Yılmaz’ın açıklamalarının şok etkisi yaptığını yazan gazeteler “Türk ajanlar, Yunan ormanlarını kundakladı” başlığını kullandı. Yunan medyası, Yılmaz’ın bugün yaptığı ‘yanlış anlaşıldım’ açıklamasına da anında duyurdu. Bu arada Atina'daki Türk Büyükelçilik ve Başkonsolosluk personeli muhtemel tepkiler karşısında uyarıldı.

Eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın bir gazeteye “Yunan ormanlarına misilleme yaptık” şeklinde yansıyan iddiaları, Yunanistan’da tepki çekti. Dün Yunan partileri ile Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’den açıklama ve tazminat talep etmelerinin ardından bugün yayınlanan sağ eğilimli gazeteler konuyu manşete çekti.

Üst düzey hükümet yetkililerine dayandırdığı haberinde Ta Nea gazetesi, Yılmaz’ın açıklamalarının kendisi ile eski Başbakan Tansu Çiller arasındaki savaştan kaynaklandığını yazdı. O dönem Yunan hükümetinin bu bilgiye sahip olduğunu öne süren gazete, 1995-1997 yıllarında hükümetin o zaman çıkan büyük orman yangınlarını yabancı ajanların çıkarmış olabileceğine ilişkin şüphe duyduğu ancak bu konuda en küçük bir delil elde edilemediği aktarıldı.

Dimokratia gazetesi, “Türkiye ormanlarımızı ateşe veriyordu” manşetini kullanırken, Yunanistan’ın yangınlarda hayatını kaybedenler, söndürme masrafları ve turizm zararları sebebiyle tazminat talep edeceğini öne sürdü. Gazete, 2007 yılında 84 kişinin öldüğü orman yangınlarının da Türk ajanlar tarafından çıkarılmış olabileceğini ima eden iddiaya yer verdi.

Bir diğer sağ eğilimli gazete Elefteros Tipos ise “Türk ajanlar Yunanistan ormanlarını yakıyordu” manşetiyle verdiği haberde, Yılmaz’ın şok bir itirafta bulunduğunu yazdı. Gazete, Yunan İtfaiyesi Tümgenerali Andrianos Gurbatsis’in "Onları şişme bottan Sakız adasında ormana işaret fişeği atarken gördüm" şeklindeki iddiasına yer verdi. Gazete, Yılmaz’ın örtülü ödenekten Ege adaları ile Attika bölgesindeki ormanların kundaklanması için kaynak ayrıldığı itirafında bulunduğunu öne sürdü.

Öte yandan Mesut Yılmaz’ın bugün bir açıklama ile yanlış anlaşıldığını bildirmesi, Yunan medyasında “Yılmaz, itirafını yalanladı” ve “Yılmaz: Açıklamalarım yanlış yorumlandı” şeklinde başlıklarla duyuruldu.

PERSONEL UYARILDI

Bu arada Yılmaz'ın açıklamalarına Yunanistan'dan sert tepki gelmesi üzerine Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği ile Atina-Pire Başkonsolosluğu'nda çalışan personel, muhtemel tepkilere karşı uyarıldı.

ORMAN YANGINLARI İLE İLGİLİ İDDİALAR YENİ DEĞİL

Yunanistan, 1998 yılında NATO üyesi ülkeler ve çeşitli Avrupa başkentlerine 'non paper' (imzasız ve dolayısıyla yazana herhangi bir yükümlülük getirmeyen) bir belge göndererek, Türkiye'nin Yunanistan'da orman yangınları ile istikrarsızlık meydana getirmeye çalıştığını ileri sürmüştü.

O dönem Kathimerini gazetesinde yer alan belgede Susurluk ile de ilişkili olan şu ibareler yer alıyordu: "Abdullah Çatlı'nın yakın arkadaşı Haluk Kırcı, Susurluk skandalı ile ilgili olarak 1996 Kasım'ında Türk televizyonunda yayınlanan bir canlı programı sırasında, Yunanistan'da orman yangını eylemlerinde yer aldığını söyledi. Milletvekili Mehmet Sevigen, Türk Emniyeti içindeki bazı çete mensuplarını, basına kendilerini Yunanistan'da eğitim görmüş Kürtler olarak tanıtmalarına mecbur ettiklerini iddia etti. Uyuşturucu kaçakçılığı suçuyla ABD'nin iadesini istediği Yaşar Öz adlı şahsın Nisan 1997'de Yunanistan'daki kundaklama olaylarına karıştığı iddia edildiği sırada 'Vatanım için yaptıklarım sadece yetkili makamlar tarafından açıklanabilir. Ancak, çok şey yaptığımı söyleyebilirim.' dedi."

CİHAN