Cameron, İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası'nda her hafta yapılan "Başbakan'a Sorular" oturumuna katılarak İngiliz milletvekillerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Oturumda söz alan Liberal Demokrat Parti'nin lideri Tim Farron, geçen hafta Yunanistan'ın Midilli Adası'ndaki sığınmacı kamplarını ziyaret ettiğini söyleyerek buradaki sığınmacıların durumunu kendi gözleriyle gördüğünü ve ülkesinin bu sığınmacılara kapılarını açmadığından ötürü utanç duyduğunu vurguladı.

Farron ayrıca çocuk haklarıyla ilgili uluslararası çalışmalar yürüten "Save the Children" adlı örgütün, hükümete yaptığı "İngiltere'nin acilen 3 bin sığınmacı çocuğa kapılarını açması" çağrısını yineleyerek bu konuda Başbakan Cameron'ın görüşünü bildirmesini talep etti.

Bunun üzerine Cameron, gelecek 5 yılda Suriye'nin komşu ülkelerindeki kamplarda kalan 20 bin sığınmacının İngiltere'ye alınmasının kararlaştırıldığını hatırlatarak "Bugün bir kez daha tekrar ediyorum. Sığınmacıların ülkeye Avrupa'dan alınmasından çok (Suriye'nin komşu ülkelerindeki) kamplardan alınmasının daha iyi olduğunu düşünüyoruz. Noel'den önce İngiltere'ye bin kadar sığınmacı getirilecek, bu sığınmacılara ev, giyecek verilecek ve karınları doyurulacak" dedi.

Cameron, Save the Children ile Farron'ın "İngiltere'nin payına düşen 3 bin çocuğa kapılarını açması gerektiği" çağrısıyla ilgili "3 bin çocuğun ülkeye alımı talebini çok dikkatli bir şekide inceledim. Bu konuyla ilgilenen uzman ve bazı sivil toplum kuruluşları, çocukların uzak akrabalarından koparılmasının altında yatan tehlikelere dikkati çekti. Bu nedenle böyle bir karar almadık" diye konuştu.

Merkezi Londra'da bulunan Save The Children, bu hafta başında yaptığı açıklamada, Avrupa'ya refakatsiz ulaşan ve gidecek yeri olmayan sığınmacı çocukların sayısına dikkati çekerek İngiliz hükümetine, halihazırda Avrupa sınırları içerisinde bulunan ve İngiltere'nin payına düşen 3 bin sığınmacı çocuğa kapıları açma çağrısında bulunmuştu.

İngiliz hükümeti, Avrupa'daki sığınmacı sorununun aşılması çerçevesinde, gelecek 5 yılda İngiltere'ye, Türkiye, Ürdün ve Lübnan'daki sığınmacı kamplarından 20 bin Suriyelinin alınacağını duyurmuştu. Bu çerçevede, Suriyeli sığınmacıların İngiltere'ye alınması için 2014 yılının başında uygulamaya koyulan ve Korunmasız Kişileri Yeniden Yerleştirme (VPR) programının kapsamı genişletilmişti. Cameron, kamplardan İngiltere'ye kabul edilecek kişiler arasından yetim ve öksüzler gibi savunmasız çocuklara öncelik verileceğini söylemişti.

Bu kapsamda ilk grup Suriyelinin geçen ay ülkeye getirildiği bildirilmişti. AB'nin sığınmacıları yeniden yerleştirme programına katılmayan İngiliz hükümetinin bu desteği yeterli bulunmayarak eleştiriliyor.

VPR programıyla sığınmacılar, İngiltere'ye gelir gelmez belediyelerin evlerine yerleştiriliyor, sağlık ve eğitim sisteminden faydalanabilirken, iş arayabiliyor. Ülkeye girdikleri günden itibaren beş yıl boyunca insani koruma programına dahil edilen sığınmacılar için beş yılın ardından İngiltere'de oturuma başvurma hakkı doğuyor.

Öte yandan, Birleşik Krallık'ın Suriye'deki krize yönelik toplam maddi yardımı 1,12 milyar sterline ulaştı. Bunun, İngiltere'nin şimdiye kadar bir insani krize yönelik yaptığı en büyük yardım olduğu ifade ediliyor.

İngiliz hükümeti Ocak 2014-Haziran 2015 döneminde sadece 216 Suriyeliyi ülkeye kabul etmişti.