Irak'ta bugün 16 farklı noktada düzenlenen bombalı saldırılar en az 68 kişinin ölümüne yol açmıştı.
İlgili Haberler

Haşimi BBC'ye yaptığı açıklamada, saldırıların sorumluluğunun hükümete ait olduğunu belirtti.

Haşimi, Başbakan Maliki'nin kontrol edilmesi kolay olmayan bir süreç başlattığını, Iraklıların yaşananlardan kaygı duymakta haklı olduğunu savundu.

Hafta başında teröre destek vermek ve bazı saldırıların arkasında olmakla suçlanarak hakkında tutuklama emri çıkarılan Haşimi, ülkedeki en üst düzey Sünni siyasetçiydi.

Bu nedenle hakkındaki tutuklama emri, ülkenin yeniden mezhep çatışmasına sürüklenmesi endişesi yarattı.

Tutuklama emrine tepki olarak ülkenin en büyük laik-Sünni bloğu olan El Irakiye parlamentoyu boykot etme kararı almış, Haşimi ise Kürt yönetimi denetimindeki Erbil'e kaçmıştı.
'Kaynaklar yanlış hedefe gidiyor'

Haşimi hükümetin güvenlik alanındaki kaynaklarını yanlış yerlere yönlendirdiğini bunun da bu gibi saldırılara ortam yarattığını savundu.

"Bu güvenlik kuvvetleri ve silahlı kuvvetlerin liderleri açısından büyük bir zaaf çünkü katilleri ve teröristleri kovalamak yerine yurtsever siyasetçilerin peşine düşüyorlar." dedi.

Haşimi "Bugün olanlar da güvenlik kuvvetlerinin görev tanımı konusunda denetimden yoksun olduğumuzu kanıtladı; güvenlik kuvvetleri yanlış yere yönlendiriliyorlar" diye konuştu.

Ülkedeki son ABD askerlerinin de çekilmesinden bir kaç gün sonra düzenlenen saldırıları üstlenen olmadı.

Ancak ülkenin ulusal güvenlik danışmanı Muvaffak el Rubai, saldırının arkasında El Kaide'nin olduğuna inanıyor.

Rubai, BBC'ye "El Kaide siyasi görüş ayrılıklarını ve ihtilafları kullanmaya çalışıyor" dedi.

Maliki'ye yakın isimlerden olan Rubai, hükümet ile Sünni Başbakan yardımcısı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı arasındaki gerilimin ise siyasi olduğunu; altında mehzep ayrımı aranmaması gerektiğini kaydetti.

Son saldırıların ise hükümeti Amerikan işgal güçleri olmaksızın ülkeyi yönetmekten aciz göstermek için düzenlendiğini kaydetti.




BBC Türkçe