AA muhabirine konuşan Ahmed Amir ve Acmelati El Atar, Seyfülislam Kaddafi'yi kendileri yakaladıkları için çok gururlu ve mutlu olduklarını söylediler. Yakalanma anına ilişkin ayrıntıları anlatan Ahmed Amir, Kaddafi'nin çok korktuğunu söyledi.

Amir, "Bölgede önemli biri olduğuna dair istihbarat aldık. Gece yarısı yola çıkacağını öğrendik. Bunun üzerine yolu kestik. Durdurduğumuzda bizi başka bir isim söyleyerek kandırmaya çalıştı, ama onu tanıdık" dedi.



Kaddafi'nin başında Tuareg yerlilerinin kullandığı bir örtü olduğunu belirten Amir, babasından sonra Libya'nın bir zamanlar en önemli şahsiyetlerinden biri olan Seyfülislam'ın tanınmamak için kılık değiştirdiğini söyledi.

Amir, "Bizden korkmuştu, ama onunla konuşarak rahatlatmaya, gerginliğini azaltmaya çalıştım. Onu cumayı cumartesine bağlayan gece ele geçirdik, ama memleketimiz Zintan'a getirdiğimiz cumartesi öğleden sonrasına kadar konuştuk" diye konuştu.

Seyfülislam Kaddafi'nin üç parmağının kopmuş ve sargı içinde olduğunu anlatan Amir, "Herkes bunu bizim yaptığımızı sanıyor, ama bu doğru değil. Bizzat kendisi bize bunun NATO hava saldırısı sırasında meydana geldiğini söyledi" dedi.

Kaddafi'ye birçok soru sorduklarını kaydeden Amir, buna rağmen çok fazla cevap alamadıklarını, çünkü Kaddafi'nin kendisini her şeye tamamen kapattığı belirtti.

Seyfülislam Kaddafi'yi yakaladığı için memleketi Zintan'da kahraman gibi karşılanan bir diğer asker de Acmelati El Atari oldu. Atari, Kaddafi'yi ele geçirdikten sonra kendisine iyi davrandıklarını, ona yemek ve su verdiklerini söyledi.



Atari, Kaddafi'nin parmakları dışında bir yarası olmadığını, sağlığının da çok yerinde olduğunu ifade etti. Seyfülislam Kaddafi'nin yanında sadece birkaç bin dolar nakit para bulunduğunu, yakalandığı sırada yanında 4 kişi olduğunu söyledi.

İki araçla Nijer sınırına doğru yol alan Kaddafi ve yanındakilerin sorulara çok net cevaplar vermediklerini vurgulayan Atari, "Kaddafi'nin aslında Libya'yı terk etmek istemediğini, ama Nijer'e gitmeye mecbur kaldığını söylediğini" aktardı.