Sawers, BBC Radyo 4'te katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, Rusların dört yıldır Esed rejimine yakıt, ekipman gibi çeşitli konularda destek verdiğinin bilindiğini kaydederek, "Ruslar, Esed'i daha fazla desteklemeye karar verdi, çünkü Ortadoğu'daki ana müttefikinin gerçekten baskı altında olduğunu gördüler. Bu baskı DAEŞ'ten değil, Araplar, Türkler ve Batı tarafından desteklenen muhalif güçlerden gelen baskı" dedi. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu saldırılarla ayrıca, "Obama'nın bu yıl söylediği gibi sadece bölgesel bir güç olmadığını göstermek istediğini" dile getiren Sir John Sawers, Putin'in küresel bir güç olduğunu ortaya koymak istediğini savundu. 

- Temas grubu önerisi 

Suriye'deki iç savaşın başından bu yana ülkenin parçalandığının görüldüğünü dile getiren Sawers, şöyle konuştu:

"DAEŞ ülkenin doğusunu kontrol ediyor, Kürtler kuzeyde, Aleviler ise kuzey batıda bulunuyor. Esed rejiminin, Rusya ve İran'ın da desteğiyle Halep, Hama, Humus ve Şam'a kadar Suriye'nin omurgasının kontrolünü yeniden tesis etmek istediğini düşünüyorum. Ülkenin doğusunu DAEŞ'e bırakmaktan mutlu olacaklardır. Bu, amaçlarına uygun olacaktır."

Esed'e görevi bırakması yönünde dört yıldır çağrıda bulunulduğunu anımsatan Sir John Sawers, Esed'in uzun süre daha Suriye'de durabileceğini kaydetti.

Sawers, Suriye'deki krizin askeri ve terör boyutlarının sıkça konuşulduğunu, ancak siyasi sürecin ele alınmadığını belirterek, şunları ifade etti:

"Balkanlar'da 1990'lı yılların başındaki krizde Amerikalılar Müslümanları, Ruslar Sırpları, Almanlar Hırvatları desteklerken, İngilizler ve Fransızlar da insani yardım yapmaya çalışırken, tüm bu ülkeleri bir araya getirmek için bir temas grubu oluşturmuştuk. Aynı şeyi Suriye konusunda da yapmalıyız. Birleşmiş Milletler'in beş daimi üyesi (Çin, Fransa, Rusya, ABD, İngiltere), artı Türkiye, İran ve Suudi Arabistan bir masa etrafında toplanarak görüş alışverişinde bulunmalı ve Suriye'nin geleceği konusunda ortak bir zemin aramalıdır."