Belgelerinde adı geçen İzlanda Başbakanı Gunnlaugsson istifa etti

Panama belgelerinde adı geçen İzlanda Başbakanı David Gunnlaugsson istifa etti.

Parlamentonun feshedilerek erken seçime gidilmesi talebi, İzlanda Cumhurbaşkanı Olafur Ragnar Grimsson tarafından reddedilen Gunnlaugsson, baskılara dayanamayarak istifasını sundu.

İzlanda'nın başkenti Reykjavik'te dün 10 binden fazla kişi parlamento önünde toplanarak protesto gösteri yapmış ve Başbakan Gunnlaugsson'un istifasını istemişti. Yaklaşık 330 bin nüfuslu ülke için rekor büyüklükte olduğu belirtilen eylemde göstericiler, muhalefetin Gunnlaugsson'a yaptığı istifa çağrısına destek vermişti.

Merkezi Panama'da bulunan hukuk firması Mossack Fonseca’ya ait yaklaşık 11,5 milyon belgenin sızdırılmasının ardından, İzlanda Başbakanı ve eşinin, 2007 yılında "Wintris" isimli bir off-shore şirketini satın aldıkları ve milyonlarca dolar yatırımı bu şirket aracılığıyla sakladıkları iddia edilmişti.

Gunnlaugsson'un şirketteki yüzde 50 hissesini 2009'da parlamentoya girdikten 8 ay sonra 1 dolar karşılığında eşine sattığı ancak şirketi ve bu satış işlemini parlamentoya yaptığı beyana dahil etmediği öğrenilmişti. Başbakan Gunnlaugsson ise eşinin hisse devrinden herhangi bir finansal çıkar sağlamadığını savunuyordu. 

41 yaşındaki Gunnlaugsson, 2013 yılından bu yana İzlanda Başbakanlığı görevinde bulunuyor.

-Panama belgeleri

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), Mossack Fonseca'nın 40 yılı aşkın süredir tuttuğu 11,5 milyon belgeye ulaşmış ve 80 farklı ülkedeki basın kuruluşlarıyla paylaşmıştı. Alman Süddeutsche Zeitung ve İngiliz The Guardian gazeteleri gibi basın kuruluşları tarafından yayımlanan belgelerde, aralarında 12 devlet başkanı ve 143 politikacının da bulunduğu çok sayıda kişinin, off-shore şirketleri üzerinden vergi kaçakçılığı ve kara para aklama gibi yasa dışı eylemlerde bulunduğu iddia ediliyor.

Şimdiye kadarki en büyük belge sızdırma kabul edilen olaya "Panama Papers (Panama belgeleri)" adı verildi.


"Panama belgeleri" (Panama Papers) projesinin liderliğini yürüten ICIJ Direktörü Ryle, merkezi Panama'da bulunan offshore hukuk ve danışmanlık şirketi Mossack Fonseca’dan sızdırılan belgelere ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Ryle, belgelerin kimin tarafından sızdırıldığının bilmediğini belirterek, "Bu bilgiler bize Münih merkezli ‘Süddeutsche Zeitung’ gazetesinin muhabiri Bastian Obermayer aracılığı ile ulaştı. Bunu takiben daha fazla haber yapacağız. Yaklaşık 180 medya organizasyonu ile çalışıyoruz. Gazetecilerimiz şu anda dokümanları inceliyor." diye konuştu.

Belgelerin, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin'e son derece yakın isimlere ulaşan bir para zincirine işaret ettiğinin altını çizen Ryle, "Putin’in bazı arkadaşları bu belgelerde yer alıyor. Bu konuda hiçbir şüphe yok. Örneğin belgelerde ismi geçenlerden birisi Putin’in çocuğunun vaftiz babası. Offshore şirketler de ortada. Tüm imzalar, pasaportlar, her şey ortada. Bu işlerden faydalananlar kesinlikle Putin’in çok yakınları." bilgilerini verdi.

- Esed’e yakıt satan şirket offshore listesinde

Ryle, Panama belgeleri içerisinde Suriye’deki rejimin lideri Beşşar Esed'e yakın isimlerin de bulunduğunu aktararak, "Suriye’deki rejimle bağlantılı uluslararası yaptırımlar listesinde olan üç şirketin ve bazı kişilerin offshore hesaplarını bulduk. Örneğin, Esed’e ve rejime kendi halkını bombalamasına izin veren yakıtı tedarik eden şirketin belgelerini bulduk." ifadelerini kullandı.

Panama belgeleri içinde, offshore vergi cennetlerinde hesapları olanlar arasında hüküm giymiş mafya üyelerinin bile olduğunu anlatan Ryle, "Mafya bağlantıları bulduk. Her tür mafyadan bahsediyorum; Japon mafyası, İtalyan mafyası... Bu insanlar, bu suçlardan hüküm giymiş. Örneğin Güney Amerika’ya dair elimize çok belge geçti. Fakat bu insanların hepsi, bu dünyanın içerisinde ve işleri için meşru iş adamlarını kullanıyorlar. Biz bu konuda kamu yararını gözetiyoruz." görüşünü paylaştı.  

- Vergi cennetleri üzerinde baskı artacak

Ryle, Panama belgelerinin sızdırılmasının ve içeriklerinin kamuoyu ile paylaşılmasının ardından dünyada vergi cenneti olarak bilinen yerlerde uluslararası baskının artacağını vurgulayarak, "Dokümanlara baktığımızda, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ya da AB her vergi kaçırmayı engelleyici adım attığında offshore dünyasının da taktik değiştirdiğini, yeni bir yol bulduğunu görüyoruz. Bu kez çok güçlü reformların yapılması gerekebilir. Yoksa yine bir yolunu bulacaklar." uyarısında bulundu.

