Financial Times'ın yorum sayfasındaki yazıya eşlik eden karikatürde, Almanya Başbakanı Angela Merkel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir hediye verilirken görülüyor. Hediye kutusunun üzerindeki paket Avrupa Birliği (AB), kurdela ise Almanya bayrağı.

Karikatürde Merkel gülerek sağ eliyle hediyeyi verirken, Türkiye'nin insan hakları sicili ile ilgili bir belgeyi sol eğiliyle çöp kutusuna atıyor. Merkel gibi gülen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise elleri cebinde.

Aynı zamanda Financial Times'ın eski Türkiye muhabirlerinden olan David Gardner'in yazısının başlığı, "Avrupa, Türkiye ile bütünleşmek için kötü bir zaman seçti".

Gardner yazısına şu tespitlerle başlıyor:

"Özellikle Fransa ve Almanya'nın muhalefeti ile yaklaşık 7 yıl önce AB Türkiye'yi neredeyse tamamen yüzüstü bırakmıştı. Tam üyelik müzakerleri o dönemde Türkiye için reform motoruydu. Ülke gerçek bir demokrasiye dönüşüyordu."

"Şimdi ise hafta sonu İstanbul'da olan Almanya Başbakanı Angela Merkel'den etkilenen AB Türkiye'yi yeniden kucaklıyor. Ancak burada söz konusu olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın giderek artan tek adam yönetimi altında daha çok Suriye gibi olma tehlikesi ile yüzleşen bir ülke."

'ERDOĞAN'IN GÜLMESİNE ŞAŞMAMALI'

David Gardner'a göre, bugünlerde kamuoyunda gülerken pek de görülmeyen Erdoğan'ın, Merkel'le görüşmesi sırasında "gözlerinin içinin gülmesine şaşmamalı".

Gardner, "Belki de Erdoğan, Merkel'le görüşmesinin 1 Kasım'daki genel seçim öncesi birkaç puan oy artışı getirebileceğini düşünüyor" demiş yazısında.

Yazı şu satırlarla devam ediyor:

"Ankara'daki siyasi kördüğüm, eğer Türkiye normal bir ülke olsaydı, normal karşılanırdı. Ancak böylesi bir durum söz konusu değil. Sayın Erdoğan'ın ülkeyi parlamenter demokrasiden başkanlık sistemine dönüştürme yolundaki kararlılığına boyun eğen Türkiye'nin kurumları çökmeye başlamış durumda. Suriye ve Irak tipi etnik ve mezhepsel farklılıklar ülkenin sınırlarını aşıyor."

Gardner daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasal görevini ihlal ederek tarafsız kalmamasından ve 7 Haziran'daki seçim sonrası AKP ile CHP arasındaki koalisyon görüşmelerini sabote etmesinden; AKP hükümetinin Kürt aktivistlere yönelik yüzlerce saldırıyı önleyememesinin toplumu bölmesinden söz ediyor.

Türkiye'de Kürtlerin artık Erdoğan'ın geçmişteki barış girişiminin sadece istediği süper başkanlığa yönelik olduğu sonucunu çıkardıklarını da yazmış Gardner.

'TÜRKLERLE KÜRTLERİN SAVAŞI IŞİD'IN İŞİNE GELİYOR'

Financial Times'taki yazı kısaca şöyle noktalanıyor:

"Sayın Erdoğan, HDP'yi yüzde 10 barajının altına itmek istiyor. Suriye'deki PKK'nın müttefiki Kürt milislerin başarılı olarak Türkiye'nin sınırlarında birt diğer oluşuma gitmelerinden korkuyor. Türkler ve Kürtlerin kendisi yerine birbirleriyle savaşması ise IŞİD'in işine geliyor, yaraya tuz basmak örgütün çıkarına."

"Sayın Erdoğan, İslamcılıkla milliyetçiliğin karışımı, Sünnilerin üstünlüne dayalı bir idolojiyi zorla kabul ettirmeye çalıştı. Bu durum da, cihatçılara yardımcı oldu. AB ile varılan bu cafcaflı anlaşmaya karşın, bu ideoloji Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştırıyor, etnik ve mezhepsel ayrılıkları kışkırtıyor. Avrupa'nın bir kendine bakması lazım. Tıpkı, vatandaşları hakkında, Cumhurbaşkanını eleştiren tweetler attıkları gerekçesiyle muhtemelen soruşturmalar açacak Türkiye gibi."