İngiltere Başbakanı Theresa May, Avrupa Birliği'nin (AB) İngiltere'nin Brexit konusundaki yeni yaklaşımına yönelik eleştirilerine ilişkin, "Evet, kaygılar dile getirildi. Ama hiç kimsenin kuşkusu olmasın, anlaşmasız ayrılık için de hazırlanıyoruz.” dedi.

Salzburg'daki Gayriresmi AB Zirvesi'nin ardından bir basın toplantısı düzenleyen May, AB yetkililerinin İngiltere'nin Brexit anlaşmasına yönelik temmuz ayında belirlediği yeni yaklaşımla ilgili eleştirilerini değerlendirdi. 

"Ben İngiliz halkının çıkarları namına, referandumda alınan kararı hayata geçirmek için müzakere yürütüyorum." ifadesini kullanan May, "Evet, kaygılar dile getirildi. Yapılacak çok iş var. Ancak, anlaşma için istek de var. Ama hiç kimsenin kuşkusu olmasın, anlaşmasız ayrılık için de hazırlanıyoruz." diye konuştu.

Brexit müzakereleri kapsamında çözülmesi gereken iki mesele kaldığını belirten May, birinci meseleye ilişkin, "Yasal olarak işleyecek bir tedbir anlaşması olmadıkça ayrılma anlaşması olamaz. Ancak, bu tedbir anlaşması İngiltere'yi iki farklı gümrük bölgesine ayıramaz. Bu konuda kendi önerilerimizi kısa süre içinde getireceğiz." değerlendirmesini yaptı.

İkinci önemli meselenin İrlanda sınırının niteliği olduğuna işaret eden May, "İrlanda sorununa, malların sorunsuz bir sınırda serbest dolaşımı temel almayan bir çözüm olamaz. Bu konuda yayınladığımız rapor, bu amacı gerçekleştirebilecek tek ciddi ve inanılır öneri niteliğini koruyor." diye konuştu.

May, Brexit konusunda ikinci bir referandum olup olmayacağı şeklindeki soruya da "İngiliz hükümeti ikinci bir referandumu kabul etmeyecektir." yanıtını verdi. 

İngiliz halkının 2016’da yapılan referandumda bu konuda sözünü söylediğini aktaran May, İngiltere’nin 29 Mart 2019’da AB’den ayrılacağını kaydetti.

- Brexit süreci

İngiliz hükümeti, 6 Temmuz'da açıkladığı yeni müzakere yaklaşımında, AB ile özel serbest ticaret ve gümrük anlaşmaları yapılmasına kapı aralamıştı. May, Kuzey İrlanda konusunda tarafların mutabık kaldığı bir çözüme ulaşılmadıkça İngiltere'nin belirsiz bir süre için bütün olarak Gümrük Birliği içinde kalmasına yol açacak bir "tedbir" maddesini de kabul etmişti.

Yeni yaklaşımın ilanını takip eden günlerde Brexit Bakanı David Davis ve Dışişleri Bakanı Boris Johnson, peş peşe görevlerinden istifa etmişti.

İngiltere, Haziran 2016'da yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.

Haziran 2017'de başlayan müzakerelerde taraflar, geçen yılın sonunda İngiltere'nin AB bütçesine taahhütlerinden kaynaklanan yüklü bir "ayrılık ücreti"nin ödenmesi ile vatandaş haklarının da aralarında yer aldığı bir dizi konuda ön anlaşmaya varmıştı.

Müzakerelerin sonunda bir anlaşmaya varılsa da varılmasa da İngiltere 29 Mart 2019'da AB'den resmen ayrılmış olacak.

İngiliz hükümeti son 2 aydır ülkenin AB ile herhangi bir anlaşmaya varılmadan birlikten ayrılması seçeneğine yönelik hazırlıklarına hız verirken, uzmanlar bunun İngiliz ekonomisi üzerinde yıkıcı etkileri olacağı uyarısında bulunuyor.