ANALİZ : GÖKHAN KURTARAN

Yunanistan’ın resmi kreditörlerinin öne sürdüğü şartları referanduma götürme kararı almasının hemen ardından piyasalar ülkenin IMF’ye olan ödemesini yapıp yapamayacağına kilitlenmişti. Yunan Maliye Bakanı Yanis Varufakis’in dün kredi diliminin ödenmeyeceğini açıklamasının ardından ülkenin önünde iflas ve belirsizliğin kapısı da açılmış oldu. Referanduma sayılı günler kala tüm taraflar artık mevcut anlaşmanın uzatılması için ellerindeki son kartları kullandı. Bu zamana kadar bir uzlaşmanın sağlanamaması artık 5 Temmuz Pazar günü yapılacak referandumun sonucunu daha da önemli kılıyor. Uzmanlara göre referandumun sonucu Yunanistan’ın Avro Birliği’nde kalıp kalmayacağını gibi gelecekteki borç müzakerelerinde masada SYRIZA’nın olup olmayacağını da belirleyebilir.

Yunanistan’ın kurtarma programının sona ermesine saatler kala ilk teklif Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'den geldi. Dün Yunan medyasına yansıyan haberlerde, Juncker'in, Yunan hükümeti ile son anda bir anlaşma sağlanması için, Yunanistan'ın programının bir ay daha uzatılarak müzakerelerin devam etmesi karşılığında, hükümetten pazar günü yapılacak halk oylamasında vatandaşlara "evet" oyu kullanması çağrısı yapması ve acilen Avro Bölgesi ülkeleri toplantısı talebinde bulunmasını istediği belirtildi. Daha önce referandumda “evet” çıkması halinde istifa edebileceğinin işaretini veren Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, bu teklifi kabul etmedi.

Yunanistan akşam saatlerinde kreditörleriyle son anda bir anlaşma sağlanması için Avrupa İstikrar Mekanizması’na (ESM) iki yıllık anlaşma önerisinde bulundu. Bu teklifle Yunanistan referandum öncesinde son kartını oynasa da tüm Avro Birliği bakanlarını kendi hükümetlerinin onayı olmaksızın “iki yıllık imtiyaza” onay vermesi mümkün olmadı. Avro Grubu Başkanı Jeroen Dijsselbloem’in dün akşam saatlerinde Avro Bölgesi maliye bakanları toplantısına programın uzatılmasına dair yeni bir kararın alınmadığını bildirerek toplantıyı bir gün sonraya erteledi.

- Gözler artık yeni pakette 

Çipras, kreditörlerin sağlayacağı tartışmalı kurtarma paketi için referanduma gideceklerini söylese de aslında mevcut kurtarma paketi içerdiği tüm şartlarla birlikte herhangi bir uzatma kararı alınmadığı için resmen sona ermiş durumda. Bir anlamda Yunan halkı zaten süresi bitmiş bir anlaşmanın şartlarını oylamak için sandık başına gidecek. Avro Bölgesi’nden gelen son açıklamalar da bunu teyit eder yönde.

Jeroen Dijsselbloem de dün akşam Avro Grubu maliye bakanları ile yapılan  telekonferansın ardından mevcut paketin uzatılması için artık çok geç olduğunu belirterek, “artık yeni bir paketin” konuşulacağını vurguladı. Öte yandan Yunanistan’ın olası yeni bir anlaşmanın öneri taslağını Avro Grubu’na bu hafta içerisinde sunarak maliye bakanlarının desteğini almaya çalışması bekleniyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Referandumdan önce Yunanistan krizi üzerine yeni bir müzakerenin olmayacağını” belirtse de Alman Maliye Bakanı Schaeuble referandumda "hayır" oyu çıksa bile Yunanistan’ı Avro Bölgesi'nde görmeyi istediğini belirtti. Şimdi tüm dikkatler yeni bir kurtarma planının hangi şartlarla hazırlanacağına çevrilmiş durumda.

Yunanistan’ın “uzatılması reddedilen” kurtarma paketi kapsamında daha fazla vergi artışı yapılması, kamu harcamalarının kısılması, düşük gelirli emekliliklere yapılan ek yardımın iptal edilmesi, katma değer vergisinin kapsamının genişletilmesi gibi yeni tedbirler talep ediliyordu. Son görüşmeler kapsamında Yunanistan’a kreditörler tarafından yaklaşık 15,5 milyar avroluk kredi sağlanması, anlaşılması durumunda bunun 1,8 milyar avroluk kısmının hemen serbest bırakılması planlanıyordu. Bir anlamda yeni kredi için kemer sıkma tedbirlerini artırarak devam ettirmeyi reddeden Yunanistan Başbakanı Çipras referandum kararının ardından IMF’ye olan ödemenin de yapılmaması ile mevcut kurtarma paketinin sona ermesine neden oldu. Eski paketten kaynaklanan önümüzdeki aylardaki tüm ödemelerin yapılabilmesi için Yunanistan’ın yeni bir anlaşmaya varması zorunlu görünüyor. 

