İngiliz yayın kuruluşu BBC'de yayınlanan Andrew Marr programına katılan Osborne, dünyadaki gelişmeler kapsamında, savunma alanda yapacakları harcamaların artırılacağını söyledi.

Osborne, "Yeni uçaklar ve denizaltıları almaya odaklıyız. Hava kuvvetlerimizin ihtiyacı olan ekipmanların temin edildiğinden emin oluyoruz. Birleşik Krallık'ın uçak gemisi gücünü artırıyoruz. Dünyanın en güçlü jetleri arasında yer alan F35'ler, 2023 yılına kadar bu gemilerin güvertelerine konuşandırılmış olacak" diye konuştu.

Paris'teki saldırıların sonrasındaki terör tehdidi endişelerine rağmen İngiliz Parlamentosu'nda çarşamba açıklanması planlanan güvenlik hizmetlerinin bütçesindeki kesintilere değinen Osborne, hükümet olarak ilk görevlerinin İngiliz halkını korumak olduğunu dile getirdi.

Osborne, "Her bir kamu hizmetinin, parasını doğru harcadığından emin olması gerekiyor. İngiltere'nin terör tehdidine karşı esaslı şekilde savunulduğundan emin olacağız. Ekonomik güvenliğiniz olmadan ulusal güvenliğiniz olamaz" ifadesini kullandı.

Bakan Osborne, ayrıca, "Terörle mücadele bütçemizi yüzde 30 oranında artırabiliriz. Ayrıca, bu ülkeye giren silahların durdurulması için de harekete geçebiliriz" dedi. 

GÖRÜŞÜM, İNGİLİZ JETLERİNİN DAEŞ KARŞI ÇABALARINA KATILMASI

Ülkede son dönemde en fazla tartışılan konular arasında yer alan İngiltere'nin Suriye'de terör örgütü DAEŞ'e yönelik hava saldırıları düzenlenmesi planlarına ilişkin olarak Osborne, konunun yakında parlamentonun gündemine gelebileceğinin sinyallerini verdi.

Osborne, Suriye'deki hava operasyonlarına katılımlarına onay verecek önergenin parlamentoya sunulması için İngiltere Başbakanı David Cameron'ın çalışmalar yürüttüğünü belirterek, "Başbakan Cameron, DAEŞ'in Suriye'de vurulması için Avam Kamarası genelinde destek arayacak" diye konuştu. 

Cameron'un kapsayıcı bir plan çerçevesinde, İngiltere'nin Suriye'deki DAEŞ hedeflerine hava saldırısı düzenlemektense, ülkedeki iç savaşın sona erdirilmesi çabalarına odaklanması gerektiği görüşünü savunan Dış İlişkiler Komisyonu'nun raporuna yanıt vereceğini dile getiren Osborne, sözlerine şöyle devam etti: 

"Milletvekillerinin bu yanıtı sindirmesine izin vereceğiz, daha sonra nerede olduğumuzu göreceğiz. Açıkçası, İngiltere hiçbir zaman kenarda oturan ve başkalarının bizi savunmasına bel bağlayan bir ülke olmadı. DAEŞ'i, Suriye'de kendi üssünde vurmadan önce Suriye'deki iç savaşın bitmesini bekleyemeyiz. Benim görüşüm, İngiliz jetlerinin DAEŞ'in bitirilmesine yönelik yürütülen uluslararası çabalara katılması".

KENDİMİZDEN EMİN OLDUĞUMUZDA OYLAMAYA GİDECEĞİZ

Hükümetin, "Suriye'ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği" yönündeki prensip önergesinin iki yıl önce Avam Kamarası'nda, 272'ye karşı 285 oyla reddedildiğini hatırlatan Osborne, şunları kaydetti:

"Bence bu korkunç bir oylamaydı. Oylamayla, İngiltere ve ülkenin muhalifleriyle karşı karşıya gelme istediği noktasında dünya geneline kötü bir mesaj verilmiş oldu. İngiltere'nin, 2013 yılında Suriye'de hava saldırılarına katılması fikrine karşı olanların görüşü değişiyor. Avam Kamarası'na gidip, oylamayı tekrardan kaybetmeyeceğiz. Kaybedersek eğer, bu DAEŞ için başarılı bir tanıtım olur. Yani, sadece parlamentoda oybirliğini kazanacağımız konusunda kendimizden emin olduğumuz zaman oylamaya gideceğiz."

İngiltere Başbakanı Cameron, daha önce yaptığı bir açıklamada, DAEŞ’le kapsamlı mücadele stratejisi vizyonunu bizzat açıklayacağını ve bu stratejinin Suriye'de "askeri eyleme geçmeyi" de içermesi gerektiğini söylemişti.

Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti milletvekillerinin çoğunlukta bulunduğu Dış İlişkiler Komisyonu, bu ay başında yayımladığı raporda, İngiltere'nin Suriye'deki DAEŞ hedeflerine hava saldırısı düzenleme yerine, ülkedeki iç savaşın sonlandırılması çabalarına odaklanması gerektiğini bildirmişti.

İngiltere, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun terör örgütü DAEŞ'e karşı yürüttüğü hava operasyonunun sadece Irak ayağına destek veriyor. Parlamento, Irak'taki DAEŞ hedeflerine hava operasyonları yapılmasına geçen yıl onay vermişti. Esed rejiminin 2013'te Şam yakınlarındaki kimyasal silah saldırısının ardından Suriye'ye hava operasyonu düzenlenmesi önerisi ise parlamentoda oylanmış ancak muhalefetteki İşçi Partisi'nin itirazıyla reddedilmişti.