Rum basını, İngiltere'nin, Güney Kıbrıs'ı Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon yataklarını işletmeye yönelik her türlü faaliyetini askıya almaya zorlamak istediğini yazdı.

Fileleftheros gazetesi, Cameron'un, Anastasiadis'in yokluğunda "her türlü meydan okuma sınırını aştığını" ve zirveye katılan liderler önünde "Kıbrıs sorunu çözülmeden Kıbrıs'ın MEB'i olur mu?" diyerek doğrudan "Rum MEB"inin varlığına itiraz ettiğini kaydetti.

Cameron'un bu tavrını "provokatif" diye niteleyen gazete, bu tavrın, AB'nin Türkiye'nin Kıbrıs MEB'indeki faaliyetleri konusunda BM'ye yapacağı girişimin Londra tarafından engellenmesinden birkaç gün sonra cereyan ettiğine dikkat çekti.

Yine aynı gazete, İngiltere'nin sadece Türkiye'nin eleştirilmemesini ve AB tarafından yapılacak girişime konu olmamasını sağlamaya çalışmakla kalmayıp artık AB içerisinde, en üst düzeyde, sözde Rum MEB'ine itirazda bulunmaya çalıştığına vurgu yaptı.

GÜNEY KIBRIS'A TEK DESTEK SESİ MERKEL'DEN.

Cameron'a Almanya Başbakanı Angela Merkel'in cevap verdiğini ve "bütün devletlerin MEB'i varsa Kıbrıs'ın neden olmasın?" diyerek Rum yönetimi için en güçlü destek sesi olduğunu belirten gazete özetle şöyle devam etti:

"Merkel Kıbrıs'ın en güçlü destek sesi oldu ancak Kıbrıs MEB'ini ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin hidrokarbon yataklarını işletme olanaklarına itiraz etmeye çalışan Londra ve Ankara'nın ortak planların bertaraf edemedi."