Orban, Avrupa Birliği'nin (AB) uygulamak istediği zorunlu kotaya karşı Macaristan'da 2 Ekim'de düzenlenecek halk oylaması ile ilgili Parlamento'da yaptığı açıklamada, ''Kota hakkındaki halk oylaması, herhangi bir partinin değil, ulusal olaydır.'' dedi.

Macaristan'da düzenlenecek halk oylamasıyla sığınmacıların AB ülkeleri arasında dağıtılmasını amaçlayan kararın değiştirilmesini hedeflediklerini belirten Orban, şöyle devam etti:

''Bratislava'daki AB zirvesinde de 'naif ve tehlikeli' göçmen politikası yerine gerçekçi, kendini savunma gücünü gösteren sığınmacı politikası konusunda adım atacağım. Brüksel'in politikası, medeniyet felaketine götürüyor. Yavaş ama durdurulamaz bir şekilde Avrupalı değerlerimizi, geçmişimizi kaybedebiliriz. Kaynamaya başlayan suya kurbağanın atılması gibi. Müslüman sayısı her geçen gün daha da artacak. Avrupa tanınmaz hale gelecek.''

Avrupa'daki güvenlik sorununun kendiliğinden çözülemeyeceğini öne süren Orban, şunları söyledi:

''Brüksel'e yanlış umutlar bir sis gibi çökmüş. Eski güvenli durum kendiliğinden geri gelmez. 440 milyonluk Avrupa'da birkaç milyon Müslüman göçmenin sorun olmayacağını düşünüyorlar, yanılıyorlar. Bu umut, bir hüsnükuruntu, serap ve naif kendini kandırmaca. Olaylar kendiliğinden düzelmez bilakis daha da ağırlaşır.'' 

Orban ayrıca, ''modern göç'' dolayısıyla terörizm ve şiddetin Batı Avrupa'daki hayatın bir parçası olduğunu savundu.

Macaristan hükümeti, 2 Ekim'de, AB'nin sığınmacıların üye ülkeler arasında dağıtımında uygulamak istediği zorunlu kotayı referanduma sunacak. Referandumda halka "Macaristan Meclisi'nin onayı olmadan AB'nin Macar vatandaşı olmayan kişilerin Macaristan'da ikametine karar vermesini istiyor musunuz?" sorusu yöneltilecek.

AB kotaları çerçevesinde Macaristan'ın payına bin 290 sığınmacı düşüyor.