ANKARA - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Yeni göç akımlarıyla, sığınmacıların güvenli üçüncü ülkelere gitmek istemelerini biz Türkiye olarak saygıyla karşılıyoruz. Kimseyi zorla Türkiye'de tutma yükümlülüğümüz de yoktur." dedi.

Çavuşoğlu ve İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

İdlib'de yaşanan son gelişmelerin, Türkiye üzerindeki mevcut göç baskısını daha da artırdığına işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin yeni bir göç akımını kaldıramayacağını farklı platformlarda birçok kez dile getirdiklerini aktardı.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin uluslararası toplumdan dayanışma da talep ettiğine fakat bu çağrıların duymazdan gelindiğine dikkati çekerek, "Yeni göç akımlarıyla sığınmacıların güvenli üçüncü ülkelere gitmek istemelerini biz Türkiye olarak saygıyla karşılıyoruz. Kimseyi zorla Türkiye'de tutma yükümlülüğümüz de yoktur." diye konuştu.

Avrupa ülkelerinin ise sınırlarına dayanan sığınmacıların uluslararası koruma başvurularını alma ve uygun olanlara koruma sağlama yükümlülüğü bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bugüne kadar yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve bundan sonra da getirmeye devam edeceğini vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu, "Avrupa Birliği (AB) kurumları, Avrupa'nın ve insanlığın ortak değerlerine saygı göstermelidir. Sığınmacıların insan haklarının korunmasını sağlamalıdır." dedi.

RAAB’DAN TÜRK HALKINA TAZİYE

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Türkiye'nin Suriye'de Esed rejiminin saldırılarından sivilleri koruma ve yeniden ateşkesi tesis etmek için ortaya koyduğu çabaları desteklediklerini bildirdi.

Raab ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

İdlib'de Esed rejiminin saldırıları sonucu 34 Türk askerinin şehit olmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Raab, Türkiye'ye ve Türk halkına taziyelerini iletti.

Raab, Türkiye'nin NATO bünyesindeki en önemli müttefiklerden biri olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'nin Suriye'de yeniden ateşkesi tesis etme ve Şam rejiminin zalimane saldırılarından sivilleri koruma çabalarını destekliyoruz." şeklinde konuştu.

İdlib'de Rusya ve rejimin saldırılarından duydukları endişeyi belirten Raab, "Açıkça uluslararası hukuka ve insan onuruna aykırı olması nedeniyle rejim ve Rusya'nın saldırılarını şiddetle kınıyoruz." ifadesini kullandı.

Raab, Türkiye'nin krizin başından bu yana özellikle mültecilere yönelik politikalarıyla büyük bir yük üstlendiğine işaret ederek, Türkiye'nin aynı zamanda siyasi çözümün Soçi süreciyle bulunması adına ortaya koyduğu çabaların altını çizdi.

İngiltere'nin hem Suriyeli mültecilere hem de ev sahibi Türkiye'ye destek olmak noktasında taahhütlerini yerine getirdiğini kaydeden Raab, herhangi bir baskı altında kalmadan bölgeye insani yardımın sağlanması gerektiği değerlendirmesini yaptı.

- "Birlikte çalışmamız büyük önem taşıyor"

İdlib'de rejim saldırıları sonrası Türkiye'den Avrupa'ya geçmeye çalışan çok sayıda göçmen olduğunu aktaran İngiliz Bakan, "Birlikte çalışmamız büyük önem taşıyor. Yeni bir göçmen dalgası, özellikle Türkiye'nin Batı sınırında olmak üzere bu konuları birlikte ele almamız önemli." dedi.

Raab, ülkesinin Suriye krizine en fazla fon sağlayan ülkelerden biri olduğunu belirterek, krizin başından bu yana 3,1 milyar sterlin katkıda bulunduklarını, Suriye'deki çeşitli alanlardaki projelere geçen yıldan bu yana 220 milyon pounddan fazla yardım sağladıklarını anlattı.

Türkiye ve İngiltere'nin ortak güvenlik kaygıları olduğuna vurgu yapan Raab, "İngiltere için NATO müttefiki, G20 üyesi, Avrupa Konseyinin kurucu üyesi olarak Türkiye, İngiltere için vazgeçilmez bir ortaktır." şeklinde konuştu.

Raab, Türkiye'nin terörle mücadelesine destek verdiklerine dikkati çekerek, İngiltere parlamentosunun HPG ve TAK'ın da PKK'nın uzantısı olarak terör örgütleri listesine ekleme kararı aldığını anımsattı.

- "Serbest ticaret anlaşması önceliklerimiz arasında"

Türkiye ile İngiltere arasındaki yakın dostluğun, insan hakları, hukukun özgürlüğü gibi konularda yakından çalışmalarına imkan sağladığını aktaran Raab, "Önceliklerimizden biri, 2020 yılı içerisinde Türkiye ile serbest ticaret anlaşmasını imzalamak olacaktır." diye konuştu.

Raab, iki ülke arasındaki dostluğun her zamankinden daha büyük önem taşıdığını belirterek, "İhtiyacınız olan her zaman sizin yanınızda olacağız." ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölge konusunda yönelttiği soruya Raab, şöyle cevap verdi:

"Türk dostlarımızla dayanışma içerisindeyiz. Uçuşa yasak bölge konusunda detayları dikkatli şekilde incelemeliyiz. Bu, ileriye dönük atılacak önemli bir adım. Ne derece uygulanabilir olduğunun incelenmesi lazım. Bunun ardında yatan nedeni, düşünceyi anlıyoruz ancak buna çok dikkatli bir şekilde odaklanıp konuyu ele almak gerekir. Genellikle Türkiye'nin oynadığı rol gözardı ediliyor gibi görünüyor ama biz İngiltere olarak Türkiye'nin oynadığı rolü takdirle karşılıyoruz."