Haşemi hakkında silahlı örgüt kurup suikastlar planlamak suçundan terörle mücadele yasası uyarınca Pazartesi günü tutuklama emri çıkarılmıştı.

Tarık el-Haşimi ise suçlamaları uydurma olarak nitelemişti.

Ülkenin en üst düzey Sünni siyasetçisi olan Haşimi hakkındaki tutuklama emri Amerikan ordusunun Irak'tan ayrılmasından bir gün sonra çıkarılmıştı.

Haşemi şu anda Irak'ın kuzeyinde Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin kontrolündeki bölgede bulunuyor.

ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden da, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'ye ülkedeki siyasi krizi aşmak için tüm siyasi partilerle işbirliğine gitme çağrısı yaptı.

Başbakan Maliki televizyondan naklen yayınlanan konuşmasında, meclisi boykot eden Sünni Irakiye grubuna mensup bakanları, boykotun devam etmesi durumunda kabineden atabileceği mesajını da verdi.

Başbakan, tüm siyasi gruplara krizi çözmek için diyalog çağrısında da bulundu.

Şii siyasetçi Maliki, bunun gerçekleşmemesi durumunda ise Irak'ın yolunda çoğunluk hükümeti ile devam edeceğini söyledi.

Başbakan Maliki, Haşemi'nin önceki haftalarda parlamento önünde düzenlenen ve Maliki'yi hedeflediği öne sürülen bombalı suikast saldırısıyla ilgili olduğunu da savunuyor.

Haşemi'nin kendisine karşı suçlamaları Arap Birliği'nin incelemesi yolundaki çağrısına da cevap veren Maliki, konunun bir suç fiiliyle ilgili olduğunu ve Arap Birliği'nin bu konuda bir yetkisi olmadığını söyledi.

Maliki ne Arap Birliği'nin ne de Birleşmiş Milletler'in Irak'taki bir suç fiiliyle ilgili vakaya Q müdahale etmesinin söz konusu olamayacağını da belirtti.

ABD'DEN IRAKLI LİDERLERE 'KRİZİ ÇÖZÜN' ÇAĞRISI

ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'ye ülkedeki siyasi krizi aşmak için tüm siyasi partilerle işbirliğine gitme çağrısı yaptı.

Beyaz Saray yönetimi, Biden'ın Başbakan Maliki ve Meclis Başkanı Usame en Nuceyfi ile telefonla görüştüğünü ve kaygılarını ilettiğini duyurdu.

Biden'ın kapsayıcı bir hükümet ve hukukun üstünlüğüne verdikleri önemi ifade ettiği kaydedildi.

Son ABD askerlerinin ülkeden ayrılması üzerinden 24 saat geçmemişken, Irak'ın en üst düzey Sünni siyasetçilerinden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi hakkında terör suçlamaları ile tutuklama kararı alınması ülkede gerilimi tırmandırmıştı.

Ülkenin kuzeyindeki Kürdistan Özerk Yönetimi denetimindeki Erbil'e giden Haşimi emrindeki güvenlik kuvvetlerinin siyasi saldırı ve suikastlere karıştığı suçlamalarını reddediyor.

Irak devlet televizyonu dün korumaların, "Haşimi ile terör örgütleri arasındaki ilişkilere dair itirafları" olarak tanımlanan görüntüler yayınladı.

Suçlamaların ve itirafların uydurma olduğunu savunan Haşimi ise asıl Maliki'nin kendisinin itibarını sarsmaya yönelik bir komplo peşinde olduğunu öne sürdü.

BM sözcülerinden Martin Nesirky de Genel Sekreter Ban Ki-mun'un gelişmeleri yakından izlediğini söyledi.

"Genel Sekreter, Iraklı siyasi liderleri görüş ayrılıklarını çözmek için yapıcı bir diyaloğa girmeye çağırmaktadır" dedi.

Hükümet dağılıyor mu?

Gerilim, uzun müzakereler ardından geçen yıl güçlükle kurulan ulusal birlik hükümetinin dağılması endişesi yarattı.

Irak'ın ulusal birlik hükümeti, genel seçimlerde hiç bir partinin yeterince geniş bir tabana ulaşamaması ardından, dokuz ay süren zorlu müzakereler sonucunda kurulmuştu.

Müzakerelere arabuluculuk eden Kürdistan Özerk Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, anlaşmanın çökme riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Irak Başbakan Yardımcısı Salih el Mutlak da Irak'ın yeniden mezhep çatışmalarına sürüklenebileceğini kaydetti.

Iraklı Sünni ve Şiiler arasındaki karşılıklı saldırılar, özellikle 2006-2007 döneminde binlerce kişinin ölümüne yol açmıştı.

"Saddam diktatördü, Maliki de öyle"

El Mutlak BBC'ye açıklamasında, Şii olan Başbakan Maliki'yi gerilimi tırmandırmakla eleştirdi ve parlamentoyu güvenoylaması düzenlemeye çağırdı.

BBC'ye konuşan El Mutlak ülkedeki Sünnilerin Maliki liderliğindeki Şii hükümet tarafından baskıya uğradığını söyledi, "Saddam bir diktatördü, Maliki de öyle" dedi.

