Hammond, İngiliz Parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası’nı, İngiltere’nin Irak ve Suriye’de DAEŞ’e karşı yürüttüğü hava saldırıları ile Suriye’deki iç savaşa siyasi bir çözüm bulmaya dönük diplomatik çabalarla ilgili bilgilendirdi.

Uluslararası Koalisyon'un 2014 sonbaharından bu yana Irak'ta DAEŞ'e karşı yürüttüğü mücadeleyle Tikrit ve Sincar gibi önemli kentlerin örgütün elinden alındığını anlatan Hammond, koalisyon güçlerinin desteğiyle Ramadi kentinin de kuşatılmış durumda olduğunu söyledi.

Suriye’deki durumu ise "karışık" diye nitelendiren Hammond, "Rus uçaklarının çoğu Suriye'de DAEŞ’i değil, muhalefet güçlerini vurmaya devam ediyor. Son iki haftada Rusya Humus, Halep'te ve Suriye'nin kuzeyindeki muhalefet hedeflerini vurdu, böylelikle de DAEŞ’e sahada avantaj sağladı" diye konuştu.

Hammond, "Her fırsatta Rusya'yı saldırılarını DAEŞ’e yoğunlaştırmaya çağırmaya devam edeceğiz. Rusya'nın eylemlerinin muhalefeti zayıflatması ve vurduklarını iddia ettikleri DAEŞ’e avantaj sağlaması kabul edilemez" görüşünü dile getirdi.

Philip Hammond, Rusya'nın hava saldırılarının sadece yüzde 25'inin DAEŞ'i hedef aldığını kaydetti.

MEŞRU SURİYE HÜKÜMETI İHTİYACI

İngiltere'nin iki hafta önce parlamentoda kabul edilen Suriye tezkeresinin ardından DAEŞ'le mücadelede kullandığı savaş uçaklarının sayısını 16'ya çıkardığını belirten Hammond, ülkesinin Irak ve Suriye'deki operasyonlara insansız hava araçlarının sağladığı istihbaratla da katkı verdiğini kaydetti.

İngiltere’nin Irak ve Suriye’de yürüttüğü hava operasyonlarının DAEŞ’le mücadelenin sadece bir ayağı olduğunu ifade eden Hammond, "DAEŞ’e karşı kapsamlı mücadele stratejimizin merkezinde Suriye’de iç savaşı sona erdirme ve bir geçiş hükümeti kurmaya yönelik çalışmalar var" diye konuştu.

"Suriye’deki iç savaşa müzakere edilmiş bir çözüm bulmaya ve geçici hükümet kurulmasına yönelik diplomatik çabalar sürüyor" ifadesini kullanan Hammond, Suriye ordusunun, muhalefet güçlerinin ve peşmergenin çabalarını DAEŞ’le mücadelede birleştirmelerini sağlayacak meşru bir Suriye hükümetinin kurulması gerektiğini dile getirdi. 

Konuyla ilgili bütün önemli uluslararası aktörleri bir araya getiren Uluslararası Suriye Destek Grubu’nun 14 Kasım’da ülkede ateşkesin sağlanmasının, insani yardımın önünün açılmasının ve sivillere saldırıların durdurulmasının gerekliliği konusunda anlaştığını hatırlatan Hammond, grubun yayımladığı bildiride Suriye’de 6 ay içinde bir geçiş hükümeti kurulması, yeni bir anayasa hazırlanması ve 18 ay içinde de uluslararası gözetim altında seçimlere gidilmesi hedeflerini ortaya koyduğunun altını çizdi.

İngiliz Bakan, Esed gitmedikçe Suriye'de ateşkesin sağlanamayacağını ve iç savaşın sona ermeyeceğini de dile getirdi.

SUUDİ ARABISTAN'A KUTLAMA

Hammond, Suudi Arabistan’ın da geçtiğimiz günlerde Suriye’deki muhalefet gruplarından 100’den fazla temsilciyi bir araya getirdiğini ve bir "muhalefet müzakere komisyonu" oluşturulduğunu hatırlattı.

Suriye’nin toprak bütünlüğüne, Suriye devletinin devamlılığına ve müzakerelerin Cenevre bildirisi çerçevesinde yürütülmesine bağlılığı içeren bir müzakere politikasının da belirlendiğini anlatan Hammond, "Suriyeli muhalefetin içerdiği farklı gruplar dikkate alındığında ben bunu önemli bir başarı olarak görüyorum ve Suudi Arabistan’ı kutluyorum.  İngiltere Suriye içi müzakerelere tam destek vermeye devam edecek" diye konuştu.

Hammond, Suudi Arabistan'da yapılan bir diğer toplantıda 34 İslam ülkesinin DAEŞ'e karşı oluşturduğu koalisyonu da memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi.

TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ

Oturumda parlamenterlerin sorularını da yanıtlayan Philip Hammond, "Türkiye-Suriye sınırından DAEŞ'e yardım sağlandığı" iddialarına ilişkin bir soru üzerine, "ABD Başkanı Barack Obama'nın DAEŞ Karşıtı Küresel Koalisyon Özel Temsilcisi Brett McGurk ile dün görüştüm. Bana, Türklerin Suriye sınırını kapatmaya doğru ilerlediğine ilişkin açık ibareler olduğunu söyledi. Bu da iyi bir haber" yanıtını verdi.

Hammond, İngiltere'nin diğer koalisyon ortakları ve Türkiye ile Suriye'ye geçmeye çalışan yabancı savaşçıları engellemeye dönük gelişmiş bir şebeke kurma çalışmalarının da sürdüğünü kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Birleşmiş Milletler'de cuma günü yapılacak toplantıdan Suriye'de ateşkesi sağlayacak bir karar çıkarılmasını hedeflediğini dile getiren Hammond, "Bence bu oldukça güç. Ama Kerry'nin isteğini takdir ediyorum. Rusya'nın veto etmeyeceği anlaşılırsa karar çıkarmamız kolay olsun diye bu toplantıyı Viyana'da değil de, New York'ta yapıyoruz. Karar çıkması ihtimali var ancak çok yüksek değil" diye konuştu. 

1000 SIĞINMACI HEDEFİNE ULAŞILDI

Öte yandan İngiltere Başbakanı David Cameron da bugün Avam Kamarası'nda gerçekleştirilen "Başbakana Sorular" oturumunda ülkesinin yılbaşına kadar bin Suriyeli sığınmacı kabul edeceği şeklindeki vaadinin dün itibarıyla gerçekleştiğini açıkladı.

İngiltere ve Kuzey İrlanda'ya dün gelen iki sığınmacı kafilesiyle ülkedeki Suriyeli sığınmacı sayısının bini aştığını belirten Cameron, sığınmacıların barınma, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanması için gerekli kaynağın da ayrıldığını kaydetti.

Cameron, eylül ayında sığınmacı krizine çözüm kapsamında, gelecek beş yıl içinde ülkeye Türkiye, Ürdün ve Lübnan'daki sığınmacı kamplarından 20 bin Suriyeli'nin alınacağını duyurmuş, bunların bininin de bu yılın sonuna kadar Birleşik Krallık'a getirilmiş olacağını söylemişti.