LONDRA - İngiltere’de hükümet Eylül ayından itibaren okulların açmak ve normal eğitimi müfredatını başlatmak için hazırlanırken, koronavirüsten çocukların ne kadar etkileneceği de bilim çevrelerinde inceleme konusu.

Kış döneminde virüsün yeniden canlanarak vaka sayılarının yükseleceği yönündeki endişeler beraberinde okula devam edecek çocuklar üzerindeki riski de tartışma konusu yaptı.

BBC, konuyla ilgili yapılan ilmî araştırma sonuçlarını açıkladı...

ÇOCUKLAR İÇİN KORONAVİRÜS NE KADAR TEHLİKELİ?

Araştırma sonuçlarına göre çocukların virüsten hasta olma riski son derece düşük.

Yetişkinlerin - ve özellikle yaşlı yetişkinlerin - ciddi şekilde hasta olma ve komplikasyonlardan ölme ihtimali çok daha yüksek.

Birleşik Krallık’ta 55.000'den fazla hastane hastasının katıldığı en büyük çalışma, sadece% 0.8'inin 19 yaşın altında olduğunu ortaya çıkardı.

Bir araştırma sonucuna göre, İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda'daki kritik bakım ünitelerine kabul edilen doğrulanmış koronavirüsü olan insanların yarısı 31 Temmuz itibariyle 60 yaş ve üzerinde.

Ancak dörtte üçünden fazlası 50 yaşın üzerindeydi ve% 10'dan azı 40 yaşın altındaydı.

Exeter Üniversitesi'nde pediatrik enfeksiyon hastalıkları uzmanı olan Prof. Adilia Warris'e göre çocukların koronavirüsten hastalanması yetişkinlere göre daha düşük oranda veya çok nadir.

Kawasaki hastalığına benzer bir enflamatuar sendrom geliştiren son derece nadir bazı çocuk vakaları olmakla birlikte, bilim insanları, koronavirüse olası gecikmiş bir bağışıklık üzerinde de çalışma yürütüyor.

KORONAVİRÜS, ÇOCUKLARDAN DİĞERLERİNE GEÇEBİLİR Mİ?

Bu, koronavirüs ve nasıl yayıldığı hakkındaki bulmacanın eksik parçalarından biri olarak öne çıkıyor.

Çok hafif semptomları olan veya hiç semptomu olmayan herhangi birinin - her yaşta - ne kadar bulaşıcı olduğu konusunda hala çok fazla belirsizlik var. Bunu anlamak için, tüm popülasyonda virüsü kimin yakaladığını belirlemek ve onu nasıl yakaladıklarını bulmak için yaygın antikor testi yapılması gerekiyor.

Hükümetin Acil Durumlar için Bilimsel Danışma Grubu (Sage), çocukların virüsü geçme olasılığının yetişkinlerden daha az olduğunu ancak bazı "sınırlı" kanıtların da göz ardı edilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

2020'nin başında Çin'deki Shenzhen'deki vakaların incelenmesi, çocukların virüsü yakalama olasılığının yüksek olduğunu ve herhangi bir belirti göstermeden bulaştırabilecekleri korkusunu artırdığı da öne sürüldü. Ancak o zamandan beri yürütülen araştırmalar daha güven verici.

Çin'deki aile gruplarındaki enfeksiyon kümeleri üzerine yapılan araştırmalar - temas izlemeye dayalı olarak - enfeksiyonların hiçbirinin çocuklar tarafından ortaya çıkmadığı sonucuna ulaştı.

Fransız Alpleri'ndeki bir küme üzerinde yapılan bir araştırma, pozitif test yapan bir çocuğun, semptomları varken temas kurduğu 100'den fazla kişiden hiçbirine virüsü geçirmediği tesbit edildi.

İzlanda, Güney Kore, Hollanda ve İtalya'daki topluluk çalışmalarının hepsinde, çocukların virüse sahip olma veya yetişkinlere göre daha az virüs olduğuna dair kanıt bulundu.

Küresel bir araştırmacılar ekibi tarafından yapılan kanıtların gözden geçirilmesi ile şu sonuca varıldı:

"Çocukların bulaşmadaki rolü belirsiz, ancak tutarlı kanıtlar enfeksiyon kapma olasılığının daha düşük olduğunu ve hane halkına enfeksiyon getiren çocukların daha düşük oranlarını göstermekte."

Çocukların neden genellikle semptomları veya daha hafif semptomları olmadığına dair bir teori, akciğerlerinin koronavirüsün hücreleri enfekte etmek için kullandığı daha az reseptör içerebileceği yönünde. Ancak uzmanlar, bunu destekleyecek henüz iyi bir kanıt bulunmadığına işaret ediyor.

OKUL PERSONELİ İÇİN NE GİBİ RİSKLER VAR?

Okullarda daha fazla çocuk bulunması, daha fazla öğretmenin çalışmaya başlaması ve okul kapılarında daha fazla ebeveynin girmesi sonucu ortaya çıkacak ekstra temasların enfeksiyonun yayılmasını nasıl etkileyebileceği henüz belli değil.

University College London ve London School of Hygiene and Tropical Medicine tarafından yapılan bir araştırma, yeterli temas takibi olmadan okulların yeniden açılmasının birincisinden daha büyük ikinci bir enfeksiyon dalgasına katkıda bulunacağınına dikkat çekiliyor.

Çocukların yetişkinlerin yarısı kadar bulaşıcı olduğu varsayılıyor, ancak aynı zamanda daha fazla ebeveynin çalışmaya başlaması veya başka faaliyetlere devam etmenin virüsün yayılmasını nasıl etkileyeceğini görmek için bilgisayar modelleri kullanıldı.

OKULLARI AÇMAMAK RİSK TAŞIR MI?

Bu araştırmaya göre, okulları açmak enfeksiyon yayma riskini artırır, ancak okulları açmamak da risk taşır - sadece farklı bir tür.

Sage, okul kapanmalarının çocukların eğitim sonuçlarını riske attığını ve bunun da psikolojik refahlarını ve uzun vadeli gelişimlerini etkileyebileceğini