Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Irak'ta giderek etkinliğini artırması sonrasında Batı medyasında Ortadoğu haritasının yeniden çizildiği yorumları yapılırken, bölgenin gelecekte alacağı iddia edilen parçalı şekli yansıtan muhtemel haritalarda etnik ve dini unsurların öne çıkarılması dikkat çekiyor.


Oldukça kırılgan toplumsal fay hatlarına sahip Ortadoğu'da her büyük olay sonrasında yaşanan haritaların yeniden çizilmesi konusu IŞİD'in Irak'taki hızlı yayılması sonrasında yeniden gündeme geldi.


Ortadoğu'nun mevcut haritası büyük oranda Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransız diplomat François Georges-Picot ve İngiliz diplomat Mark Sykes'ın kendi aralarında yaptığı gizli toplantılar ve sonrasında imzalanan Sykes-Pikot anlaşmasıyla çizildi.


Bölgesel dinamiklerden ziyade taraf ülkelerin çıkarlarını gözeten bu anlaşmanın ruhu sonraki dönemlerde yapılan ve yeni ülkelerin ortaya çıkaran anlaşmalara da yansıdı.


Ortadoğu ülkelerinin farklı kimlik ve inançtan unsurları bir arada yaşamaya zorlayan sınırları suni olmakla eleştirilirken, bu sınırlar her an kırılmaya hazır sosyal fay hatlarını olarak görülüyor, bölgede yaşanan mücadelelerin ve gerilimlerin de temel kaynağı olarak gösteriliyordu.


Buna paralel olarak da ABD'nin Irak'ı işgalinden Arap Baharına geçen süreçte, Ortadoğu'da yaşanan büyük olaylar sırasında Batı medyasında sıkça bölgenin sınırlarının yeniden çizildiği yorumları yapıldı.

Öte yandan; bu yorumlara çoğu zaman da etnik kimlikleri ön plana çıkaran ve yeni devletlerin de bulunduğu haritalar eşlik etti.