Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin iki daimi üyesi Rusya ve Çin'in Esed yönetimine yaptırım uygulunması yönündeki tavrı, bu ülkede akan kanın artmasına yol açtı. NATO yetkilileri Güvenlik Konseyi'nin karatprı olmadıkça Esed yönetimine karşı harekete geçemeyeceklerini ifade ediyor.

Suriye için durum böyleyken, İsrail, güvenliğini tehdit ettiğini düşündüğü İran'a karşı hiçbir gücün kendisini durduramayacağı şeklinde açıklamalar yapıyor ve dünyanın hiçbir ülkesinden bu çıkışlara tepki gelmiyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin dizginleme çabalarına rağmen, İsrail İran'la ilgili kararlarını alırken bağımsız davranacağı mesajını veriyor. İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, İran'a saldırı konusundaki kararı kendi başlarına alacaklarını bir kez daha ilan etti.

Lieberman, radyoda yayınlanan konuşmasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyanın en güçlü ülkesi ve İsrail'in dostu olduğunun altını çizdi "Ancak biz de bağımsız bir ülkeyiz" dedi.

Lieberman, İran ile ilgili kararları durumu gözden geçirerek, kendilerinin alacaklarını söyledi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, yarın Washington'da Amerikan Başkanı Barack Obama ile görüşecek.

Obama, İran'a düzenlenecek bir önleyici saldırının ters tepeceğini, Tahran rejiminin nükleer silah edinme isteğini kamçılayacağını savunuyor.

Amerikan istihbarat kaynakları da, İran'ın nükleer silah edinmeye yöneldiğine dair kesin bir kanıt olmadığı görüşünde.

Gözlemciler, Obama-Netanyahu görüşmesinin ana gündem maddesini, İran'a karşı yapılacak hamlenin oluşturacağını kaydediyor.

Siyasi çevrelerde, İsrail'in yaz aylarından önce İran'ı vurmayı planladığı yorumları yapılıyor.