- IMF iletişim kanallarını açık tutacak 

Yunanistan’ın Avro Bölgesi ve Avrupa Merkez Bankası ile birlikte üçüncü resmi kreditörü durumunda olan IMF’ye borç diliminin gecikmesi ülkenin iflas etmiş olarak tanımlanmasına neden oluyor. Buna rağmen IMF’nin borcunu geciktiren ülkeler üzerindeki yaptırımları oldukça sınırlı.

Öte yandan Yunanistan’ın IMF’ye olan borç dilimini zamanında ödememesi toplamda yaklaşık 320 milyar avro borcu olan ülkeden tüm alacaklıların acil ödeme talep etmesine neden olabilir. Yunanistan’ın IMF’ye ödemesini geciktirmesi gelişmiş ülkeler arasında ilk olarak kabul edilse de daha önce Afganistan, Haiti, son olarak 2001 yılında Zimbabve IMF borçlarını geciktirdi. Haiti, IMF’ye olan borçlarını 3 yıl, Afganistan yaklaşık 8 yıl geciktirmişti. Bu yılın nisan ayı itibarıyla Somali, Sudan ve Zimbabve’nin IMF’ye ödemesi gecikmiş borçlarının toplam miktarı yaklaşık 1,8 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. IMF’nin, ödeme güçlüğü çeken bu ülkelerdeki  mali yaptırımların daha çok sembolik seviyede olması dikkati çekiyor. IMF ödeme güçlüğü çeken ülkelerle borcun uzun süreye yayılmış vadeler ile düzenli şekilde tahsil edilmesini amaçlıyor.

IMF’nin emsal teşkil edebilecek kararlardan oluşturduğu 37. “Seçilmiş Kararlar ve Dokümanlar” başlıklı raporunda borç ödemesini geciktirmiş bir ülke ile nasıl ilişki kurulması gerektiği, “Borcun gecikmesi, görüşmelere devam edilmeyeceği anlamına gelmiyor. Görüşmeler üye ülkenin gecikmiş ödemenin gerçekleştirilmesini sağlamakla sınırlıdır. İletişim kanallarını kesmektense, bu kanalları açık tutmak için elimizden geleni yapmalıyız” şeklinde ifade ediliyor. 

- ECB yardımı kesilebilir

Yunanistan’a IMF’nin uygulayabileceği yaptırımlar kısıtlı olsa da Avrupa Merkez Bankası’nın şubat ayından itibaren “Acil Likidite Yardımı” adı altında verdiği mali desteği kesmesi halinde bu zamana kadar likidite sıkıntısı çekmeyen bankaların ciddi sorunlarla karşılaşmasından endişe ediliyor.

Yunanistan’a sağlanan bu son desteğin de kesilmesi ve yeni bir “kurtarma paketi” üzerinde anlaşma sağlanamaması halinde Yunanistan’ın Avro Bölgesi’nden ayrılması büyük olasılık olarak görülüyor. İlerleyen günlerde memur ve emekli maaşlarını ödeyemeyecek, kamu harcamalarını yapamayacak durumda kalacak Yunanistan hükümetinin dış destek alamaması durumunda önündeki tek seçenek ise para basmak olacak. Avro Bölgesi’nde para basma yetkisinin Avrupa Merkez Bankası’na devredilmiş olmasından dolayı Yunan Merkez Bankası’nın piyasaya para basabilmek için eski para birimi drahmiye dönmesi ya da yeni bir para birimi oluşturması gerekiyor.

Yunanistan’ın halihazırda toplam borcu 320 milyar avro seviyesinde bulunuyor. Toplam borcun 240 milyar avroluk kısmını ise Avrupa’dan alınan kurtarma paketi oluşturuyor. Yunanistan ekonomisi 2010 yılında bu yana yaklaşık yüzde 25 daraldı. İşsizlik oranının yaklaşık yüzde 26 seviyesinde olduğu Yunanistan’da nisan ayı itibarıyla genç işsizlik oranı ise yüzde 49,7 olarak belirlendi. 

YUNANİSTAN'DAN YENİ KURTARMA PAKETİ ÖNERİSİ HABERİ İÇİN TIKLAYIN

Yunanistan'dan yeni kurtarma paketi önerisi