Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin'deki G20 Zirvesi'nde üye ülkelerin liderlerine, Türkçe ve İngilizce hazırlanan G20 Antalya Zirvesi kitabı hediye etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki G20 Zirvesi'nde üye ülkelerin liderlerine, Türkçe ve İngilizce hazırlanan G20 Antalya Zirvesi kitabı hediye etti. Erdoğan ayrıca liderlere, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin görsellerin yer aldığı birer paket sundu.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Cumhurbaşkanlığı tarafından Türkçe ve İngilizce hazırlanan G20 Antalya Zirvesi kitabı, Çin'in Hangcou kentinde düzenlenen zirvede üye ülkelerin liderlerine hediye olarak verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde 2015 yılında düzenlenen zirvede ekonomik konuların yanı sıra terörle mücadele ve mülteci krizi ele alınmıştı. Yabancı liderlere hediye edilen yaklaşık 360 sayfalık özel kitapta zirve bildirilerinin yanı sıra katılımcı ülkeler ve Antalya hakkında bilgiler ile fotoğraflar yer alıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin'de görüştüğü yabancı liderlere ayrıca FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsü ve örgüt hakkında bilgi ve görseller içeren birer paket de sundu. FETÖ'nün 15 Temmuz süreci hakkında dezenformasyon çabalarına karşı hazırlanan pakette darbecilerin işlediği suçları gösteren fotoğraf ve görüntüleri, kronoloji ve bilgi notları bulunuyor.

ÇİN’DEN AYRILMADAN ÖNCE AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "DAİŞ'i, PKK'yı, PYD, YPG'yi, FETÖ'yü ayrı tutan anlayışı hep birlikte reddetmeli, tüm terör örgütlerine karşı ilkeli bir mücadeleyi derhal başlatmalıyız. Biz, ne pahasına olursa olsun, terörizmle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmekte kararlıyız. Gerek Cumhurbaşkanı olarak şahsım gerekse Hükümetimiz bu konuda kararlıdır. Türkiye'nin Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığının ifadesidir." dedi.

Erdoğan, Çin'in Hangcou kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrası Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Terörizmin her geçen gün yeni biçimlere bürünerek dünyayı tehdit etmeyi sürdürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin 15 Temmuz'da yaşadığı darbe girişiminin bir yönüyle terörizmin ilk defa görülen yeni bir biçimi olduğunu söyledi.

PKK, PYD, YPG ve DAİŞ gibi terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye'nin, 15 Temmuz'da kendi ordusu içine gizlenmiş, askeri üniformaya bürünmüş teröristlerin, milletin vergileriyle alınmış F16'larla, helikopterlerle, tanklar ve toplarla kendi halkını öldürmeye tevessül ettiğini belirten Erdoğan, böyle bir saldırı ve darbe girişimi karşısında her kökenden, her meslekten, her meşrepten, ülkenin her bölgesinden 241 vatandaşın şehit olduğunu, 2 bin 194 vatandaşın yaralandığını bildirdi.  

Milletiyle iftihar ettiğini, gurur duyduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"4-5 günlük tatil için ülkemin bir bölgesindeyken bu darbe girişimi olduğunda oradan sadece cep telefonuyla 4 ayrı televizyon kanalından halkıma seslendim. Kendilerini meydanlara, havalimanlarına çağırdım ve 81 vilayetimizde tüm halkımız meydanlara, havalimanlarına yürüdü. Ben havalimanına indiğim anda apronda ve terminal önünde on binlerce insan toplanmış bizi bekliyordu. Onlar F16'lardan, helikopterlerin yağdırdığı mermilerden, üzerlerine gelen tanklardan korkmuyorlardı. Hatta tankların altına kendisini atan gençler, kadınlar vardı. Bundan dolayı parçalanan hanım kardeşlerimiz var. Bu bir demokrasi mücadelesiydi. Bu mücadeleyi onlar çok farklı bir şekilde verdiler ve milletimiz bu darbe girişimini püskürtmek suretiyle ülkemiz, inanıyorum ki dünya demokrasi tarihine yeni sayfalar açacak şekilde bir süreç başlattı."

Şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Erdoğan, milletin dirayeti ve cesaretiyle, devletin hızla refleks vermesi sayesinde bastırılan darbe girişiminin terör örgütlerinin cüretlerini ne kadar artırabileceklerinin en çarpıcı örneği olduğunu dile getirdi.

"FETÖ denilen bu örgütün, Türkiye dışında 170 ülkede daha faaliyet gösteren küresel bir şebeke olduğu unutulmamalıdır. Dini inanç, eğitim ve hayırseverlik gibi insani duyguları, ticari ilişkileri istismar ederek kendisine alan açan bu örgüte karşı tüm dünyayı duyarlı olmaya davet ediyorum." diyen Erdoğan, 15 Temmuz'da Türkiye'nin başına gelen felaketin yarın hangi ülkede tekrar edeceğinin bilinemeyeceğini, bu konuda dostça uyarılar yaptıklarını aktardı.

- "Terörizmle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmekte kararlıyız"

Teröristin iyisinin kötüsünün olmadığının, hepsinin kötü ve lanetli olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"Terör örgütleri arasında ayrım yapmak suretiyle eğer bir yerlere fatura çıkarılmaya çalışılıyorsa bilesiniz ki bumerang gibi yarın o döner aynı şekilde o ülkeleri de vurur. Bugün Türkiye'yi yakan ateşin, yarın bize karşı mücadele eden terör örgütlerinin arkasında kesinlikle durma gayretinde olanlara ulaşması kaçınılmazdır. DAİŞ'i, PKK'yı, PYD, YPG'yi, FETÖ'yü ayrı tutan anlayışı hep birlikte reddetmeli, tüm terör örgütlerine karşı ilkeli bir mücadeleyi derhal başlatmalıyız. Biz, ne pahasına olursa olsun, terörizmle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmekte kararlıyız. Gerek Cumhurbaşkanı olarak şahsım gerekse Hükümetimiz bu konuda kararlıdır. Türkiye'nin Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığının ifadesidir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkemizde ilan edilen Olağanüstü Hal sadece, FETÖ yapılanmasıyla daha etkin ve süratle mücadele etme, bu doğrultuda gereken yeniden yapılanma çalışmalarını yürütme amacına yöneliktir."

- Külfet paylaşımı

Erdoğan, G20 platformunun küresel sorunların çözümü noktasında daha etkin daha sonuç alıcı bir mecra haline gelmesini samimiyetle arzu ettiklerini, bunun yolunun ülkelerin taahhütlerini yerine getirmelerinden, üye ülkelerin insanlığın ortak sorunları karşısında adil bir duruş sergilemelerinden geçtiğini bildirdi.

Dünyanın bir tarafında açlık, sefalet, yoksulluk, terör, baskı, şiddet kol gezerken diğer tarafın huzur ve refah içinde ilanihaye bir hayat sürmesinin düşünülemeyeceğine işaret eden Erdoğan, "Madem ki hepimiz aynı geminin içindeyiz öyleyse bu geminin sağ salim ilerleyebilmesi, imkanlarımız nisbetinde ortak sorumluluk üstlenmemizle mümkündür. Niğmetlerin büyük bir bölümünü kendinde toplayan ülkelerin sıra külfet paylaşımına geldiğinde eşitlik bahanesiyle sorumluluktan kaçmaları kesinlikle kabul edilemez. Küresel meselelere eşitlik değil adalet temelinde bir anlayışla yaklaşmak mecburiyetindeyiz." diye konuştu.

- Türkiye-Çin ilişkileri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile verimli ve kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini, siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirme konusunda Çin tarafıyla tam bir mutabakat içinde olduklarını belirterek, Çin ile terörle mücadele başta olmak üzere küresel sorunlara karşı ortak inisiyatif geliştirme hususunda anlayış birliği içinde olduklarını tespit ettiğini belirtti.

Görüşmede Türkiye'nin tarihi İpek Yolu'nu canlandırma çalışmalarında Çin'i samimiyetle desteklediğini özellikle ifade ettiklerini anlatan Erdoğan, enerji alanında da yeni ve önemli işbirliklerinin altyapısını oluşturduklarını, üçü enerji biri tarım alanında olmak üzere 4 anlaşmanın imzalanmasına Çin Devlet Başkanı Şi ile refakat ettiklerini sözlerine ekledi.