Avrupa’daki Kırım Tatar kuruluşları ortak bir açıklama yaparak, Kırım Tatar Türklerinin gözdesi Hansaray’ın restorasyonu uluslararası normlara uygun ve kamuoyundan saklanmamak kaydıyla yapılmasını istediler.

Konuyla ilgiliyapılan yazılı açıklama şöyle:

Son günlerde Kırım Tatar Türklüğünün ve Türk Tatar saray mimarisinin en önemli eserlerinden biri olarak bilinen Kırım Bahçesaray’daki Hansaray’da Rusya Federasyonu tarafından yapılmakta olan restorasyon çalışmaları hakkındaki haberler Avrupa Kırım Tatar Türklüğü’nde de endişe verecek bir durum arzetmektedir

Hansaray’da yapılan restorasyon çalışmalarında uluslararası restorasyon normlarına uyulmadığı, Hansaray’da büyük bir tahribat yapıldığı gerek sosyal medya’da gerekse bazı kuruluşların bildirilerinde vurgulanmaktadır.

Fakat iddia edilen ve restorasyona tabi tutulan tahribatın yeni oluşmadığı, Ukrayna yönetimi zamanında da dile getirildiği halde gerekli müdahalenin ve ihtimamın gösterilmediği gerçeği de gözlerden uzak tutulmamalıdır.

SSCB zamanında, bilhassa Stalin döneminde dahi yıkılmayan Hansaray’ın bugünün her türlü haberleşme araçlarının olduğu ve kamuoyundan hiç bir gerçeğin saklanamadığı bir devirde yıkılması iddialarının da gerçeği yansıttığı söylenemez.

Rusya Federasyonu devlet başkanı Putin’in desteği ve nezaretinde yapıldığı iddia edilen restorasyon çalışmaları hakkındaki iddialar endişe uyandırdığı kadar bir algı operasyonu görüntüsü de arzetmektedir.

Yapılan restorasyonda uluslararası normlara uyulmaması Hansaray gibi güzide bir tarihi yapının UNESCO'nun ‘’Dünya kültür mirası’’ listesine girmesini önlemeye yönelik olması kadar 2.dünya savaşından sonra Kırım’a hakim olan Ukrayna yönetiminin Kırım’da bulunduğu sürede bu konuda bir çalışma yapmadığının bariz bir belirtisidir.

Bir Kırım haber ajansının 15 Ekim 2015’ te yaptığı ‘’ Bahçesaray’da Kırım Tatar mimari anıtı yıkılma tehlikesi altında’’ başlığı ile verilen haberde; Büyük Han Camii’nin çatısının her an yıkılabilir durumda olduğu, damının aktığı, ziyaret için kapalı olan Hansaray’ın ikinci katının durumunun ise içler acısı olduğu belirtilmekte ve problemin finansman olmamasında, Han Camii’nin, tüm saray kompleksinin olduğu gibi tarihi anıt olması nedeniyle çatının onarımı da restorasyon sayıldığı icin özel izinler gerektiği’’ belirtilmektedir.

Yine Hansaray konusunda kapsamlı eser vermiş bir uzman, Rus işgali öncesinde 2012 yılında  Hansaray'da yaptıkları incelemelerde Hansaray’ın senelerdir kapalı tutulmuş olan üst katında farelerin cirit attığını, bütün üst katı tahta kurdu sardığını ve ahşap giydirmeleri ilaçlamak üzere indirildiği, ama maddi ve teknik imkansızlıklardan dolayı çalışmaların durdurulduğunu gördüklerini belirtmektedir.. Bu üst katta en tanınmış, Altın Oda veya Meyveli Oda adı altında bilinen mekanın yer almakta olduğunu, bu mekanın Türk-İslam mimarlığı için son derece önemli bir örnek olmasına rağmen Üst katta hareme bakan kahve odasındaki pencerelerin o zaman da kırılmış ve ahşap duvarlardaki narin süslemelerin naylon ile kış şartlarından korunmaya çalışıldığını ifade etmektedir..

T.C. Vakıflar G. Müdürlüğünden Gökçe Günel Bey ve başka bir yetkilinin daha olduğu bu tespitler sırasında Hansaray'ın haziresinde de durumun farklı olmadığı, Hanlara ait lahitlerin son senelerde kırılmış olduğu, divanhane ve orijinal süslemeler bozularak yeniden boyandığı tespitlerinin de T.C. Dışişleri bakanının Kırım’ı ziyareti sırasında Kırım’daki yetkililere bildirildiği ama bin bir bahane ile sadece kendilerini savundukları gerçeği de unutulmamalıdır....

Yine aynı uzman daha önce de Han camii'nde dış duvarlara çok doğru olmayan müdahalelerin yapıldığını ve süslemelerde ciddi bir değişiklik olduğunu belirterek 2004'te Berlin'de dönemin Hansaray müdür yardımcısı Oleksa Haiworonsky‘in de bulunduğu uluslararası bir konferansta önemli katılımcıların önünde bunu dile getirdiğini ve destek istediğini belirtmesine rağmen destek bulamadığını da ifade etmektedir.

Yani Hansaray’daki ihmal ve tahribatın sadece Sovyetler birliği zamanında değil Kırım’ın bağımsız Ukrayna’nın bir parçası olduğu zamanda da devam ettiği ve hiçbir tedbir alınmadığı ortaya çıkmaktadır.

Bu durumda acilen müdahale edilerek koruma ve yenilemeye gidilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Yapılan müdahalelerin ne olduğunu uzaktan tesbit etmek mümkün olmuyor. Onun için acilen Rus yetkilileri şeffaf olmaya,  dışardan uzman ve gözlemciler nezaretinde bu işleri  yapmaya davet ediyoruz.

Kırım Tatar Türklüğü için önemli olan Hansaray için başta Türkiye ve Türk cumhuriyetlerinin olmak üzere Dünya devletlerinin devreye girmesi şart olmaktadır.

Türkiye’de ortodoks kiliselerini restore ettiren T.C.  Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ve T.C. Kültür Bakanlığı’nın Rusya devlet başkanı Putin ile temasa geçerek gerekli izinleri almak suretiyle daha evvel Zincirli Medrese’yi restore eden TİKA ve T.C. Vakıflar Müdürlüğünü görevlendirmesini bekliyoruz.

Bu vahim durumun sosyal medyada dar bir çerçevede kalarak Türk ve Dünya basınına iletilmemiş olması veya yer almaması daha içler acısı bir durum arzetmektedir.

Avrupa’da faaliyet gösteren Kırım Tatar Türkleri kuruluşları olarak bu konunun takipçisi olacak ve Avrupa devlet yöneticileri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde gerekli girişimler yapılacaktır.

Kamuoyuna duyurulur.

Hollanda Kırım Tatar Vakfı başkanı ve KTMM Hollanda temsilcisi

Mehmet Tütüncü

Batı Avrupa Kırım Tatar Dayanışma ve Kültür Merkezi G. Başkanı

Rafet Karanlık

Fransa Kırım Türkleri Derneği Başkanı

Yusuf Tatar

Bremen Kırım Türkleri Derneği başkanı

Cemal Alper Ergülen