Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye tarihi uyarı niteliğinde bir mektup yazarak, ikili ilişkilerde ''sağduyunun siyasi hesaplara üstün gelmesi'' gerektiğine değindi.

Erdoğan, Sarkozy'ye gönderdiği mektupta, ''Türkiye-Fransa ilişkileri üçüncü tarafların taleplerine tutsak edilmemelidir. Bu konu hassastır, ciddidir. Sağduyunun siyasi hesaplara üstün gelmesi önemlidir'' uyarısında bulundu.

Başbakan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'ye Fransa meclisindeki, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifi girişimiyle ilgili bir mektup gönderdi.

Erdoğan, Fransa'da 1915 olaylarıyla ilgili yasa teklifiyle ilgili sürecin Türkiye tarafından dikkatle izlendiğini de hatırlattığı mektubunda, ''Bu tür adımların ileri noktalara varmasının, Türkiye ile Fransa arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel tüm alanlardaki çok yönlü ilişkileri bakımından sonuçları vahim olacağı gibi sorumluluğu da girişim sahiplerine ait olacaktır'' uyarısına da yer verdi.

Mektupta, Cumhurbaşkanı Sarkozy ile göreve geldiğinden bu yana çeşitli vesilelerle fikir teatisinde bulunduklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, bazı konularda mutabakata varılamadığını, bazı konularda ise ortak girişimlere imza attıklarını ifade etti.

Üzerinde belli bir anlayış oluşturulan konular arasında Fransa'da Türkiye karşıtı girişimlerin olduğunu hatırlatan Erdoğan, Sarkozy'nin daha önce yaptığı görüşmede, 2006 yılında Fransız Ulusal Meclisi'nde kabul edilen Ermeni iddialarının inkarının cezalandırılmasına ilişkin yasa teklifini, ''Senato'ya götürmek gibi bir niyeti olmadığını, olayları daha vahim hale getirmek istemediğini'' söylediğini dile getirdi. Erdoğan, bu hususun Sarkozy ile birlikte kurduğu Özel Temsilciler mekanizması tarafından da teyid edildiğini belirtti.

''Sağduyunun siyasi hesaplara üstün gelmesi önemlidir''


Yeni girişimin kendilerini hayrete düşürdüğünü anlatan Başbakan Erdoğan, mektupta ''Söz konusu yasa teklifinin yasalaşması yönündeki çalışmaları dikkatle izlediğimizi bilmenizi isterim. Bu yasa teklifi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Türk ulusunu ve Fransa'da yaşayan Türk toplumunu doğrudan hedef almakta ve hasmane bulunmaktadır. Bu noktada açıkça ifade etmek istiyorum ki bu tür adımların ileri noktalara varmasının Türkiye ile Fransa arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel tüm alanlardaki çok yönlü ilişkileri bakımından sonuçları vahim olacağı gibi sorumluluğu da girişim sahiplerine ait olacaktır. Dönemsel ve sürekli olarak karşımıza çıkarılan ve her defasında ilişkilerimizi yaralayan inkarcılık konulu yasa tekliflerinin, düşünce ve ifade özgürlüğünü de ihlal ettiği gibi Fransa'nın savunduğu ilkelerle çeliştiğini düşünüyorum. Böyle bir yasanın kabulü, Ermeni meselesine farklı perspektiften bakan kişilerin ifade özgürlüğünün ciddi şekilde kısıtlanmasına yol açacaktır. Ayrıca bu nitelikte girişimlerin, Türkiye ve Ermenistan arasında tarihe ilişkin ihtilafın diyalog yoluyla görüşülmesine de yapıcı bir katkıda bulunmadığı gibi aksine gerçekliğin ortaya çıkmasına engel oluşturduğunu düşünüyorum'' ifadelerini kullandığı belirtildi.

Bu meseleyle bağlantılı olarak, 1970'li ve 1980'li yıllarda Türk diplomat ve devlet görevlilerinin Fransa'da Ermeni terörünün hedefi olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan'ın, mektupta, bu hafızanın Türk halkı için halen taze olduğunu, bu nedenle de mevcut girişimlerin Fransa'da yapılmasının, Türk halkındaki algılamasının farklı olduğunu gündeme getirdiği ifade edildi.

