Birleşmiş Milletler'in kadına şiddet konularından sorumlu sözcüsü, İngiltere'nin 'erkek egemen cinsiyetçi' bir kültüre sahip olduğunu söyledi.

BM yetkilisi Rashida Manjoo, cinsiyetçi yaklaşımla ilgili araştırmalarda bulunmak üzere İngiltere'ye ziyarette bulundu.

Manjoo, İngiltere'de kadınların yaygın bir şekilde cinsellikleriyle ön plana çıkartıldığını ve okullarda genç kızlara yönelik cinsel zorbalık ve tacizin de 'sıradanlaştığı' yönündeki korkuların arttığını vurguladı.

İngiltere İçişleri Bakanlığı da, hükümetin kadınlara yönelik şiddetin sona ermesi konusunda kararlı olduğunu belirtti.

Manjoo, İngiltere'deki cinsiyetçi yaklaşımın daha önce ziyaret ettiği ülkelerden daha fazla olduğunu dile getirip, kadınların medyada tasvir edilme şekillerinin ve yine genç kızların okullarda karşılaştıkları muamelenin de kaygı verici olduğunu söyledi.

'Sorumlusu medya'

BM temsilcisi, kadınların 'yaygın olarak cinsel özellikleriyle ve olumsuz yönleriyle tasvir edilmesinden' İngiliz medyasının sorumlu olduğunu, bazı internet siteleriyle televizyon kanallarının da 'kadın vücutlarını pazarladığını' ifade etti.

Manjoo, bu tip internet sitelerine bakmadığını fakat ziyareti boyunca karşılaştığı çok sayıda kişilerin 'sıklıkla' bu sitelerden bahsettiğini söyledi.

BM sözcüsü, İngiltere'de 'açıkça erkek egemen, cinsiyetçi bir kültürün var olduğunu' ve bu kültürün ülkede kadınlar hakkındaki algıyı da yönlendirdiğine dikkat çekti.

İngiltere İçişleri Bakanlığı sözcüsü de yaptığı açıklamada, "Kadınlara yönelik şiddet hangi tür olursa olsun kabul edilemez, hükümet bu şiddete son verme konusunda kararlılığını göstermiştir" dedi.

Manjoo, ziyareti sırasında Bedforshire’deki bir göçmen merkezine girişinin engellenmesinden de kaygı duyduğunu ve engelleme kararının da İçişleri Bakanlığı'ndan gelmiş olabileceğini ifade etti.

İngiltere İçişleri Bakanlığı ise, BM temsilcisinin 'kadın göçmenlerin kaldığı bir sığınma evini ziyaret etmeyi reddettiğini, Bedforshire’deki göçmen bürosuna ziyaretin de programda olmadığını' belirtti.