Aralarında Türklerin de bulunduğu 5 bin kişi 3 gün boyunca 90 kilometre yol kat ederek Srebrenitsa’ya geldi.

Etkinliğin organizatörlerinden Hamdiya Feyziç, 1995’te ölüm yürüyüşüyle hayatta kalanlardan. Feyziç, “Bu yollardan ben o zaman geçti. Yüce Allah benim hayatta kalmamı istedi. 

Zannediyorum kendimi ispatlamam için Allah bana bir fırsat daha verdi. Başımıza gelen soykırımı göstermek ve Bosna için hayatlarını feda eden şehitlerimizi anmak için burada olmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Barış yürüyüşüne üçüncü kez katılan Saraybosnalı Muhammed Papiç, “Zor bir yolculuk oldu ama bu insanların neler hissettiğini anlamak, onlara saygılarımızı göstermek ve bu kötülüğün bir daha kimsenin başına gelmemesi için imkanı olan herkesin bu etkinliğe katılmasını arzu ederim.” dedi.

Bihaç’tan 450 kilometrelik süper maratona katılarak Srebrenitsa’ya gelen Yasmin Halilagiç ise “Barış, sevgi ve hoşgörü mesajı getirdik. Bütün Srebrenitsalılara da bir daha böyle bir soykırımın olmayacağını mesajı göndermek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Srebrenitsalı Aliç Sevda, eşi dahil 100 akrabasını toprağa verdiğini belirterek, “Dört çocuğumla kaldım. Erkek akrabalarımızın çoğu katledildi. Oğlum hayatta kaldığı için Allah’a şükürler olsun.” dedi. 

Srebrenitsa’ya motosikletlerle gelen grubun lideri Enver Suliç de soykırımın unutulması için dünyaya mesaj vermek istediklerini dile getirdi.

Yürüyüşe katılanlar arasında Bosnalı Yahudilerden Zebulon Pinkas da vardı. Pinkas, Srebrenitsa’daki gibi bir şeye dünyanın müsaade etmemesi gerektiğini söyledi ve “Benzeri durumlarda, daha hızlı bir tepki versinler ve bu kadar çok insanın acı çekmesine müsaade etmesinler.” şeklinde konuştu.

Yürüyüş sırasında bir gencin kolundaki Srebrenitsa dövmesi dikkat çekti