Norveç'in sığınmacıları caydırmak için uyguladığı politikalar, sonuç vermeye başladı. Norveç Göçmen Bürosuna (UDI) göre, geçen senenin son 4 ayında ülkeye gelen sığınmacı sayısı 23 binken, 2016'nın ilk 4 ayında bu sayı bin 200'ün altına düştü. Sınır kontrollerini artıran ve Rusya üzerinden gelen yaklaşık 5 bin kişinin bir kısmını Rusya'ya geri gönderen Norveç, sığınma başvurularını sonuçlandırmada da yavaş davranıyor. 

Ayrıca nisan ayında Norveç Parlamentosuna sunulan yasa tasarısıyla doğrudan çatışma bölgelerinden gelmeyenlerin ülkeye girişine izin verilmemesi planlanırken, aile birleşimleri için sığınmacının yeteri kadar gelirinin olması isteniyor.

"Memleket memleket geçtik"

Bu caydırma politikalarının etkisini yaşayanlardan biri de Norveç'in kuzeyindeki Tromso'ya yerleştirilen 43 yaşındaki Suriye Türkmenlerinden Kara Ali. Savaşın yaşadıkları Azez'e bağlı Kefferan'da etkisini göstermeye başlamasıyla ailesiyle Türkiye'ye sığınan Kara Ali, çocuklarıyla İstanbul'da 2 sene çalıştığını ve biriktirdiği 4-5 bin dolarla da 7 ay önce Avrupa'ya doğru yola çıktığını söyledi.

Yunanistan'a geçerken aynı bottaki bir kişinin denize düşerek hayatını kaybettiğini anlatan 5'i kız 6 çocuk babası Kara Ali, Yunan adalarına vardıktan 8 saat sonra ana karaya götürüldüklerini ifade etti. "Memleket memleket geçtik. Bazen yürüyerek, bazen trene binerek geldik." diyen Suriyeli sığınmacı, Norveç'e varmasının tam 17 gün sürdüğünü belirtti.

"Burada eziyet çekiyorum"

Ancak Norveç'te hiçbir şeyin beklediği gibi olmadığını ifade eden Kara Ali, kendilerine aylık 450 kron (48 avro) verildiğini, normalde bunun bir kahvaltıya dahi yetmediğini anlattı. 7 aydır başvurusunun onaylanmasını bekleyen Kara Ali, çalışamadığını, belirli alanın dışına çıkmasına da müsaade edilmediğini söyledi.

Kirasını Norveç hükümetinin ödediği bir evde diğer sığınmacılarla kaldığını kaydeden Muhammed Kara Ali, "Norveç'e en fazla 20-25 bin sığınmacı girdi. 6-7 aydır başka kimse gelmedi. 25 bin bir şey değil. Türkiye'ye 4 milyon giriş yaptı. Bunlar her şey aldılar. Türkiye kimliklerini (sığınmacı tanıtım kartı) verdi. İş buldular, çalışıyorlar. Türkiye'de ben de çalışıyordum. Türkiye'de burada çektiğim kadar eziyet çekmedim. Burada şimdiye kadar eziyet çekiyorum." diye konuştu. 

"Avrupa en büyük yalan"

Türkiye'de kalan ailesini getirip getiremeyeceğini bilemediğini belirten Kara Ali, "Avrupa'yı hiç kimse düşünmesin. Bunu herkese söylüyorum, Suriyelere, Türklere herkese, büyün dünyaya söylüyorum. Avrupa yalan, en büyük yalan. Gelen gören bilir." değerlendirmesini yaptı. 

İstenmediklerini ve bunun belli edildiğini vurgulayan Suriyeli sığınmacı, "Üç defa Türkiye'ye dönmek istediğimi söyledim. Bana 'Seni Türkiye'ye gönderemeyiz. Suriye'de savaş var, oraya da gönderemeyiz' dediler. Üç defa 'Türkiye'ye gideceğim' dedim dinlemediler" 

"25 yaşındaki bu gencin ne suçu var?"

Avrupa'daki sıkıntılar nedeniyle Türkiye'ye dönmek isteyen tek kişinin kendisi olmadığını kaydeden Kara Ali, Almanya'ya sığınan kardeşinin 25 yaşındaki damadı Mezin Mürşid Ali'nin geri dönmek isterken can verdiğini anlatarak "8,5 ay Almanya'da kaldı. İkametgahını alamadı. Kaçak yollarla Türkiye dönmek istedi. Yunanistan'dan denizi geçerken boğuldu. 10 gün kayboldu, 10 gün sonra ölüsünü buldular. 25 yaşındaki bu gencin ne suçu var? Neden denizde öldü?" diye sitem etti.

"Yaşamak için buraya geldik. Eğer savaşmak isteseydim Suriye'de kalır savaşırdım" 

Norveç hükümetinden başvurusunun sonuçlandırılıp oturum izni almayı bekleyen diğer bir Suriyeli de 20 yaşındaki Hasan Abdalajjar. Günlerini daha çok 50 bin nüfuslu Tromso'daki El Nur Mescidi'nde geçiren Abdalajjar ise daha umutlu.

Türkiye'de bir sene çalıştıktan sonra Avrupa'ya gitme kararı alan Abdalajjar, 7-8 ülke ülke geçtiğini, Norveç'e ulaşmasının bir ayı bulduğunu belirterek "Burada oturum için cevap bekliyorum. Üniversiteye başlamak, çalışmak, her şey için. Yeni hayatım işte burada. Suriye'de savaşın biteceğini kimse bilemez. Yaşamak için buraya geldik. Eğer savaşmak isteseydim Suriye'de kalır savaşırdım. Öyle değil mi?" diye konuştu.

Üniversiteye gidip doktor olmak istediğini söyleyen Suriyeli genç, "Bu benim hayalim. Çünkü annem kanser nedeniyle öldü. O yüzden bu kadar çok çalışıyorum, dil öğreniyorum, konuşmak istiyorum" dedi.