim sürecinin 'makul' bir reel faizi hedefleyecek şekilde devam edeceğini ima etmekteydi. 

Bir diğer deyişle, banka gelecek enflasyon beklentileri ve enflasyonun ana eğilimini baz alıp buna Türkiye için makul olacak bir reel faiz ekleyerek hesaplayacağı patikaya uygun bir şekilde politika faizini belirlemeye devam edecektir. Ancak, TCMB Başkanı Murat Uysal reel faiz seviyesi için Enflasyon Raporu'nda bir paylaşımda bulunmamıştır. Türkiye'nin CDS priminin 420 civarı olması ve diğer gelişmekte olan ülkelerin politika reel faizleri dikkate alındığında TCMB'nin baz senaryosunda politika faizini yıl sonuna kadar yüzde 16 civarına yaklaştırma hesabı olduğu söylenebilir. Merkez Bankası faiz indirimlerine devam edecek."

"Eylülde 225 baz puan faiz indirimi gelebilir"

Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek de ağustos ayında enflasyon gelişmelerinin aşağı yönde sürprize işaret ettiğini söyledi.

TÜFE’nin aylık bazda aşağı yönlü sürpriz yapmasında 2018’in aynı dönemine kıyasla baz etkisi sürecinin başlamasının ve ulaştırma, gıda ve alkolsüz içecekler ile giyim ve ayakkabı kalemlerinin düşürücü etkilerinin önemli rol oynadığını belirten Gödek, 2018 Ağustos gelişmeleri dışarıda bırakıldığında 2003-2017 döneminde ortalama ağustos ayı TÜFE gelişiminin yüzde 0,21 artış şeklinde gerçekleştiğini, 2018 yılında 15 yıllık dönemden 2,09 puan yukarı yönde sapma gösterdiğini anımsattı.

Gödek, ÜFE'nin aylık bazda temmuzun ardından bir kez daha negatif gelişim gösterdiğini ve Kasım-Aralık 2018’den bu yana ilk kez söz konusu durumun takip edildiğini ifade etti.

Son 3 ay içerisinde kümülatif ÜFE performansının yüzde eksi 1,49 olduğunu söyleyen Gödek, şunları kaydetti:

"Ortalama sepet kur seviyesinin temmuz ayındaki 6,01'den ağustosta 5,97'ye gerilemesi ve Brent petrol fiyatlarındaki ortalama aylık performansın 5 dolar düşüşe işaret etmesi maliyet fiyatlarındaki gerilemeye katkıda bulundu. Keza, düşük iç talebin de ÜFE-TÜFE makasının 33 ay sonra ilk kez -1,56 ile negatif bölgeye taşımasını eklemek gerekiyor. Çekirdek C endeksi aylık bazda yüzde 0,06, yıllık değişimde ise yüzde 13,60 artış gösterdi.

İşlenmemiş gıda fiyatları birbirini takip eden dördüncü ayda da gerileyerek ağustos döneminde yüzde eksi 2,32 düzeyinde performans sergiledi. Benzer şekilde taze meyve ve sebze grubu da beşinci ayda düşüşe işaret etti. Altın hariç dayanıklı mallar grubunun yüzde eksi 1,42’lik gelişimi 5 ay sonra ilk kez gerçekleşti. Baz etkisinin eylül-ekim aylarında da devam edeceğini öngörüyoruz. Eylül ayındaki TÜFE gelişiminin ardından yıl sonu TÜFE kapanışı yüzde 14-15 aralığında olabilir. Beklenti gerisinde kalan enflasyon rakamlarının ardından TCMB'ye yönelik eylül ayı faiz indirim beklentimizi 125 baz puandan 225 baz puan seviyesine, yüzde 17,50 olarak güncelliyoruz."