Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker , Türkiye halkına her zaman yardım eli uzatmaya hazır olduklarını fakat Türkiye hükümetinin attığı adımlarla Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelerin çöküşü için zemin oluşturduğunu ileri sürdü.

AB'nin yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Juncker, "Türkiye kendisini AB'den uzaklaştırıyor" dedi ve sözlerine "Ankara Avrupalı liderleri faşist ve Nazi olarak tanımlamaktan vazgeçmeli" diyerek devam etti.

Türkiye'nin AB ile köprüleri yakıp ardından da müzakerelerin istenilen şekilde gitmemesi durumunda Brüksel'i suçlayamayacağını ifade eden Juncker, tüm bu gerekçeler nedeniyle Türkiye'nin öngörülebilen gelecekte AB üyesi olmasının mümkün gözükmediğini ifade etti.

AB liderlerinin Ekim ayındaki zirvesinin gündem maddeleri arasında Türkiye'nin üyelik sürecinin geleceği de yer alıyor.

Türkiye'de hukukun üstünlüğü

Türkiye'de devam eden olağanüstü hâl (OHAL) dönemi uygulamalarını eleştiren Juncker, "Avrupa'da hukukun gücü vardır. Güç kullanarak hukuk empoze edilmez" dedi.

AB'de hukukun üstünlüğünü 'bir seçenek değil, bir görev' olarak tanımlayan Avrupa Komisyonu Başkanı, "AB bir devlet olmayabilir ancak yine de hukukun üstünlüğü esasına göre yönetiliyor" diye konuştu.

AB müzakereleri ne aşamada?

Türkiye'nin 2005 yılında başlayan AB'ye tam üyelik müzakerelerinde şu ana kadar 33 müzakere başlığının sadece 16'sı müzakereye açılabildi.

Müzakerelerin başarıyla tamamlanıp kapatıldığı tek fasıl ise 'Bilim ve Araştırma' olmuştu.

Son olarak Haziran 2016'da 'Mali ve Bütçesel Hükümler' başlığı müzakereye açılmıştı.

Türkiye AB'ye için ne diyor?

Türkiye hükümeti, Avrupa Birliği'ni Türkiye konusunda çifte standart uygulamakla suçluyor.

Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye üyelik hedefinden vazgeçmediğini ifade etse de, "Türkiye'nin AB'yle mevcut ilişkisine tahammül edemiyorsanız çıkın bunu mertçe söyleyin ve gereğini yapın" diye konuşmuştu.