TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, yeni teşvikler ve destekler ile bu yıl ihracatın hem miktar olarak artacağını hem de yüksek ve orta yüksek teknoloji ürün ihracatı payının yükseleceğini savunarak, “2017 yönetilebilir riskleriyle 2016’dan çok daha iyi bir yıl olacak” dedi.

Sanayi, Ticaret, Enerji Komisyonu Başkanı AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, geride kalan 2016 yılını değerlendirirken, 2017’ye yönelik öngörülerini paylaştı. 2016’da neredeyse her gün başka bir olumsuzluk, başka bir olayla karşılaşılmış olmasına rağmen, büyümenin devam ettiğini vurgulayan Altunyaldız, 2017 için umutlu konuştu. Altunyaldız, “2017, hükümetimizin yatırımı ve üretimi önceleyen reform paketleri, iş dünyamızın önünü açacak, onlara cansuyu sağlayacak teşvik ve destekleri sayesinde çok daha güçlü bir Türkiye ekonomisini göreceğimiz bir yıl olacak” dedi.

2016’nın Türkiye açısından zorlu bir yıl olduğunu vurgulayan Altunyaldız, “Hükümetimiz ve milletimiz bir taraftan terörle, diğer taraftan küresel konjonktür ve bölgemizde yaşanan olayların körüklediği ekonomik sıkıntılar ile mücadele etmek durumunda kaldı. Bugün geldiğimiz noktada ise bu siyasi ve ekonomik türbülansın ülkemizi etkilediğini ama hükümetimizin gereken tedbirleri almakta olduğunu görüyoruz” diyerek, 2017’de gerçekleşmesini öngördükleri bazı gelişmeleri şöyle sıraladı:

-YATIRIM, ÜRETİM, İHRACAT

Proje bazlı teşvik sistemi ile sanayide yapısal dönüşümü sağlayacak, Ar-Ge içeriği yüksek, yüksek teknoloji ve yüksek katma değer içeren nitelikli ve özel projeler üretimle buluşturulacak.

Yüksek teknoloji sanayi sınıfında yer alan ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar öncelikli yatırımlar arasına alınarak beşinci bölge desteklerinden yararlandırılmaya başlandı. Ayrıca orta-yüksek teknolojili ürünlerin üretimine yönelik yatırımlardan, birinci, ikinci ve üçüncü bölgede gerçekleşeceklerin, dördüncü bölge desteklerinden yararlandırılmaları imkânı getirildi.  

KOSGEB kaynaklı “kredi faiz desteği” programına 2017 yılında bütçeden ayrılacak pay ile devam edilecek.

snafın, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabının finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve rekabet güçlerinin arttırılması amacıyla ‘Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nu hayata geçirdik. Artık işletmeler rehin olmaktan kurtuluyor, işletmenin bizatihi kendisiyle birlikte tüm malvarlığının tamamına rehin konulması uygulaması sona eriyor. İşletmeler varlıklarının tamamını teminat olarak gösterebiliyor. Önceki düzenleme kapsamında bugüne kadar işletmeler varlıklarının yüzde 22’si teminat olarak kullanılabiliyorken mevcut düzenleme ile varlıklarının yüzde 100’ünü kullanabilecekler. Böylece piyasa derinleşecek, finansal enstrümanlar artacak.

‘Sınai Mülkiyet Yasası’nı da hayata geçirdik. Ülkemiz 2011’den bu yana Avrupa’da en yüksek marka başvurusu alan ülke konumunda. Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı’nın raporuna göre ülkemiz marka başvuruları bakımından dünyada 6. sırada yer alıyor. Söz konusu kanun, yenilikçi, rekabetçi, dünya çapında markalar, tasarımlar, çığır aşan buluşlar, dünyaca ünlü coğrafi işaretler yaratmamızın önünü açacak.


Enerjide arz güvenliğinin temininde yerli teknoloji gelişiminin sağlanmasını hedefliyoruz. Elektrik Piyasası Kanunu’nu haziran ayında uygulamaya koyduk. Yerli ve yenilenebilir kaynakların yatırım ortamının iyileştirilmesi çerçevesinde bürokratik işlemler azaltıldı. YEKA yarışmaları ile özellikle rüzgâr ve güneşte büyük ölçekli kurulumlar ve teknoloji transferlerinin de sağlanması amaçlanıyor.

 2017 yılında hedeflenen ihracat 153.3 milyar dolar ve beklenen ithalat ise 214 milyar dolar seviyesinde. Bu çerçevede 2017’de yaklaşık 368 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi yakalanacağı tahmin ediyoruz.2017 yıl sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 4.2 seviyelerine ineceğini öngörüyoruz. 2017 yılı içerisinde bütçeye konulacak ilave kalemlerle ihracatçı ve KOBİ’lere kredi hacminin genişlemesini öngörüyoruz. 

-HER GÜN BİR BAŞKA OLAYLA KARŞILAŞTIK

Altunyaldız, 2016’da neredeyse her gün bir başka olayla karşılaşıldığını dile getirerek, “Tüm bu olumsuzluklara rağmen ekonomimizdeki istikrarın sürdüğü, büyümenin az bir yavaşlamaya rağmen devam ettiğini görüyoruz. Dış ticaretimizde 2015 ve 2016’da yaşanan düşüşlerde yukarı yönlü kur ve yoğun fiyat hareketlerinin etkisini de göz ardı etmememiz gerekir. Bir de buna Rusya ile yaşanan uçak krizi süreci, menfur darbe girişimi, bazı kredi kuruluşlarınca verilen haksız not indirimi, AP’nin yanlı kararı, ABD seçimleri ve FED’in Aralık ayındaki toplantısı gibi hem siyasi hem de ekonomik etkileri değerlendirdiğimizde; esasen pek çok belirsizliğin ve öngörülmesi mümkün dahi olmayan olayların dış ticaretimizi aşağı yönlü etkilediğini görmekteyiz. 2017 yönetilebilir riskleriyle 2016’dan çok daha iyi bir yıl olacak” görüşlerini paylaştı.

(Hürriyet)