HASAN ESEN

LONDRA

İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki Brexit görüşmeleri, Londra'nın geçen sene imzalanan ayrılık anlaşmasını ihlal edecek bir yasal düzenlemeyi parlamentoya sunmasıyla çökme noktasına gelirken Brüksel, Boris Johnson hükümetine geri adım atması için 20 gün verdi.

İngiltere ve AB arasındaki ilişkiler yeniden gerildi. 31 Ocak'ta birlikten ayrılan ve iki taraf arasında gelecekte kurulacak ilişkileri belirleyecek müzakereler için Brüksel'le masaya oturan Londra, geçen sene varılan anlaşmadan duyduğu hoşnutsuzluğu somutlaştırdı.

Hükümet, çarşamba günü parlamentoya sunduğu İç Piyasalar yasa tasarısı ile anlaşmayı tek taraflı olarak değiştirme yoluna gitti.

Her ne kadar Başbakan Boris Johnson, bazı muğlak konuların netleştirilmesini amaçladıklarını söylese de tasarı, İngiliz bakanlara Kuzey İrlanda ve Birleşik Krallık'ın geri kalanı arasındaki ticaret konusunda daha fazla yetki veriyor.

Tasarının yasalaşması durumunda bakanlar, ayrıca daha önce işletmelere yapılacak devlet yardımları konusunda üzerinde uzlaşılmış anlaşmaları da geçersiz kılabilecek. Bu da AB ile İngiliz şirketleri arasında haksız rekabete yol açabilecek.

MAHKEMEYLE TEHDİT ETTİ

Kuzey İrlanda'dan Sorumlu Bakan Brandon Lewis'in tasarının "uluslararası hukuku sınırlı bir şekilde ihlal ettiğini" söylediği düzenleme, AB'yle ipleri gerdi.

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic ve İngiltere Başbakan Yardımcısı Michale Gove arasında gerçekleşen dünkü görüşme, Brüksel'in "Mahkemeye gideriz." tehdidiyle sonuçlandı.

Görüşme sonrası AB'den yapılan açıklamada, yasalara uyumun "yasal yükümlülük" olduğuna işaret edilerek, "AB, bu anlaşmanın içeriğine ve ruhuna saygı gösterilmesini beklemektedir. Ayrılık anlaşmasının şartlarına uymamak uluslararası hukuku ihlal anlamını taşır. Bu durum güvene zarar vermekle birlikte gelecekteki ilişkilere yönelik müzakereleri de riske atar." ifadesine yer verildi.

JOHNSON AB'Yİ BÖLÜCÜLÜKLE SUÇLADI

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, AB’yi Birleşik Krallık’ın birlik ve toprak bütünlüğüne tehdit olarak nitelendirerek, “Teorik olarak ülkemizi bölme ve parçalama gücünü uluslararası bir örgütün eline bırakamayız” dedi.

Başbakan Boris Johnson, The Telegraph gazetesinde yayımlanan yazısında, İngiltere’nin 31 Ocak’ta AB’den ayrılmasının üzerinden 7 aydan fazla zaman geçtiğini, bu sürede her alanda gelecekteki ilişkileri belirleyecek müzakereler yürüttüklerini hatırlattı.

Kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması istediklerini kaydeden Johnson, ancak AB’nin Kanada’yla yaptığı anlaşmayı 40 yıldan fazla süre üye olarak kalan İngiltere’ye sunmaktan geri durduğuna dikkat çekti.

AB’NİN NİYETİNİ SORGULADI

Anlaşmazlıklara rağmen son birkaç ayda önemli ilerleme kaydettiklerini ve her iki tarafın da istemesi durumunda bir serbest ticaret anlaşmasına varılabileceğini belirten Başbakan, ülkesinin AB ile geçen sene varılan ayrılık anlaşmasının Kuzey İrlanda Protokolü’nü değiştirme girişimlerine de değindi.

Anlaşmada “ciddi bir yanlış anlaşılma olabileceğine inandıklarını” kaydeden Johnson, AB’nin protokolü, Kuzey İrlanda’yı sürekli olarak Gümrük Birliği içinde tutmak için kullanma niyetinde olabileceği yönündeki endişesini vurguladı.

BİRLEŞİK KRALLIK’IN EKONOMİSİ VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE TEHDİT

Olası görüş ayrılıklarının giderilmesi için Ortak Komite oluşturulmasına karar verildiğine dikkati çeken Johnson, şu ifadeleri kullandı:

“Şimdi, AB’nin şartlarını kabul etmememiz halinde AB’nin, İrlanda Denizinde tam ölçekli bir ticaret sınırı oluşturmak için Kuzey İrlanda Protokolünün aşırıya kaçan bir yorumuna başvurabileceğini duyuyoruz. AB’nin yalnızca Büyük Britanya’dan Kuzey İrlanda’ya taşınan mallara tarife koymakla yetinmeyeceğini, aynı zamanda Büyük Britanya’dan Kuzey İrlanda’ya gıda nakliyatını da durdurabileceği söylendi. AB’nin iyi niyetle müzakere edilen bir anlaşmayı, İngiltere’nin bir bölümünü abluka altına almak, geri kalanından koparmak için kullanmak isteyeceğine ya da Birleşik Krallık’ın ekonomisi ve toprak bütünlüğünü yok etmekle tehdit edeceğine asla inanmadığımı söylemeliyim.”

ÜLKEMİZİ BÖLGE VE PARÇALAMA GÜCÜNÜ ULUSLARARASI BİR ÖRGÜTE VEREMEYİZ

Böyle bir yorumun, Birleşik Krallık’ın birliğini bilfiil baltalayarak Kuzey İrlanda’da barış ve istikrarı ciddi şekilde tehlikeye atacağını kaydeden Başbakan, bunun önüne geçebilmek için protokolün nasıl yorumlanacağına ilişkin bir çözüme ulaşmak istediklerini belirtti.

“Teorik olarak ülkemizi bölme ve parçalama gücünü uluslararası bir örgütün eline bırakamayız” diyen Johnson, “Birleşik Krallık’ı bu felaketten korumaları gerektiğini, bu nedenle durumu netleştirmek ve tutarsızlıkları gidermek için Birleşik Krallık İç Pazar Yasasıyla yasal bir güvenlik ağı oluşturduklarını” ifade etti.

Johnson, ikinci tur görüşmelerine pazartesi devam edilecek tasarıya tüm Muhafazakar Parti üyelerinden destek istedi.

TARTIŞMALI TASARI

Tasarı, İngiliz bakanlara Kuzey İrlanda ve Birleşik Krallık’ın geri kalanı arasındaki ticaret konusunda daha fazla yetki veriyor.

Tasarının yasalaşması durumunda bakanlar, daha önce işletmelere yapılacak devlet yardımları konusunda üzerinde uzlaşılmış anlaşmaları da geçersiz kılabilecek. Bu da AB ile İngiliz şirketleri arasında haksız rekabete yol açabilecek.