ABD'nin 45'inci başkanı Donald Trump, görevine başlar başlamaz imzaladığı kararnamelerle seçim vaatlerini yerine getirmek için ilk adımını atarken, Obama yönetiminin icraatlarını tersine çevirmeye kararlı olduğunun da işaretlerini verdi.

Yemin törenindeki konuşmasında "Biz burada yalnızca yönetim transferi yapmıyoruz. Yönetimi siz halka veriyoruz" sözleriyle Washington'daki oturmuş düzeni adeta yerinden sarsan Trump, siyasi açıdan pek çok kutba bölünmüş olan Amerikalılar'ın umut, korku ve beklentilerinin de sembolü haline geldi.

Normalde görkemli törenler, protokol yemekleri ve kutlamalarla geçen yemin gününe, bu kez Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu bir dizi önlemler ile yeni başkanın tabuları yıkmaya devam eden sözleri damga vurdu.

Trump'ın yemin etmesinden sadece bir kaç dakika sonra Beyaz Saray'ın resmi web sitesi kapsamlı bir değişime uğradı ve yeni başkanın önceliklerini yansıtan politika vaadlerinin yeraldığı bir siteye dönüştü.

Bu politikalar "Amerika Öncelikli Enerji Planı, Amerika Öncelikli Dış Politika, İstihdam ve Büyümeyi Geri Getirme, Ordumuzu Yeniden Güçlendirme, Kolluk Kuvvetlerimizin Arkasında Durma" ve "Tüm Amerikalıların Fayda Sağlayacağı Ticaret Anlaşmaları Yapma" başlıkları altında özetleniyor.

Dış politikada diplomasiye ağırlık

Trump yönetimi, "Amerikan çıkarları ve Amerikan ulusal güvenliği" odaklı bir dış politika izleyeceğini vurgularken, "güç yoluyla barışın" bu dış politikanın merkezinde olacağı ifade ediliyor. Sitede, "güç yoluyla barış" tarif edilirken, "bu prensip, dünyayı daha istikrarlı ve barışçı hale getirirken, çatışmaları azaltacak ve ortak zemine dayalı bir dünyayı mümkün kılacak" cümlesi kullanılıyor.

Yönetimin bu dış politikayı izlerken diplomasiyi kucaklayacağını vurgulayan "yeni" Beyaz Saray, "Dünya şunu bilmeli ki yurtdışına düşmanları aramak için gitmeyeceğiz. Biz her zaman eski düşmanlarımızın dost, eski dostlarımızın da müttefik hale gelmesinden mutlu oluruz" deniliyor.

IŞİD ve diğer radikal "İslamcı terör gruplarını" yenmenin, en yüksek öncelikleri olduğunu da vurgulayan Trump yönetimi, "Bu grupları yenip yoketmek için gerekli olduğu zamanlarda ortaklaşa ve koalisyon halinde askeri operasyonlar düzenleyeceğiz. Terörist gruplara giden fonları kesmek, istihbarat paylaşımını genişletmek ve propogandalarına mani olacak sanal mücadeleye girmek için uluslararası ortaklarımızla çalışacağız" ifadesine yer verdi.

Trump'ın Amerikan ordusunu yeniden inşa edeceğini, deniz ve hava kuvvetlerindeki küçülme eğilimini geri çevireceğini de belirten yeni Beyaz Saray, "Zira Başkan Trump askeri üstünlüğümüzün sorgulanmaması gerektiğini biliyor" ifadesini kullanıyor.

Sağlık reformuna idam fermanı

Yeni web sitesinde, aralarında Beyaz Saray'ın iklim değişikliği hakkında bundan önceki politika sayfasının kaybolması ile Obama yönetiminin adıyla anılan Sağlık Sigortası Reformu'yla ilgili hiçbir talimata yer verilmemesi dikkat çekti.

Trump, Kongre binası önündeki törende yemin ettikten hemen sonra imzaladığı bir dizi idari kararname ile de selefinin çeşitli alanlarda izlediği politikalara son verdi. Bunların arasında Obama'nın geçen hafta açıkladığı ve banka kredisiyle ilk kez ev satın alan düşük gelirli ailelerin kredi ücretlerini azaltan karar da var.

Trump dün akşam Oval Ofis'te ilk kez imzaladığı kararnameyle de, federal kurumlara Obama'nın getirdiği sağlık reformu yasası ile oluşturulan düzenlemeleri iptal etmek için kapsamlı yetkiler verdi. Bunların bazıları Kongre'de yasalaşmış durumda olduğu için yürütmenin bu konuda ne kadar manevra alanı olduğu henüz belli değil. Ancak Trump'ın imzaladığı direktifin geniş kapsamı ve zamanlaması, yeni başkanın, Obama'nın en önemli siyasi icraatı olan sağlık reformunu ne kadar geçersiz kılmak istediğini göstermesi açısından sembolik bir önem taşıyor. Cuma gecesi ayrıca Trump'ın yeni Beyaz Saray direktörü Reince Priebus, hükümete bağlı tüm birimlerin tabi olduğu mevzuatların dondurulmasını öngören idari bir yönerge yayınladı. 'Tweet'lerime son vermeyeceğim'

Trump'ın yemin edip başkanlık görevini devraldığı gün bile, kampanyası sırasında medya ve rakiplerinin kendisine yönelik davranışlarını hatırlatması, Amerikan medyasında yeni başkanın ülkeyi "bitmeyen bir seçim kampanyası" gibi yönetip yönetmeyeceği konusunda sorular sorulmasına yolaçtı.

Washington Post gazetesi, Trump'un Washington'daki seçkinlerin hükümet etmedeki rolünü reddettiği tören konuşmasının seçim kampanyası konuşmasına benzediğini belirtirken, ABC televizyonu, Trump'un dün akşamki resmi baloda bile kendisini küçümseyen ve seçimleri kazanmasına ihtimal vermeyen anket şirketlerini ve medyayı eleştirdiğinin altını çizdi.

Davetlilere, "Ana akım medya yerine Twitter kullandığım için beni eleştiriyorlar. Sizce bırakmalı mıyım" diye soran Trump, "Ama o medya dürüst olmadığı için ben Twitter'a devam edeceğim" deyince taraftarlarınca alkışlanmıştı.