Nuri el Maliki bunun üzerine Mutlak'ın görevden alınması için hakkında güvensizlik önergesi verdi. Önerge 3 Ocak'ta görüşülecek.

Halihazırda Sünni partilerin desteklediği El Irakiye ittifakı, son haftalarda artan gerilim nedeniyle zaten parlamento çalışmalarını boykot ediyordu. Irakiye, gelişmeler ardından bakanlarının hükümet çalışmalarına da katılmayacağını duyurdu.

Ancak henüz hükümetten resmen çekilmedi.

325 üyeli mecliste 82 sandalyesi olan El Irakiye aslında 2010 Mart'ındaki seçimlerden ilk sırada çıkmıştı.

Ancak Maliki diğer partilerin desteğini alarak hükümeti kurmak için inisiyatifi elde etti.

İNGİLTERE BASININDA IRAK'TAKİ GERİLİM

Irak'ta Başbakan Nuri el Maliki ile Sünni siyasetçiler arasında tırmanan gerilim İngiliz gazetelerinde kaygıyla izleniyor.

Guardian, ülkedeki en büyük Sünni aşiretlerinden Duleymilerin iki önde gelen şeyhi ile görüşmüş. Ülkede üç vilayetin son günlerde Bağdat'tan özerklik ilan ettiğini kaydeden Guardian, şeyhlerin Başbakan Maliki'yi Sünni aleyhtarı bir gündem gütmekle suçladığını kaydediyor.

Aynı gazetenin dış haber sayfalarındaki ikinci bir haberde, Sünnilerin bir süre İyad Allavi'nin Irakiye ittifakı üzerinden hükümette seslerini duyurmaya çalıştığı anlatılıyor.

"Ancak Batılı bir üst düzey diplomat 'artık bitti' diyor: "Allavi için yarattıkları makam (stratejik siyaset bakanlığı) işlemiyor; kimse işe bile gitmiyor.""

Duleymi aşireti şeyhi Ali Hatim Süleyman, "İnsanların savaşa hazırlandığına hiç şüphe yok" derken, gazete, hükümete karşı duyulan tepkinin yer yer komşu Suriye'de, çoğunluğu Sünni olan göstericileri hedef alan Alevi Beşar Esad yönetimine duyulan öfkenin yanında hafif kaldığını vurgulayıp, gerilimin sınır ötesine taşması riskine dikkat çekiyor.

"Üç ay önce Duleymilerle bağlantılı bir grup Suriyeli, Irak'a gidip destek istemiş. "Süleyman 'o zaman onlara yaptıklarını desteklediğimizi, ama silah veremeyeceğimizi söyledik; şimdi o günler geride kaldı' diyor. Süleyman, 'istesek de istemesek de bir tünele giriyoruz" diye konuşuyor. 'Kendimizi savaşa hazırlamalıyız. Bir çıkış olmalı, ama ben göremiyorum..."

Guardian başyazısının manşetine, ölüm cezası ile hapiste tutulan Irak'ın eski başbakan Yardımcısı Tarık Aziz'in geçen yıl Amerikalılara ülkeden çekilmemeleri için yaptığı uyarıyı taşımış. Irak için "Kurtlara bırakılmış bir ülke" demiş.

"Irak yeniden mezhep batağına dönecek gibi görünüyor. Kapıyı çarpıp gitmeye kararlı bir Amerikan başkanı hariç herkes bunun geliyorum dediğini görebilirdi. Son haftalarda İyad Allavi'nin Irakiye hareketinden en az 30 kişi bizzat Maliki'ye bağlı güvenlik kuvvetlerince tutuklandı. Sünnilerin kaybettikleri iktidarda Allavi'nin Irakiye ittifakı sayesinde pay alabileceği fikri tarih oldu. Maliki bir koalisyon varmış gibi davranmaktan vazgeçti. Tutuklama ve suikastlerle, Sünni bölgelerine kasvet çöktü. Geçen hafta Diyala da özerkliğini ilan eden vilayetlere katıldı. Irak bir kez daha parçalanıyor ve bir daha asla tek bir ülke olmayabilir. "

Sünni militanların Suriye'ye silah kaçırdığı haberlerine yer veren Times da, Bağdat'ta halkın yeni saldırılar endişesiyle stok yaptığını belirtiyor. Gazete başyazısında ise Saddam Hüseyin rejiminin devrilmiş olmasına destek verirken, Irak mezhep çatışmasına sürüklenirse, dünyanın bir kez daha Irak'a müdahale etmeye istekli olmayacağı görüşünde.

"Çok değil bir kaç yıl önce, Irak aynı bu mezhep saflarında bölünerek iç savaşın eşiğindeydi. Bu kez barışı sağlayabilecek Amerikalılar yok. Ülkenin anarşiye sürüklenmesi, hiç bir siyasi grubun çıkarına değil. Ülkenin bir ülkenin olması gerektiği gibi işlemesini sağlama sorumluluğu Irak'ın siyasi liderlerine düşüyor. Uluslararası toplum 2003'te başıbozuk bir ülkeye müdahale etmişti. Hele de iflas etmiş bir ülkeye ikinci bir müdahaleye girişmeye çok daha isteksiz olacak."