Başbakan Erdoğan'ın, mektupta, ''Artık Türkiye-Fransa ilişkileri üçüncü tarafların taleplerine tutsak edilmemelidir. Bu konu hassastır, ciddidir. Sağduyunun siyasi hesaplara üstün gelmesi önemlidir. Tüm bu nedenler ışığında, bu tür mevzuat çalışmalarının sonuçlandırılmayacağı yönünde verdiğiniz sözü tutacağınızı ve telafisi mümkün olmayacak adımların atılmasını engelleyeceğinizi samimiyetle umuyorum'' ifadelerini kullandığı kaydedildi.

İlk sarıldığı Ermeni meselesi

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Fransa Meclisinin 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tartışmayı suç kapsamına alma girişimini değerlendirirken ''Popülizm krizi geldiğinde (Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas) Sarkozy'nin ilk sarıldığı şey Ermeni meselesini gündeme getirip bunu kaşımak oluyor'' dedi.

Çağlayan ''Fransa bunu artık bir genetik alışkanlık haline getirdi. Seçim zamanlarının vazgeçilmezi haline geldi. Yani Fransa'da bir seçim varsa bilin ki Ermeni meselesini mutlaka gündeme getirecekler. Zaten Sarkozy bu konuda çok daha saplantısı olan biri. Fransız kamuoyunu etkilemek için veya Fransız halkına herhangi birşeyi unutturmak için tek ve en büyük taktiği Ermeni meselesini gündeme getirmek. Ve bu çerçevede bilhassa bugün, bakın dikkat edin, yapmış olduğu bu çalışmayı aslında Fransa'daki Ermenilerin de dikkate almaması gerekiyor. Çünkü bunun seçim zamanlarında oy ihtiyacı olduğunu, popülizm krizi geldiğinde Sarkozy'nin ilk sarıldığı şey Ermeni meselesini gündeme getirip bunu kaşımak... Tabi burada, Fransa'nın şu anda Yunanistan konusunda, Yunan devlet tahvillerini elinde ciddi manada tutan Fransa, Fransız halkının kendisine bu paraların hesabını sorması gerektiği biryerde, Fransız halkını da 'cambaza bak cambaza' misali farklı noktaya getirerek gündem değiştirmeye çalışıyor'' ifadesini kullandı.

Bu meselenin seçim yaklaşırken böyle bir hamle ihtiyacı duyan Sarkozy'nin işi olmadığını ve tarihçilere bırakılması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, ''Ben Ankara Sanayi Odası başkanı olduğum dönemde yine Fransız Meclisinin bu konuyla ilgili karar alacağı gün birkaç arkadaşımla beraber oraya gitmiştim ve 'suçu işlemeye geliyorum' diyerek 'suçu' da işlemiştim. Gidip Fransa'da gerek parlamento gerek tüm televizyonlarda ve o gün ziyaret etmiş olduğum MEDEF başta olmak üzere Fransa'nın işadamları kuruluşlarında, oradaki birçok işadamına gidip, 'böyle birşey yoktur, bu suçu işliyorum' demiştim. Bugün de aynı şeyi söylüyorum'' şeklinde konuştu.

Zafer Çağlayan, sözkonusu yasa teklifi hakkında uyarılarda bulunarak ''Hiç kimsenin haddi değildir böyle birşey. Ve bu Fransa'ya ciddi manada zarar verecektir. Fransız halkının ve Fransız işadamlarının bu konuda çok uyanık olması gerekiyor ve buradaki sıkıntıyı yakından görmeleri gerekiyor. Bu konuda bizim kalkıp Fransız firmalarına karşı birşey yapmamız sözkonusu değil, hele Türkiye'de yatırım yapmış olan tüm yatırımcı Fransız kardeşlerimiz, dostlarımız onlar başımızın tacıdır. Ama bunu vatandaşlarımıza anlatmakta zorluk çekebiliriz. Vatandaş ister istemez böyle durumlarda, onlar da milli duygularla Fransız mallarına karşı zaman zaman farklı bir tavır içine girebiliyorlar. Bakın tekrar söylüyorum. Asla böyle birşey olmasını temenni etmem. Çünkü neticede ben yabancı sermayeden sorumlu bakanım'' dedi.

