Kimyasal silahlardan konvansiyonel silahlara, kendi halkına şiddetin her türlüsünü uygulayan Esad rejiminin, bu kez gözaltına aldığı tutuklulara yönelik işkence ve cinayetlerin belgeleri ortaya çıktı.

Suriye'de Esad rejiminin gözaltındaki tutuklulara uyguladığı işkence ve cinayetlerin fotoğrafları yayımlandı.

Rejim tarafından gözaltına alınan ve öldürülen tutukluların rahatsız edici görüntüleri Suriye tarafından çekildi.

Fotoğraflar, Suriye’de adli tıp uzmanı olarak çalışan ve güvenlik gerekçesiyle kendisine ‘Sezar’ kod adı verilen ilticacının, tüm Suriyeliler için adalet adına, uluslar arası savaş suçları soruşturma ekibine sunduğu deliller.

Bu fotoğraf karelerinden tam 55 bin adet bulunuyor. Fotoğrafların her biri adli tıp uzmanı, konusunda dünya çapında isimler tarafından incelendi.

'Sezar' kod adındaki ilticacı ise 12, 13 ve son olarak 18 Ocak’ta uluslar arası savaş suçları soruşturma ekibi tarafından sorgulandı.

Raporun güvenilirliği ise savaş suçları denilince uluslar arası hukukun uygulanmasını sağlayan çok önemli isimlerin kaleminden çıkmış olmasına dayanıyor.

BM Genel Sekreteri Ban ki Moon tarafından atanan Sierre Lione Özel Mahkemesi eski Başsavcısı Sir Desmond de Silva, eski Yugoslavya Devlet Başkanı Miloseviç’in uluslar arası savaş suçları mahkemesine gitmeden önce iddianamesini hazırlayan Başsavcı Sir Geofferey Nice ve Liberya eski Cumhurbaşkanı Charles Taylor hakkındaki savaş suçu iddanamesini hazırlayan Prof David M. Crane…

Raporda “Sezar” kod adındaki ilticacının ifadeleri ve soruşturma ekibine sunduğu delillerin güvenilirliği, uluslar arası alanda adli tıp uzmanı önemli bir ekip tarafından da desteklendi.

Fotoğraflar, Adli Patoloji Uzmanı Dr Stuart Hamilton ve adli antropoloji uzmanı Prof. Sue Black tarafından Avrupa’nın önde gelen bir adli tıp merkezinde incelendi.

Uluslar arası savaş suçları soruşturma ekibi 'Sezar' kod adlı ilticacının sansasyonel ya da partizan bir tutum içinde olmadığı şeklinde ortak kanıyı taşıyor.

Suriye’de işlenen savaş suçlarının önemli kanıtları olarak tarihe geçecek bu karelere ilişkin raporda şu ifade dikkat çekiyor.

'Sezar’ ifadesinde; hiçbir işkence ya da cinayete bizzat şahit olmadığını, bu fotoğrafları, cesetlerin getirildiği askeri hastanede çektiğini beyan ediyor.

Bu beyan, tanığın güvenilirliğini artıran bir unsur olarak soruşturma ekibine güven veriyor.

Peki rejim gözaltında infaz edilen bu tutukluları neden fotoğrafladı?

Sezar’ın raporda yeralan ifadesine göre bunun iki nedeni var:

"Birincisi; cesetlerin götürüldüğü askeri hastanede, ‘kalp krizi’, ‘ solunum yetmezliği’ gibi bazı ölüm gerekçeleriyle sahte ölüm raporu hazırlamak böylece yakınlarının adli teşhis talebini bertaraf etmek,

ikinci neden ise istihbarat birimlerine verilen emrin yerine getirildiğini kanıtlamak içindi..."

Raporda yer alan fotoğraflar, Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi için uluslar arası en önemli diplomatik girişim Cenevre Barış Konferansı’nın yapılacağı 22 Ocak’tan sadece iki gün önce servis edildi.

Daha önce kimyasal silahlarla kendi halkını öldüren rejimin, gözaltındaki tutuklulara uyguladığı şiddet ve işkence ise ilk kez belgeleniyor.

VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Kaynak: TRT Haber