- Her yıl 1-1,6 trilyon dolar aklanıyor 

Finansal Gizlilik Endeksi (FSI) 2015 verilerine göre, dünyada 21 - 32 trilyon dolar değerinde finansal varlık ya oldukça düşük vergi ödenen ya da hiç vergi ödenmeyen ülkelerde tutuluyor. Bu varlıklar, mevcut vergi sistemlerinin dışına çıkartılarak alternatif vergi cennetlerine yönlendiriliyor. Her yıl 1 - 1,6 trilyon doların ise yine bu vergi cennetleri üzerinden aklandığı tahmin ediliyor.

- Gerard Ryle kimdir

ICIJ Direktörü olan Avustralya asıllı gazeteci Ryle, aynı zamanda ICIJ’in yönetim merkezinde 60 ülkeden toplam 160 araştırmacı gazetecinin yer aldığı uluslararası bir inceleme komisyonunun da başkanlığını yürütüyor.

Ryle, geçen yıl İngiltere'nin en büyük bankası HSBC’nin "varlıklı müşterilerinin İsviçre’deki hesapları üzerinden vergi kaçırmalarına yardımcı olduğu" iddialarını "Swissleaks" adı altında gündeme getiren araştırmayı yönetmişti. Belgelere göre bankanın, 10 ülkeden 30 binden fazla hesap aracılığıyla zengin müşterilerin vergiden kaçmasına yardım ettiği öne sürülmüştü.

Ryle, yaklaşık 26 yıl boyunca The Sydney Morning Herald, The Age gibi çok sayıda Avustralya ve İrlanda gazetesinde araştırmacı gazetecilik haberlerine imza attı. Birçok ödül de alan Ryle’ın araştırmalarının bir kısmını topladığı "Firepower" (Ateş Gücü) adlı bir kitabı bulunuyor.

- Putin'e yakın isimler

Panama belgelerinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in çocukluk arkadaşı ve çello sanatçısı Sergey Roldugin’in, "üst düzey Rus yetkililerinin kişisel bankası" olarak bilinen "Bank Rossiya"nın çoğunluk hissedarı Yuri Kovalchuk’un ve milyarder Arkadi ve Boris Rotenberg kardeşlerin adları da geçiyor. 

HUKUK FİRMASI ULUSLARARASI ÇALIŞIYOR

Dünyanın en büyük offshore hukuk firmalarından Panama merkezli Mossack Fonseca'dan sızdırılan belgeler, firmanın uluslararası yaptırım uygulanan kişi ve şirketlerle çalıştığını ortaya koyuyor.

BBC'nin haberine göre, sızdırılan belgelerde Mossack Fonseca'nın, ABD'nin yaptırım uyguladığı İran, Zimbabve ve Kuzey Kore'den 33 kişi ve şirketle çalıştığı ifade ediliyor. Belgeler ayrıca Mossack Fonseca'nın kara listeye alınan şirketlere yaptırımları delmelerinde yardımcı olduğunu da ortaya koydu.

Hukuk firmasının söz konusu kişi veya şirketlerden bazılarıyla çalışmaya uluslararası yaptırımlar uygulanmadan önce başladığı ancak Mossack Fonseca'nın kısıtlamalar uygulamaya girdikten sonra da bu kişi ve şirketlerle çalışmayı sürdürdüğü iddia ediliyor.

Şirketlerden birinin Kuzey Kore'nin nükleer silah programıyla bağlantılı olduğu belirtildi. Bu şirketin 2006'da kurulan, Pyongyang merkezli DCB Finans olduğu ortaya çıktı. Belgelerde, sahipleri Kuzey Koreli Kim Chol Sam ve yaptırım uygulanan Daedong Credit bankasının eski Üst Yöneticisi Nigel Cowie olduğu belirtilen şirketin Kuzey Kore rejimine fon sağladığı ve rejimin nükleer silah programına kaynak sağlayan bankayla birlikte çalıştığı ortaya çıktığında ABD tarafından yaptırımlara hedef olduğu ifade edildi.

Şirketinin yasalara uygun şekilde kurulduğunu ve kendisinin Kuzey Kore'deki çalışma süreci boyunca yaptırım uygulanan herhangi bir kuruluş tarafından yapılan işlemlerden hiçbir şekilde haberdar olmadığını savunan Cowie'ye yaptırım uygulanmadığı kaydedildi.

"Panama belgeleri" olarak basına sızdırılan belgelerde çok sayıda kişi ve şirketin uluslararası vergi kaçakçılığı, kara para aklama, uluslararası yaptırımları delmek gibi amaçlarla offshore şirketler ve hesaplar üzerinden finansal işlem yaptığı öne sürülüyor. 

Genellikle vergi ödememek ya da düşük vergi ödemek için yurt dışında kurulan ve "vergi cenneti" olarak adlandırılan bazı ülkelerdeki "offshore" şirketlere dünyadaki mevcut finansal varlıklar, vergi sistemlerinin dışına kaçırılarak yönlendiriliyor.

Sızdırılan belgelerde aralarında devlet başkanlarının da olduğu 100'den fazla politikacının yanı sıra birçok küresel şirket ve ünlü simanın da adı geçiyor.