Çağlayan, ''Ama şunu çok iyi biliyorum ki Avrupa'da bulunan Türkleri ve dünyanın her yerinde bulunan Türkleri, Fransız halkının haketmediği bir şekilde bir karşı tepkiye sokacak, Fransız işadamlarının, sanayicilerinin ürünlerini ciddi şekilde bir karşı tavra, defansa sokacak olan bir yönden öteye gitmez bu iş. Hem Fransa'da daha önce görüştüğüm bazı bakanlar, benim Fransa'da görüşmüş olduğum birçok işadamları buna şiddetle karşı çıkıyorlar zaten. Çünkü bu ticaretin sanayinin önünde ciddi bir engel olarak ortaya çıkıyor. Oysa bizim Fransa'yla ticari ilişkilerimiz son derece iyi. Karşılıklı ticari ilişkilerimiz son derece gelişkin. Ve bu noktada sırf oy almak uğruna, sırf birkaç böyle popülizm, birkaç oyu daha alabilir miyim uğruna, resmen popülizm krizine yakalanmış bir şekilde bay Sarkozy'nin bunu gündeme getirmesini bir kere son derece yanlış, son derece hatalı bir girişim olarak görüyorum'' ifadesini kullandı.

Fransız Meclisinin böyle bir hataya düşmeyeceğini ve bu meseleyi tarihçilere bırakacağını umduğunu dile getiren Çağlayan, ''ama yapacağı tahribat, ilişkilere getirecek olduğu zarar onların yanlarına kar kalacaktır'' dedi.

Parlamentolar tarih yazamaz

Boyner, Fransa meclisindeki, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifi girişimiyle ilgili konuştu. Tasarı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğini (TÜSİAD) harekete geçirdi. TOBB ve TÜSİAD, söz konusu yasa tasarısının Türk-Fransız iş ortamına olumsuz etkileri konusunda 19 Aralık Pazartesi Fransa'da bir dizi temas gerçekleştirecek. Temaslara TÜSİAD tarafından Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in yanı sıra, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri Tayfun Bayazıt ve Lucien Arkas ile TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası da katılacak. Ümit Boyner, TOBB ile yaptıkları ortak basın açıklamasında da değindikleri gibi, Fransa'da önerilen yasa tasarısının Fransa'nın da parçası olduğu Avrupa değerleri ile ciddi anlamda çeliştiğini ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi:
''Zira Fransa parlamentosu siyasi popülizm uğruna, düşünce ve araştırma özgürlüğünü kısıtlayıcı eğilimler taşıyan bu tasarıyı seçim döneminde gündeme getirmekten beis duymuyor. TÜSİAD olarak inanıyoruz ki, demokratik hukuk devletlerinde parlamentolar yargının yerine geçemez, tarih yazamaz, siyasetçiler yargıç olarak davranamaz.''

Türkler taarruza geçti

Fransız Le Figaro gazetesi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Türkiye'nin sert tepkisine yol açtığını yazdı.  ''Türkler taarruza geçti'' başlığıyla verilen haberde, Türk yetkililerin, teklifin yasalaşma tehlikesine yönelik yaptığı uyarılara geniş yer verildi.

Gazete, TBMM'deki siyasi partilerin birçok konuda görüş ayrılıklarını sürdürdüklerini ancak bu konuda tam birlik içinde hareket ettiklerini vurgulayarak, TBMM'den iktidar ve muhalefet partileri temsilcilerinin, Fransız muhataplarıyla görüşmelerde bulunmak üzere gelecek hafta Paris'e geleceğini duyurdu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin temsilcilerinin yaptıkları açıklamaların ayrıntılı bir şekilde yer aldığı haberde, 2006 yılında bu tür bir teklifin meclisten geçmesi ardından, Fransız mallarının boykot edildiği ve Fransız firmalarının ihalelerden dışlandığı hatırlatıldı.

''Meclise sunulan yasa teklifi gereksiz''

Fransa Meclisi Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Axel Poniatowski, meclis genel kuruluna sunulan ve 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifinin ''gereksiz'' olduğunu söyledi.

Konu ile ilgili Fransız Haber Ajansı'nın sorusunu yanıtlayan Poniatowski, ''Ermeni soykırımını tanımak tartışılmaz ancak, bu yeni yasa teklifi gereksiz'' dedi.

İktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) üyesi, Suriye krizinin aşılması konusunda Türkiye'nin uluslararası arenada vazgeçilmez bir ülke olduğunu belirterek, ''yasa teklifinin zamanlamasının da kötü olduğu'' yorumunu yaptı.

Fransa meclisi, yasalar komisyonunda geçen hafta kabul edilen,iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya milletvekili Valerie Boyer tarafından hazırlanan yasa teklifini, 22 Aralık'ta genel kurulda oylayacak.

Yasalar komisyonunda kabul edilen yasa teklifinde, ''Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların inkarı, bir yıl ile 45 bin avro para cezasına çarptırılır'' ifadesi yer alıyor. Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde de, ''Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır'' ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı.





AA