Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Türkiye'nin Avrupa'dan dev adımlarla uzaklaştığını söyledi. Juncker, "Sorulması gereken soru, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sonuna gelinip gelinmediğidir. Bu durumdan da tamamen Türkiye sorumludur" dedi.

Brüksel'de yıllık Avrupa Birliği (AB) Büyükelçileri Konferansı'nda konuşan Juncker, üyelik müzakerelerini resmi olarak bitirmenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a düştüğünü söyledi.

Juncker, "Erdoğan'ın AB'yi suçlayabilmek için müzakereleri bitiren taraf olmasını ümit ettiğini" de belirtti.

Avrupa Komisyonu Başkanı, "Tuzağa düşmemeliyiz, sorumluluk bütünüyle Türk tarafında" diye konuştu.

Komisyon, AB'nin yürütme organı.

AB'nin yasama organı olan Avrupa Parlamentosu (AP) geçen ay, Avrupa Birliği (AB) Konseyi'ne, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren raporu kabul etti.

Türkiye tavsiye niteliğindeki karara sert tepki göstermiş, Başbakan Binali Yıldırım kararın "yok hükmünde olduğunu" söylemişti.

Almanya'dan Türkiye'ye vatandaşlarını serbest bırakma talebi

Öte yandan, Almanya Başbakanı Angela Merkel de Türkiye'de tutuklu Alman vatandaşlarının serbest bırakılmaları gerektiğini söyledi.

Almanya'da 24 Eylül'de yaplacak genel seçim öncesi geleneksel yaz dönemi basın toplantısında konuşan Merkel, "Talebimiz açık, tutuklu tüm Alman vatandaşları serbest bırakılmalı" dedi.

Merkel, "Türkiye ile daha iyi ilişkiler geliştirmemizi isterim ancak gerçekleri de görmek zorundayız. Bu, ilişkilerimizde çetrefilli bir dönem" diye konuştu.

Angela Merkel ayrıca Türkiye ile önümüzdeki aylarda Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunu görüşmeyeceklerini söyledi.

Merkel "Gümrük Birliği konusunda yarın AB Komisyonu'na Alman hükümeti olarak durum değişmedikçe önümüzdeki aylarda Gümrük Birliği konusunda görüşme yetkisi vereceğimizi sanmıyorum" dedi.

Türkiye-Almanya ilişkileri bir süredir; İncirlik Üssü, Alman vatandaşlarının tutuklanması ve Ankara'nın 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Almanya'dan destek bulamadığı yönündeki eleştirileri nedeniyle gergin.

İki ülke arasında bu konudaki ilk kriz, Şubat ayında Alman Die Welt gazetesinin muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanmasıyla patlak vermişti. Yücel'in ardından Büyükada'da gözaltına alınan 10 insan hakları savunucusundan Alman vatandaşı eğitmen Peter Steudtner'in de bulunması, Berlin hükümetinin sert tepkisini çekmişti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, tutuklama kararını 'kınadıklarını' ve Steudtner'in tutuklanmasının "tamamen haksız" olduğunu söylemişti. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de Türkiye'ye yönelik politikalarının "yeni bir yönde ilerlemesi" gerektiğini belirtmişti.